Havacılık eğitimi, hava araçlarının uçurulması veya bu araçlarla ilgili olan bütün faaliyet alanlarında yetkili öğreticiler tarafından verilen formel eğitimi kapsar. Sivil ve askerî olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. XX. yüzyıl başlarında motor gücüyle çalışan uçakların kontrollü bir biçimde uçurulmalarından birkaç yıl sonra uçak fabrikaları ve havacılık kulüpleri pilotluk eğitimi vermeye başlamıştır. Yaşanan bu gelişmeleri, ordular içerisinde uçağa yer verilmesiyle askerî havacılık eğitimleri takip etmiştir.
Osmanlı Devleti'nde havacılık eğitimiyle ilgili ilk girişim ordunun hava araçlarından faydalanmak istemesiyle olmuştur. Türk askerî havacılık eğitiminde izlenecek yol ve yöntem, teknik alt yapı eksikliği, siyasî bunalım, maddi imkânsızlıklar, bazı bölgelerde yaşanan isyanlar ve birbiri ardına meydana gelen savaşlar içerisinde şekillenmiştir. 1 Haziran 1911 tarihinde Harbiye Nezareti "Kıtaât-ı Fenniye ve Mevâki-yi Müstahkeme Müfettiş-i Umûmîliği" II. Şubesi'ne bağlı "Tayyarecilik Komisyonu" kurulmuştur. Başlangıçta ordu bünyesinden sınavla seçilen iki subay, pilotaj eğitimi almak için Fransa'ya gönderilmiştir. Mektep için araç gereç ve meteoroloji aletleri yurt dışına gönderilen havacılık heyeti tarafından yapılan sözleşmelerle satın alınmıştır. Mektep kadrosunun oluşturulabilmesi amacıyla ordunun kara ve deniz sınıflarından seçilen subayların pilotaj ve makinistlik eğitimi almak üzere yurt dışına gönderilmelerine devam edilmiştir. "Yeşilköy (Ayastefanos) Tayyare Mektebi" Temmuz 1912'de, inşaatı sürerken faaliyete geçmiştir. Mektep müdürü ve personeli ordu içerisinden seçilirken uçuş, makinistlik ve model marangozluğu eğitmenleri yurt dışından getirilmiştir. Pilot öğretim programı üç ay olup teorik ve pratik derslerden oluşmuştur. Teorik derslerde tayyareci adaylarına motor ve tayyare bilgisi verilmiştir. Pratik derslerde ilk aşamada "tayyare ile düz hat üzerinde rule" ve uçuş talimi yaptırılırken yer eğitimlerinde de aracın kalkışını sağlayan kumanda ve gaz çıkış kollarının hareketleri öğretilmiştir. Tayyare Mektebi'nde, râsıt (gözlemci) sınıfı eğitimleri 1913'te başlamıştır. Râsıt adayları tayyare ve motor bilgisi, telsiz kullanımı ve hava seyrüseferi gibi teorik dersler görmekteydi. Pratik eğitimde ise uçuş esnasında "tayyareciye yön verdirme, harita okuyarak seyrüsefer yaptırma" ve üzerinde uçuş yapılan arazinin konum ve yer bilgilerini haritalarına işlemeyi öğrenmişlerdir.
1914 yılında Bahriye Nezareti'ne bağlı Bahrî Tayyare Mektebi kurulmuştur. Bahrî pilot adayları Yeşilköy Tayyare Mektebi'nde eğitim görmüştür. Bunlar, daha sonra Bahrî Tayyare Mektebi'nin eğitmen kadrosunu oluşturacaktır. I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Fransa, pilot ve makinist eğitmenlerini geri çağırdığından mektebin eğitim faaliyetleri bir süre Osmanlı havacıları tarafından yürütülmüştür. Savaş sebebiyle mektepteki eğitim faaliyetleri durma noktasına gelince Almanlar'dan destek alınarak eğitime devam edilmiştir. Bu dönem ders programına her iki sınıf için rasadât-ı havâiye (meteoroloji) dersi eklenmiştir. Savaşın bitmesi ve itilaf kuvvetlerinin İstanbul'u işgalinden sonra Yeşilköy Tayyare Mektebi ve Bahrî Tayyare Mektebi kapatılmıştır.
