Johannes Vermeer (1632–1675), Hollanda’nın Delft kentinde yaşamış ve bütün kariyerini burada sürdürmüş bir ressamdır. Eser sayısı az olmakla birlikte, ışığı ve rengi işleyişindeki ustalığı sayesinde 17. yüzyıl Hollanda resminin önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilir.
Vermeer’in resimleri, optik gözlemlerle ilişkili olduğu düşünülen ışık oyunları, incelikli kompozisyonları ve sembolik çağrışımlarıyla tanınır. Yaşamı boyunca az sayıda eser üretmiş, ekonomik sıkıntılar nedeniyle genç yaşta ölmüş, ardından uzun süre unutulmuş; ancak 19. yüzyılda yeniden keşfedilerek Batı sanatının özgün ustaları arasında anılmıştır.
Erken Yaşamı ve Eğitimi
Johannes Vermeer 1632 yılında Delft’te doğdu. Babası, zaman zaman ipek kumaş tasarımıyla uğraşan, aynı zamanda han işletip sanat ticareti yapan biriydi. 1655’te babasının ölümüyle birlikte sanat eserlerinden oluşan ticari stokun Vermeer’e geçtiği düşünülmektedir.
Delft’te büyüyen Vermeer, 1653’te Catherina Bolnes ile evlendi. Katolik bir aileden gelen Catherina, Vermeer’e toplumsal ve ekonomik güvence sağladı; evliliklerinden on bir çocuk dünyaya geldi. Aynı yıl ressamlar loncasına katılarak bağımsız sanatçı statüsü elde etti.
Vermeer’in çıraklık dönemini hangi ustanın yanında geçirdiği kesin olarak bilinmemektedir. Ancak erken dönem yapıtlarındaki kompozisyon düzeni, ışık kullanımı ve mekân kurgusu, onun Delft’in sanatsal ortamından beslenmiş olabileceğini göstermektedir. Özellikle Carel Fabritius’un perspektif ve ışık çalışmaları ile Pieter de Hooch’un gündelik yaşam sahneleri Vermeer’in gelişiminde etkili olduğu düşünülen örneklerdir.
Sanat Kariyeri
Johannes Vermeer 29 Aralık 1653’te Delft’teki Aziz Luka Loncası’na üye olarak ressamlık mesleğini icra etme hakkı kazandı. 1662, 1663, 1670 ve 1671 yıllarında loncanın yöneticiliğini üstlendi. Erken dönem çalışmalarında büyük boyutlu dinsel ve tarihsel konulara yöneldi; Martha ve Meryem’in Evindeki İsa (1654–55) ve Diana ve Arkadaşları (1650’ler ortası) bu dönemin örnekleridir. 1650’lerin sonlarından itibaren ev içi sahneler, tek ya da birkaç figürün yer aldığı küçük boyutlu kompozisyonlar sanatında ağırlık kazandı.
Sanatçının bilinen üretimi sınırlıdır; günümüze yaklaşık otuz beş eseri ulaşmıştır. 1663’te Delft’i ziyaret eden Fransız seyyah Balthasar de Monconys, Vermeer’in evinde tablo görmediğini, bir fırıncıda karşılaştığı eser içinse yüksek fiyat ödendiğini kaydetmiştir. Tablolarının önemli bir kısmı Delftli koleksiyoncu Pieter van Ruijven’in eline geçmişti.
1670’li yıllarda Hollanda ile Fransa arasındaki savaşın yarattığı ekonomik daralma, sanat piyasasını olumsuz etkiledi. Vermeer’in kazancı düştü, borçlandı ve 1675’te öldü. Sanatçının tabloları ölümünden sonra farklı koleksiyonlara dağıldı. 1696’da yapılan bir müzayedede yirmi bir eseri satışa çıkarıldı. 18. yüzyılda büyük ölçüde unutulan Vermeer, eserleri başka ressamların imzasıyla dolaştı. 19. yüzyılda Fransız eleştirmen Théophile Thoré, özellikle Delft Manzarası karşısındaki gözlemleriyle Vermeer’i yeniden sanat tarihine kazandırdı.
