Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddeti önlemeye yönelik farkındalık oluşturmayı amaçlayan uluslararası bir gündür. Kadına yönelik şiddet, ister kamusal ister özel hayatta gerçekleşsin, kadınlara zarar veren veya bu sonuçları doğurması muhtemel her türlü eylem, tehdit, zorlama veya özgürlükten yoksun bırakma olarak tanımlanmaktadır.
Tarihçe
25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyeti’nde Mirabal kardeşler, diktatör Rafael Trujillo yönetimine karşı verdikleri mücadele nedeniyle suikasta uğramıştır. Bu olay, kadınlara yönelik şiddetin sembolik bir göstergesi olarak kabul edilmiş ve küresel farkındalık yaratmıştır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 20 Aralık 1993 tarihinde 48/104 sayılı kararla Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına Dair Bildirge’yi kabul etmiş ve kadınlara yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasını küresel hedef olarak belirlemiştir. 25 Kasım, 7 Şubat 2000 tarihli 54/134 sayılı BM kararı ile Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan edilmiştir. BM Genel Kurulu, hükûmetler, uluslararası örgütler ve sivil toplum kuruluşlarını her yıl bu tarihte farkındalık artırıcı etkinlikler düzenlemeye davet etmiştir.
Amaç
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün temel amacı, kadına yönelik şiddetin toplumsal ve küresel boyutlarda farkındalığı artırmak, şiddet mağduru kadınlara ve kız çocuklarına yönelik koruma ve destek mekanizmalarını güçlendirmek, kadınların insan haklarını güvence altına almak ve eşit haklara sahip olmalarını desteklemektir.
Önemi
Kadına yönelik şiddet, yalnızca bireylerin fiziksel ve psikolojik sağlığını tehdit etmemekte, aynı zamanda toplumsal kalkınma, ekonomik büyüme ve sosyal refah üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Kadına yönelik şiddet, küresel çapta yaygın bir insan hakları ihlali olarak kabul edilmektedir ve bu nedenle önlenmesi, bireysel ve toplumsal düzeyde büyük önem taşımaktadır.
Küresel Durum
BM’nin 2023 yılı verilerine göre, dünya genelinde her üç kadından biri yaşamının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün 2021 yılı verilerine göre, 15-49 yaş arasındaki her üç kadından biri fiziksel veya cinsel şiddete uğramaktadır. BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi raporuna göre, yılda yaklaşık 87 bin kadın cinayete kurban gitmektedir ve bu cinayetlerin %58’i kadının en yakın çevresi tarafından işlenmektedir. Gazze örneğinde, 2023 Ekim ve 2024 Kasım arasında İsrail saldırıları sonucunda 11 bin 742 kadın hayatını kaybetmiş ve kadınlar çatışmalar nedeniyle toplumsal, ekonomik ve psikolojik şiddetle karşı karşıya kalmıştır.【1】
Türkiye’de Durum ve Çalışmalar
Türkiye’de Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aracılığıyla şiddet mağduru kadınlara sosyal, ekonomik, psikolojik ve hukuki destek sağlanmaktadır. Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları iş birliği ile kadınların yasal hakları, toplumsal statüleri ve kişisel becerileri geliştirilmekte; aile içi iletişim seviyeleri artırılmakta ve gelir getirici meslekler kazandırılmaktadır. Eğitim programları kapsamında anne-çocuk eğitimleri, aile içi şiddet eğitimleri, öfke kontrolü eğitimleri, sağlık seminerleri ve yetişkin okuryazarlık eğitimleri gibi etkinlikler yürütülmektedir.
Mesleki kurslar arasında misk meyve sabunu yapımı, takı tasarımı, dikiş, nakış, ebru, seramik ve pike dikimi gibi uygulamalı eğitimler yer almaktadır. Sosyal ve kültürel etkinlikler; tiyatro, sinema, kültürel geziler ve özel gün kutlamaları ile desteklenmektedir. Hizmetlere erişimi kolaylaştırmak amacıyla ücretsiz “ALO 183 Sosyal Destek Hattı” oluşturulmuştur. ASDEP personeli aracılığıyla korunmaya muhtaç kadınlar, çocuklar, engelliler ve yaşlılar için hizmetler sağlanmaktadır.
Uluslararası Çabalar
UNESCO, her yıl 25 Kasım’da farkındalık oluşturmak amacıyla etkinlikler düzenlemekte, çevrim içi şiddet ve yapay zekâ kaynaklı cinsiyetçi ön yargılar gibi yeni şiddet biçimlerine dikkat çekmektedir. Women for Ethical AI Network ile yapay zekâ kaynaklı cinsiyetçi şiddetin önlenmesi ve etik uygulamaların geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Transforming MENtalities Initiative ile politika yapıcılar bilgilendirilmekte ve toplumsal cinsiyet eşitliği için somut önlemler önerilmektedir.