Millî Mücadele'de Eskişehir'de Kuvâ-yı Havâiye Müfettişliği'ne bağlı Tayyare Mektebi kurulmuştur. Bu mektep savaş süresince Adana, Konya ve 1922 yılı başlarında İzmir'e taşınmış, cumhuriyet döneminde ise tekrar Eskişehir'e nakledilmiştir. Bu dönem Fransa'dan uçuş eğitmenleri getirilmiş, râsıt sınıfı ayırımı kaldırılmış ve bu sınıfın gördüğü dersler pilotaj müfredatı içerisine dahil edilmiştir. Subay ve astsubay pilot adaylarına pratik uçuş eğitimleri dışında "genel tabya, motor ve uçuş araçları, telsiz muharebe, aerodinamik, topografya, fotoğrafçılık, silahlar ve makineli tüfek" kullanımı ile uçuş teoriği dersleri verilmiştir.
Cumhuriyet döneminde kurulan Türk Tayyare Cemiyeti (16 Şubat 1925) 1935'ten sonraki adıyla Türk Hava Kurumu (THK) askerî havacılığın makinist ihtiyacını karşılamak maksadıyla 23 Nisan 1926 tarihinde Yeşilköy'de "Tayyare Makinist Mektebi" açmıştır. Bu mektebin eğitim kadrosu ve bütün araç gereç Fransız Henriot Tayyare Makinist şirketiyle yapılan bir sözleşme ile sağlanmıştır. Eğitim süresi bir yıl ve parasız yatılı olan mektep de eğitim teorik ve pratik olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Teorik derslerde "hesap, cebir, hendese, müsellesat, hikmet, makine, elektrik, genel motor ve tayyare bilgisi" verilirken pratik derslerde "motor tamiri, tayyarelerin çalışma prensipleri ve belirli kısımlarının sökülüp takılması" öğretilmiştir. 1 Ağustos 1928 tarihinde Tayyare Makinist Mektebi, Müdâfaa-yı Milliye Vekâleti'ne bağlanmıştır. Bundan sonra Hava Gedikli Küçük Zabit (Astsubay) İhzarî (Hazırlama) Mektebi ve Hava Gedikli Küçük Zabit Mektebi olarak dönüştürülmüştür.
Türkiye'nin ilk özel sivil havacılık eğitimi veren mektebi 1930'larda Vecihi Bey (Hürkuş) tarafından açılmıştır. Eğitimin ücretli olduğu "Vecihi Sivil Tayyare Mektebi"nde planör ve pilotaj eğitimi verilmiştir. Mektep açıldıktan bir buçuk sene sonra Millî Müdafaa Vekâleti'nin kararıyla kapatılmıştır. Bundan kısa bir süre sonra Türk Hava Kurumu, 3 Mayıs 1935 tarihinde Ankara'da Türkkuşu'nu faaliyete geçirmiştir. Türkkuşu'nda ilk havacılık eğitimi, Sovyetler Birliği'nden getirilen iki öğretici ile yaklaşık üç ay süren planör kurslarıyla başlamıştır. Bunu Ergazi Motorlu Tayyare Kampı'nda pilotaj eğitimi takip etmiştir. II. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla "Gedikli Hazırlama Yuvası" adını almış olan bu kampa askerî pilotaj eğitimlerine hazırlayıcı bir nitelik kazandırılmıştır. Burada bir yıllık eğitim süresini tamamlayanlar "Askerî Hava Okulu"na gönderilmiştir. "Gedikli Hazırlama Yuvası" 1948 yılı sonlarında Genelkurmay Başkanlığı'nın talebi doğrultusunda kapanmıştır. Türk Hava Kurumu paraşütle atlama ve Maarif Vekâleti'nin izniyle birçok ilde bizzat ilköğretimden ortaöğretime kadar okullarda verilen model uçak kursları da düzenlemiştir. Ayrıca "Gezici Özel Pilot Okulu" açarak yurt genelinde akaryakıt masrafının karşılanması şartıyla uçuş eğitimleri vermiştir.