Tekniği ve Üslubu
Vermeer’in resim tekniği ayrıntılı incelemelerle ortaya konmuştur. Çalışmalarına çoğunlukla kahverengi monokrom bir eskizle ya da renkli bir astar katmanıyla başlardı. Bu aşamada kompozisyonun çizgileri, ışık ve gölge dağılımı belirlenirdi. Sonraki aşamalarda boya katmanlarını üst üste uygulayarak tablolarını tamamlardı. Pigment seçiminde dönemi için pahalı ve nadir malzemeler kullanması dikkat çekicidir. Lapis lazuliden elde edilen doğal ultramarin mavisi, kurşun-kalay sarısı, kırmızı göl ve çeşitli toprak boyaları eserlerinde sıkça görülür. Bu pigmentleri farklı derecelerde öğüterek ışığı farklı yoğunluklarla yansıtan yüzeyler oluşturdu.
Ultramarin Mavisi ve Kırmızı Kullanımı, The Girl with a Wineglass Johannes Vermeer (rawpixel)
Yüzey işçiliğinde değişken teknikler kullandı. Bazı bölümlerde boyayı ince ve şeffaf katmanlarla uygularken, kimi yerlerde küçük yuvarlak ya da noktasal fırça darbeleriyle parlak yansımalar elde etti. İnci, metal ya da kumaş yüzeylerdeki ışık kırılmalarını canlandırmak için bu yöntemleri geliştirdi. Perspektif düzenlemelerinde iğne ve ip tekniği kullandığı tespit edilmiştir; bazı tablolarında merkezî kaçış noktalarında iğne izleri görülebilir.
Üslubunun ayırt edici özellikleri arasında ışık ve mekânın uyumu, figürlerdeki dinginlik ve içe dönük duruş yer alır. Ayrıca kamera obscura benzeri optik araçlardan esinlendiği düşünülür; odak bulanıklığı, ışık lekeleri ve derinlik etkisi gibi gözlemler eserlerinde yansıtılmıştır.
İkonografi ve Temalar
Vermeer’in eserlerinde en sık karşılaşılan konu ev içi mekânlarda kadın figürleridir. Kadınlar çoğu kez mektup okurken ya da yazarken, müzik yaparken, pencere kenarında dururken veya ev işlerini sürdürürken resmedilmiştir. Mektup konulu tablolar, 17. yüzyıl Hollanda’sında yaygınlaşan mektup yazma alışkanlığıyla bağlantılıdır; bu mektuplar genellikle aşk ilişkilerine gönderme olarak değerlendirilir. Müzik yapan kadınların betimlendiği sahneler ise lute, virginal ya da viyola da gamba gibi çalgılarla ilişkilidir. Dönemin görsel kültüründe müzik, hem sevgi ve uyum hem de erotik çağrışımlar taşıyan bir metafor olarak algılanmıştır.
Girl Reading a Letter by an Open Window - Johannes Vermeer (rawpixel)
Sanatçının repertuvarında alegorik içerikli tablolar da yer alır. Resim Sanatı adlı eserde ressam figürü, Clio adlı Tarih perisini resmeder; bu kompozisyon sanatın tarihe biçim verme gücüne gönderme yapar. İnanca Alegori tablosunda ise Ripa’nın Iconologia’sından alınmış semboller —dünya küresi, yılan, kutsal kitap ve çarmıh— Katolik ikonografisi çerçevesinde kullanılmıştır. Bunun dışında, kadınların ayna karşısında süslenmesi ya da ziynet eşyalarıyla ilgilenmesi gibi sahneler Vanitas geleneğine bağlanır ve dünyevi zevklerin geçiciliğini hatırlatır. Sütçü Kadın ve Dantel Ören Kız gibi tablolar ise üretken ev içi işleriyle kadın erdemine göndermeler içerir. Vermeer’in ikonografisi çoğunlukla çok katmanlıdır; çağdaş izleyiciler bu sahneleri atasözleri, emblematik kitaplar ve dini-moral referanslar aracılığıyla yorumlayabiliyordu.
