Pierre-Charles Comte'un 1849 tarihli Inês de Castro'nun Taç Giyme Töreni tablosu, Portekiz'in tarihindeki trajik hikayelerden birini konu alır. Bu eser, Fransız sanatçının İspanyol kökenli olmasına rağmen, Portekiz'in tarihsel dramalarından biri olan Inês de Castro'nun hikayesini resmetmektedir. Tablo, ölümünden sonra Inês'in taç giyme törenini tasvir eder ve bu eserde sanatsal anlatım, hem görsel hem de dramatik bir etki oluşturmak için semboller kullanılmıştır.
Inês de Castro'nun Taç Giyme Töreni (1849) (Feel The Art)
Inês de Castro, Prens Pedro'nun sevgilisi ve sonraki yıllarda Portekiz Kraliçesi olarak tarihe geçmiştir. Pedro’nun babası Kral IV. Afonso’nun, bu ilişkiyi onaylamaması, Inês’in ölümüne yol açan olayların başlangıcı olmuştur. Inês'in öldürülmesinden sonra, Pedro babasına karşı bir ayaklanma başlatmış ve tahta çıktıktan sonra, Inês’in katillerinin cezalandırılmasını emretmiştir. Fakat en dikkat çekici hareketi, Inês’in ölümünden sonra bedenini çıkarıp ona taç giydirerek tahta oturtmak olmuştur. Bu trajik ve sembolik tören, Inês’in ölümünü, aşkı ve adaleti simgeler.
Comte’un tablosunda, ölü bir kraliçenin bedeninin taç giydirildiği sahne sunulmaktadır. Inês’in çürüyen bedeninin, kraliyet kıyafetleri içinde oturması, hem korku hem de saygıyı simgeleyen bir görüntü oluşturur. Pedro, tablodaki figürlerde Inês’in ellerini öperek ona olan sadakatini simgelerken, soylular ise taç giydirilmiş bu cesedin çevresinde yer almaktadır. Bu grotesk sahne, hem aşkın hem de intikamın ölüm sonrası yorumudur.
Tablo, aynı zamanda 19. yüzyıl sanatında ölülerin dirilişi ve adaletin ölümden sonra gerçekleştirilmesi temalarını işleyen bir örnek olarak öne çıkar. Inês’in taç giydirilmesi, tarihsel ve dramatik bir gerçeklikten öteye geçerek, sanatsal bir yapıt haline gelir. Bu resim, tarihsel anlatılara duyulan saygı ve aynı zamanda korkunç bir gerçekliğin grotesk bir şekilde sunulmasıyla, izleyicide hem büyüleyici hem de rahatsız edici bir etki bırakır.