Gelin koçu geleneği, evlilik sürecinin bir parçası olarak damat tarafından gelin evine süslenmiş bir koç gönderilmesini içeren, Türk halk kültürüne özgü bir ritüeldir. Bu koç, genellikle Kurban Bayramı öncesi gönderilir ve koçun üzerine altın, para ya da çeşitli takılar takılarak törensel biçimde sunulur.
Beypazarı’nda Gelin Adaylarına ‘Koç Gönderme’ Geleneği Sürüyor (İhlas Haber Ajansı - Youtube)
Tarihçesi
Gelin koçu geleneği, Türklerin tarih öncesinden bu yana sürdürdüğü kurban ve geçiş törenleriyle bağlantılıdır. Orta Asya Türk kültüründe kurban edilen hayvanlar; dinî, toplumsal ya da mevsimsel törenlerin ayrılmaz bir parçasıydı. Hayvanların süslenmesi, kına yakılması, dualar eşliğinde sunulması, bu tür ritüellerin sembolik ögeleriydi.
Gelin koçu da bu kültürel mirasın, evlilik kurumuna yansıyan bir uygulamasıdır. Nişanlılık süreci içinde yer alan bu ritüel, evlilik öncesi son hazırlıklardan biri olarak görülür ve gelin evine saygı göstergesi olarak nişanlı gençler arasında gerçekleştirilir.

Gelin Koçu (Anadolu Ajansı)
Uygulama Biçimi
Gelin koçu geleneğinde temel uygulama şöyledir:
- Damat ailesi, iri ve sağlıklı bir koç satın alır.
- Koç genellikle düğün veya bayram öncesi süslenir; üzerine kırmızı kurdeleler, renkli yazılar, nazarlıklar, boncuklar ve kına ile çeşitli bezemeler yapılır.
- Koçun boynuna altın ya da takı takılır; bu, gelin için hediyedir.
- Damat ya da ailesinden biri, bu koçu gelin evine tören havasında teslim eder.
- Bazı bölgelerde bu teslim süreci, zurna, davul gibi müzik eşliğinde gerçekleştirilir.
Bu tören yalnızca bir “hediye gönderme” değil, aynı zamanda evliliğin ve kurban geleneğinin birleştiği bir geçiş ritüelidir.
Anlamı ve İşlevi
Gelin koçu geleneği, halk kültürü açısından çeşitli anlamları vardır:
- Bereket ve bolluğu temsil eder.
- Paylaşmayı ve birlikteliği sembolize eder.
- Aileler arasındaki bağları pekiştirir; saygı ve niyet beyanı anlamı taşır.
- Toplumsal belleği canlı tutar, kuşaktan kuşağa aktarılan bir kültür ögesidir.