Sütçü Kadın - Johannes Vermeer (rawpixel)
Mirası ve Etkisi
1675’te ölen Johannes Vermeer'in ölümünden sonra geride kalan resimleri ailesinin elinde kaldı, fakat ekonomik sıkıntılar nedeniyle hızla elden çıkarıldı. 1696’da düzenlenen bir müzayedede yirmi bir tablosu satışa sunuldu. 18. yüzyılda Vermeer’in adı büyük ölçüde unutuldu; eserlerinin önemli bir kısmı daha tanınmış ressamların imzasıyla dolaştı. Örneğin Resim Sanatı, uzun süre Pieter de Hooch’a atfedildi.
Resim Sanatı (The Allegory of Painting) - Johannes Vermeer (rawpixel)
Vermeer’in yeniden keşfi 19. yüzyılda Fransız eleştirmen Théophile Thoré ile gerçekleşti. Thoré, 1840’larda Hollanda müzelerini gezerken Delft Manzarası karşısında duyduğu etkiyi yazılarında dile getirdi ve sanatçının diğer eserlerini sistemli biçimde toplamaya başladı. 1866’da yayımladığı biyografi ve katalog, Vermeer’in tanınmasında dönüm noktası oldu. Thoré’nin yazıları, dönemin realizm ve izlenimcilik tartışmaları bağlamında Vermeer’in gündelik yaşam sahnelerine ve ışık kullanımına modern bir değer atfetti.
20. yüzyılda sanat tarihçileri Vermeer’in teknik yönüne, özellikle ışık ve renk kullanımına odaklandılar. Kamera obscura ile bağlantılı optik etkiler, odak bulanıklıkları ve ışık lekeleri, sanatçının özgün görsel dili içinde değerlendirildi. 1920’lerden itibaren soyut sanatın öne çıkmasıyla Vermeer’in kompozisyon yapıları ve renk uyumları vurgulandı.
Günümüzde Vermeer, 17. yüzyıl Hollanda resminin seçkin ustaları arasında kabul edilmektedir. Az sayıdaki eseri büyük müze koleksiyonlarına dağılmış, Batı sanatının incelenen ve sergilenen tabloları arasında yer almıştır.
Öne Çıkan Eserleri
- Martha ve Meryem’in Evindeki İsa (1654–1655, Scottish National Gallery, Edinburgh).
- Diana ve Arkadaşları (1650’lerin ortası, Mauritshuis, Lahey).
- Uykudaki Kız (A Maid Asleep) (1656–1657, Metropolitan Museum of Art, New York).
- Mektup Okuyan Kadın (Girl Reading a Letter at an Open Window) (1659, Gemäldegalerie Alte Meister, Dresden).
- Küçük Sokak (The Little Street) (1658–1659, Rijksmuseum, Amsterdam).
- Delft Manzarası (View of Delft) (yaklaşık 1660, Mauritshuis, Lahey).
- Subay ve Gülümseyen Kız (Officer and Laughing Girl) (1658–1659, Frick Collection, New York).
- Sütçü Kadın (The Milkmaid) (1659–1660, Rijksmuseum, Amsterdam).
- Konser (The Concert) (1660’lar, Isabella Stewart Gardner Museum, Boston).
- Mektup Yazarken Yakalanan Kadın (Lady Writing a Letter with her Maid) (1660’lar, National Gallery of Ireland, Dublin).
- İnci Küpeli Kız (Girl with a Pearl Earring) (1665 civarı, Mauritshuis, Lahey).
- Kırmızı Şapkalı Kız (Girl with the Red Hat) (1665 civarı, National Gallery of Art, Washington).
- Resim Sanatı (The Art of Painting) (yaklaşık 1665, Kunsthistorisches Museum, Viyana).
- İnanca Alegori (Allegory of the Catholic Faith) (1670’ler, Metropolitan Museum of Art, New York).
- Astronom (The Astronomer) (1668, Louvre, Paris).
- Coğrafyacı (The Geographer) (1669, Städelsches Kunstinstitut, Frankfurt).
- Gitar Çalan Kadın (Woman with a Guitar) (1670’ler, Kenwood House, Londra).
- Virginal Başında Kadın (Lady Standing at a Virginal / Lady Seated at a Virginal) (1670’ler, National Gallery, Londra).