Köken
“İkindi” kelimesi, Eski Türkçe ikinti (ikinci) sözcüğünden evrilmiştir. Bu terim, “iki” anlamındaki iki / éki / ékki kökünden türetilmiş olup, günün ikinci yarısını ifade etmek üzere oluşturulmuştur. Eski Türkçede zaman dilimlerinin adlandırılmasında “birinci” öğle öncesi, “ikinci” ise öğleden sonrası anlamında kullanılmış; böylece “ikindi” kelimesi de öğleden sonra, özellikle gölgenin iki katına çıktığı vakitten güneşin batımına kadar olan zamanı belirtmek için yerleşmiştir.
Kullanım Alanları
Mecaz Anlam Kullanımları:
- İkindiden sonra dükkân açmak: Hayatını düzene koymakta geç kalmak, fırsatları kaçırmak.
Açıklama: “İkindi”, günün sonlarına yaklaşan bir zaman dilimi olduğu için; artık iş işten geçtiğini, geç kalındığını ifade eden bir deyimdir. Özellikle yaş ilerlemiş insanlar için “geç kalmış girişimler” anlamında kullanılır.
- İkindi güneşi: Hüzünlü, solgun veya düşsel bir atmosferi betimleyen mecaz bir zaman ifadesi.
Açıklama: Gün batımına yaklaşan güneş ışığının sarımsı, yumuşak tonları genellikle edebî metinlerde melankoli, hazan, yalnızlık gibi temaları çağrıştırmak için kullanılır.
Yan Anlam Kullanımları:
İkindi üzeri / ikindi üstü: Günün geç ama henüz akşama varmayan vakti.
Açıklama: Zamanı belirtmek için kullanılır; genellikle sıcaklığın azaldığı, güneşin alçalmaya başladığı sakin saatleri tarif eder.
İkindiyin (halk ağzı): İkindi vakti.
Açıklama: Bölgesel ağızlarda “o vakitte, o sırada” anlamında zamanı belirtmek için kullanılır. Günlük konuşmalarda yaşatılan bir biçimdir.