Havacılık eğitimi adına önemli bir gelişme 1941 yılında Türk Hava Kurumu girişimiyle Türkiye'de ilk Tayyare Mühendisliği Bölümü'nün açılmasıdır. Tayyare Mühendisliği Bölümü 1941-1942 eğitim öğretim döneminde Maarif Vekâleti'ne bağlı Yüksek Mühendis Okulu Makine Mühendisliği Şubesi'nde açılmıştır. İki yıllık bir kurs şeklinde planlanan ders programında "aerodinamik, uçuş mekaniği, tayyare inşaatı (statik, mukavemet), tayyare inşaatı (tayyare planları), motor inşaatı, hava seyrüseferi ve meteoroloji, borda aletleri, teçhizat (telsiz, silah, fotoğraf vb.), havacılık malzemeleri teknolojisi" dersleri verilmiştir. Bununla birlikte aynı yıl (1941) Nuri Demirağ tarafından Gök Okul açılmıştır. Pilotaj ve uçak bakım eğitimleri veren okul 1943 yılında kapatılmıştır.
"Askerî Tayyare Mektebi", 1947'de "Hava Okullar Komutanlığı" adını almıştır. "Hava Makinist Astsubay Okulu" da "Hava Uçak Bakım Okulu" adını alarak yeniden yapılandırılmıştır. "Hava Okullar Komutanlığı" yapılan değişiklikle 1951'de "Hava Harp Okulu" adını alarak eğitim süresi iki yıla çıkarılmıştır. 1462 sayılı Harp Okulları Kanunu uyarınca 1971'de Hava Harp Okulu'nun eğitim süresi üç yıla, 1974-1975 eğitim yılında ise dört yıla çıkarılmıştır. 4560 sayılı Harp Okulları Kanunu uyarınca 2000 yılında lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim veren bir yükseköğretim kurumu olarak kabul edilmiştir. Hava Uçak Bakım Okulu süreç içerisinde farklı isimler alarak günümüzde, "Hava Teknik Okullar Komutanlığı" adıyla pilotaj dışında Türk Hava Kuvvetleri'nin gereksinimi olan uzmanlık ve sınıflarda eğitimler vermeyi sürdürmektedir. Bu komutanlık yapısı içinde bulunan Hava Astsubay Okulu'nun bir yıllık eğitim süresi iki yıla çıkartılarak Astsubay Meslek Yüksekokulları Kanunu ile meslek yüksekokulu olarak yeniden düzenlenmiştir. Türk askerî eğitim öğretim yapısında 2016 yılında yapılan düzenlemeyle Millî Savunma Üniversitesi (MSÜ) kurulmuştur. 2023 yılı itibariyle Hava Harp Okulu ve Hava Astsubay Meslek Yüksekokulu Millî Savunma Üniversitesi çatısı altında eğitim faaliyetlerini sürdürmektedir.
1983'te 2920 sayılı Sivil Havacılık Kanunu ile özel sektöre ticarî havayolu taşımacılığı yapabilme hakkı tanınmıştır. Yeni açılan havayolları şirketleriyle doğru orantılı olarak ortaöğretim ve ön lisans seviyelerinde havacılıkla ilgili programlar açılmıştır. Anadolu Üniversitesi'nde 1986'da Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu, 1990'da Motor Anadolu Teknik Lisesi'nde Eskişehir Sabiha Gökçen Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi'nin Uçak Elektroniği Bölümü açılmıştır. Türk Hava Kurumu Üniversitesi 2011 yılında eğitimlerine başlamıştır. Bugün ortaöğretim, ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde havacılık eğitimleri verilmektedir. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) Türkiye'de "sivil havacılık eğitim müesseselerinin kuruluş ve çalışma esaslarını tayin etmek ve denetlemekle" yükümlüdür. Bu sebeple havacılık eğitimi veren Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Yükseköğretim Kurumu ve diğer kurumların Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden yetki almaları gerekmektedir. Bu kurumlarda herhangi bir havacılık eğitimi programından mezun olanlar uluslararası kurallar uyarınca Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen sınavlara girerek uzmanlıklarını lisanslandırmak zorundadır.
