17 Mayıs 2000’de Galatasaray Spor Kulübü, Kopenhag’daki Parken Stadyumu’nda Arsenal’i penaltı atışlarıyla 4-1 yenerek UEFA Kupası’nı kazandı. Bu başarı, bir Türk takımının Avrupa’da kupa kazanan ilk örneği oldu. Normal süresi ve uzatmaları golsüz biten maç, Fatih Terim’in taktiksel yönetimi, Claudio Taffarel’in kurtarışları ve takımın disipliniyle şekillendi. Ancak, maç öncesi İngiliz ve Türk taraftarlar arasındaki şiddet olayları, bu zaferi gölgeledi. Hakem kararları, saha koşulları, Bülent Korkmaz’ın sakatlığı ve Gheorghe Hagi’nin kırmızı kartı, maçın zorlu doğasını ortaya koydu.

^{Penaltı Atışından Sonra Golün Sevinci (Galatasaray)}

Zaferin Bağlamı ve Yolu

Galatasaray, 1999-2000 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde grubunu üçüncü bitirerek UEFA Kupası’na geçti. Milan’ı 3-2 yenerek kupaya katılan ekip, Bologna, Borussia Dortmund, Real Mallorca ve Leeds United’ı eleyerek finale yükseldi. Leeds United maçında, 6 Nisan 2000’de İstanbul’da iki Leeds taraftarının öldürülmesi, Türk-İngiliz taraftar ilişkilerini gerginleştirdi ve Kopenhag’daki güvenlik önlemlerini artırdı. Galatasaray, bu zorlu süreçte Fatih Terim’in liderliğinde finale ulaşarak Türkiye Ligi ve Türkiye Kupası’nı da kazandığı sezonda üçlü zafer hedefledi.

Maç Günü: Saha, Hakem ve Koşullar

Maç, 39.000 seyirci kapasiteli Parken Stadyumu’nda oynandı. Øster Allé’deki stadyum, sınırlı park alanı ve yoğun trafik nedeniyle erişim zorlukları yarattı. Çim zemin, teknik oyuna uygundu, ancak maçın golsüz bitmesi takımların savunma disiplinine bağlandı. Bahis oranları, Arsenal’i favori gösteriyordu; William Hill, Arsenal için 1-2, Galatasaray için 6-4 oran vermişti, bu da Galatasaray’ın zorlu bir mücadeleyle karşı karşıya olduğunu gösteriyordu.

Hakem, İspanyol Antonio López Nieto’ydu; yardımcıları Fernando Tresaco Gracia ve Victoriano Giraldez Carrasco, dördüncü hakem Arturo Daudén Ibáñez’di. López Nieto’nun sert yönetimi, özellikle uzatmalarda Hagi’nin Tony Adams’a hafif müdahalesi sonrası kırmızı kart göstermesiyle tartışma yarattı. Normal sürede her iki takımdan ikişer oyuncu sarı kart gördü (Galatasaray: Okan Buruk, Bülent Korkmaz; Arsenal: Patrick Vieira, Martin Keown), bu da maçın gergin atmosferini yansıttı.

Kadrolar ve Performanslar

Galatasaray’ın ilk 11’i Claudio Taffarel, Ergün Penbe, Capone, Gheorghe Popescu, Bülent Korkmaz, Suat Kaya, Gheorghe Hagi, Ümit Davala, Okan Buruk, Arif Erdem ve Hakan Şükür’den oluştu. Ahmet Yıldırım, Hakan Ünsal ve Hasan Şaş yedeklerden oyuna girdi.

Arsenal ise David Seaman, Lee Dixon, Silvinho, Martin Keown, Tony Adams, Patrick Vieira, Emmanuel Petit, Marc Overmars, Ray Parlour, Dennis Bergkamp ve Thierry Henry ile sahaya çıktı.

Hagi, orta sahada oyunu yönlendirdi, ancak kırmızı kartı takımı zorladı. Bülent Korkmaz, omzunun çıkmasına rağmen sahada kalarak savunmayı ayakta tuttu. Taffarel, uzatmalarda Henry ve Kanu’nun şutlarını kurtardı. Hakan Şükür direğe takılırken, Arif Erdem net bir pozisyonu kaçırdı. Arsenal’de Henry ve Overmars tehdit oluştursa da, Keown’un 6 metreden kaçırdığı gol, en büyük fırsattı.

Taktiksel Yaklaşım ve Fatih Terim’in Rolü

Fatih Terim, 4-4-2 dizilişiyle disiplinli bir oyun planı uyguladı. Hagi ve Suat Kaya, Arsenal’in Vieira-Petit ikilisini dengeledi; Bülent Korkmaz ve Popescu, Henry’yi durdurdu. Terim’in hızlı kontra atak stratejisi, Arif Erdem’in pozisyonunda görüldü. Hagi’nin kırmızı kartından sonra savunma odaklı bir yaklaşım benimseyen Terim, penaltılara hazırlık yaptı. Arsenal’in favori olmasına rağmen (bahis oranları: Arsenal 1-2, Galatasaray 6-4), Galatasaray’ın uyumu fark yarattı.

^{Fatih Terim ve Soyunma Odası Konuşması (Galatasaray Youtube Kanalı)}

Kritik Anlar: Hagi’nin Kırmızı Kartı ve Korkmaz’ın Sakatlığı

Uzatmaların 93. dakikasında Hagi, Tony Adams’a hafif bir yumruk attı; repliklere göre abartılı bulunan bu hareket, kırmızı kartla sonuçlandı. Galatasaray’ı 10 kişi bırakan bu karar, Arsenal’in baskısını artırdı, ancak Taffarel’in kurtarışları skoru korudu. Bülent Korkmaz’ın ilk yarıda omzunun çıkması, maçın dramatik anlarındandı. Sağlık ekibinin müdahalesiyle oyuna dönen Korkmaz, savunmada kritik rol oynadı ve takımın direncini simgeledi.

Penaltı Atışları ve Zafer

Normal süre ve uzatmalar 0-0 bitince penaltı atışlarına geçildi. Bülent Korkmaz, yazı turayı kazanarak Türk taraftarların önündeki kaleyi seçti. Ergün Penbe, Hakan Şükür, Ümit Davala ve Gheorghe Popescu penaltıları gole çevirdi. Arsenal’de Davor Šuker direğe, Patrick Vieira üst direğe vurdu; sadece Ray Parlour gol attı. Galatasaray, 4-1’lik skorla kupayı kazandı.

^{Kupa Seramonisi (UEFA)}

Taraftar Şiddeti ve Atmosfer

Yaklaşık 12.000 Türk taraftar, Gençlik Marşı okuyarak maçın coşkusunu yaşadı. Ancak, maç öncesi Kopenhag’da şiddet olayları yaşandı. Leeds maçında iki taraftarın öldürülmesi gerilimi artırmıştı. 16 Mayıs’ta Arsenal taraftarı Paul Dineen bıçaklandı; 17 Mayıs’ta bir İngiliz, bir Türk ve bir Hollandalı taraftar yaralandı. Şehir merkezinde şişe, sandalye ve demir çubuklarla çatışmalar oldu; polis, gözyaşartıcı gazla müdahale etti. 5.000 Danimarkalı polis ve 2.000 güvenlik personeli, 1,7 mil uzunluğunda çitle taraftarları ayırdı. Stadyum içi sakin kalsa da, şehirdeki gerginlik maçın atmosferini etkiledi.