İlber Ortaylı'nın İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı adlı eseri, Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyıldaki modernleşme sürecini ele alan tarih çalışmasıdır. Kitap, Tanzimat ve Islahat Fermanları, merkeziyetçi reformlar, eğitim ve hukuk alanındaki dönüşümler gibi konuları incelerken, Osmanlı’nın Batı ile ilişkisini, milliyetçilik akımlarıyla yaşadığı sorunları ve çok uluslu yapısının çözülüşünü analiz etmektedir. Ortaylı, Osmanlı modernleşmesini yalnızca Batı’nın zorlamasıyla değil, iç dinamikler ve reform ihtiyacıyla şekillenen bir süreç olarak değerlendirir. Osmanlı Devleti’nin siyasi, toplumsal ve ekonomik yapısındaki değişimleri geniş bir perspektiften ele alan eser, modern Türkiye’nin oluşumunda 19. yüzyıl reformlarının oynadığı rolü vurgulamaktadır. Kitap bu alanda bilgi sahip olmak ve bu alana giriş yapmak için temel zemini hazırlamaktadır.
İçerik
İlber Ortaylı’nın İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı adlı eseri, Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyıldaki modernleşme sürecinin kaçınılmaz bir dönüşüm olduğunu vurgular. Osmanlı yönetici elitleri, Avrupa’daki gelişmelere ayak uydurabilmek için Tanzimat ve Islahat Fermanları gibi reformlarla hukuk, eğitim, ekonomi ve idare alanlarında değişiklikler yapmıştır. Ancak bu reformlar, Osmanlı Devleti’nin çok uluslu yapısını güçlendirmek yerine, Balkanlar ve Orta Doğu’daki milliyetçilik hareketlerini daha da alevlendirmiş, merkezi otoritenin zayıflamasına yol açmıştır. Ortaylı, Osmanlı modernleşmesini sadece dış baskılara bağlamaz; aksine, iç dinamiklerin, toplumsal değişimin ve devletin kendi sürekliliğini sağlama çabasının reformları zorunlu kıldığını belirtir.
Eserde, Osmanlı yönetiminin reformları uygulamada yaşadığı çelişkiler ve bürokratik çekişmeler de ele alınır. Tanzimat ve sonrasında gerçekleştirilen değişimler, bireysel hakları genişletmiş ancak merkeziyetçi yapıdan vazgeçilmemiştir. II. Abdülhamid’in istibdat politikaları, anayasal yönetimi kesintiye uğratsa da modern eğitim kurumları ve altyapı yatırımları ile Osmanlı Devleti’ni 20. yüzyıla taşımıştır. Osmanlı yönetimi, modernleşme sürecinde Batı’dan yalnızca teknik yenilikleri almak istemiş ancak reformların kapsamı zamanla genişleyerek toplumsal ve siyasal yapıda köklü değişimlere yol açmıştır. Bunun sonucunda, imparatorluk içinde farklı sosyal kesimler arasında Batılılaşmaya yönelik farklı tutumlar ortaya çıkmış, geleneksel yapının kırılması beraberinde ciddi toplumsal tepkiler getirmiştir.
İlber Ortaylı, Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyıl reformlarını, modern Türkiye’nin temellerini atan bir süreç olarak değerlendirir. Osmanlı’nın anayasal yönetime, parlamentoya ve çağdaş hukuk sistemine geçiş çabaları, Cumhuriyet dönemi reformlarının altyapısını oluşturmuştur. Ancak reformların başarısı, Osmanlı’nın çok uluslu yapısının korunmasını sağlayamamış, aksine merkeziyetçi yönetimle özgürlükçü talepler arasındaki gerilim, imparatorluğun çözülmesine zemin hazırlamıştır. Kitap, Osmanlı’nın son yüzyılındaki değişim sürecini, hem devletin iç dönüşümü hem de uluslararası gelişmeler bağlamında ele alarak Osmanlı modernleşmesinin kazanımları ve çelişkilerini bütüncül bir perspektifle sunmaktadır.