Türk Hava Yolları Havacılık Akademisi 1982'de açılmıştır. Hizmet içi eğitimler yanında başta Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü olmak üzere Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ve Millî Eğitim Bakanlığı onaylı "pilot, uçuş harekât uzmanı, uçak bakım, tehlikeli maddeler kuralları, kargo, yer hizmetleri ve yolcu hizmetleri" gibi alanlarda havacılık eğitimleri vermektedir. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Havacılık Akademisi ise (2017) hizmet içi eğitimler dışında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Millî Eğitim Bakanlığı onaylı havacılık "İşletme, Güvenlik, Seyrüsefer ve Elektronik" başlıkları altında kırktan fazla eğitim programında kurslar düzenlemektedir.
Türk Hava Kurumu Planör Uçuş Eğitim Okulu, Paraşüt Okulu ve Model Uçak Okulu dışında 1996 yılında Çok Hafif Hava Araçları Uçuş Eğitim Okulunu faaliyete geçirmiştir. Bu okul bünyesinde, kurumun aslında 80'li yıllardan itibaren eğitim vermeye başladığı Yelkenkanat, Tandem Yelkenkanat, Motorlu Yelkenkanat, Microlight ve Gyrocopter'in yanı sıra balon ve yamaç paraşütü gibi sportif havacılık branşları yer almıştır. Türk Hava Kurumu, balonun ticarî havacılık alanında kullanılması, yamaç paraşütünün de bir spor dalı olarak yaygınlaşmasının bir sonucu olarak daha sonra bu branşlara özgü okullar açmıştır. Türkiye'nin ilk Balon Uçuş Okulu'nda eğitimler 1996 yılında başlamıştır. Bu okul 2013 yılında kapatılmış olmakla birlikte 2022 yılında tekrar faaliyete geçirilmiştir. 2017'de kurulan Yamaç Paraşütü Okulu bünyesinde gerçekleştirilen eğitimlerle farklı düzeylerde yamaç paraşütü pilot sertifikası verilmektedir. Türk Hava Kurumu'da yeniden yapılandırma kapsamında yapılan düzenlemeyle Türkkuşu Uçuş Okulu, Türk Hava Kurumu Uçuş Akademisi olarak pilotaj eğitimlerine devam etmektedir. Ayrıca Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı ile Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı arasında imzalanan iş birliği protokolü kapsamında (26 Ocak 2024) Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı pilotlarına başlangıç ve temel uçuş eğitimleri verilmesi kararlaştırılmıştır.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, İnsansız Hava Araçları (İHA) Sistemi Talimatı'nda İHA'yı "aerodinamik kuvvetler aracılığıyla sürekli uçuş yapma yeteneğinde olan, üzerinde insan bulunmaksızın uzaktan İHA pilotu tarafından kontrol edilerek veya otonom operasyonu İHA pilotu tarafından planlanarak uçurulan ya da havada kalabilen hava aracı" olarak tanımlamıştır. 2000 yılından itibaren küresel konumlama sistemi (GPS), uydular ve sentetik açıklıklı radarların (SAR) kullanımıyla İHA havacılık alanının gündemine oturmuştur. 2023 yılı itibariyle İHA'lar keşif ve istihbarat, güvenlik, arama kurtarma faaliyetleri, yangın söndürme, haritacılık, çevresel gözlemler, hava durumu, kıyı ve sahil şeritlerinin gözlemlenmesi ve tarımsal uygulama gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Bu hava aracının operasyonel amaçla bomba vb. mühimmat eklenerek kullanılanlarına Silahlı İnsansız Hava araçları (SİHA) denmektedir. İHA bütün sektörlerde büyük ilgi görmekte kullanım alanları her geçen gün artmaktadır. Sportif ya da ticarî amaçlı İHA kullanım kursları dışında 2020 yılından itibaren devlet ve vakıf üniversitelerinde "İnsansız Hava Aracı Teknolojisi ve Operasyonları Programı" ön lisans düzeyinde verilmeye başlanmıştır.
Havacılık sektörü bilimsel ve teknolojik gelişmelere duyarlı dinamik bir yapıya sahiptir. Bu sebeple dijital dönüşüm, endüstri 4.0 gibi yükselen teknolojik paradigmalar ile bağlantılı olarak yaşanan teknolojik gelişimin İHA dışında diğer hava araçlarının da gelecekte insansız olarak uçurulmasını ve havacılık alanında bambaşka eğitim modellerinin uygulanmasına zemin hazırlayabileceği tahmin edilmektedir.