İttihaz

Kabul etme, öyle sayma."Herkes bu suskunluğu bir kabullenme ittihaz etti, fakat içten içe başka hesaplar dönerdi."

İsim

Düşünme, kurma, alma."Onlar, inkılâbı bir hayat düsturu ittihaz etmiş, mazinin zincirlerini parçalayıp atmışlardı."

İsim

Bir şey olarak, bir amaçla kullanma."Buranın ambar olarak ittihazı doğru olmaz."

İsim

İşaret Dili

"İttihaz" kelimesi Arapça kökenlidir. "Almak, tutmak" anlamlarına gelen "aḫẕ" (ﺍﺧﺬ) kelimesinden türemiştir.

Edebiyat: Karakterlerin bir durumu yorumlaması ya da bir davranışı ilke edinmesi anlamında kullanılır.
Siyaset ve Hukuk: Devlet anlayışı, ilke ya da kararların resmî olarak benimsenmesi bağlamında geçer.
Fikir ve Ahlak Yazıları: Bir davranış, prensip veya yöntemin içselleştirilmesi ve uygulanması anlamında kullanılır.
Tasavvuf ve Felsefe: Hayat anlayışı, rehberlik veya yönelişin kabullenilmesi ve uygulanması anlamında mecazî bir ağırlık kazanır.