Köken
Kepçe kelimesi, Farsçadaki kafçe (کفچه) sözcüğünden alınmıştır ve bu sözcük temel olarak "tahta kaşık" anlamına gelir. Bu Farsça biçim, Orta Farsçada benzer anlam taşıyan kafçag şeklinden türemiştir. Sözcüğün daha eski kökenleri, Soğdca’da yer alan kapçē ya da kafçē biçimlerine uzanır; bu biçimler, “ölçek” ya da “ölçü kabı” gibi anlamlar taşır. Ayrıca, Aramice/Süryanice kökenli kap ya da kappā (avuç içi, kâse) sözcüğüyle yapı bakımından ilişkili olup, Türkçeye geçişinde +ça³ ekiyle biçimlenmiştir.
Kullanım Alanları
- Mutfak bağlamı: Kepçe, yemek hazırlığında kullanılan uzun saplı ve derin kaşık anlamındadır. Genellikle çorba, hoşaf gibi sulu yiyeceklerin alınması ve karıştırılması için kullanılır.
- Balıkçılık bağlamı: Denize daldırılıp balık avlamak için kullanılan, uzun saplı, çember biçiminde ağ için kullanılır.
- Metalürji bağlamı: Erimiş madenin kazandan kalıplara aktarılmasında kullanılan büyük, kepçe biçimli alet için kullanılır.
- Makine ve inşaat bağlamı: Toprak, kum, tahıl gibi dökme yüklerin taşınması için kullanılan mekanik aparattır. Ekskavatör gibi iş makinelerinin ön kısmındaki kazıcı parça da bu adla anılır.
- Denizcilik bağlamı: Bazı gemilerde, kıç tarafın üst kısmında, dümen evinin yer aldığı çıkıntılı yapıyı ifade etmek için kullanılır.
- Spor bağlamı (güreş): Rakibin arkasından dolanıp bacaklarının arasına el sokularak yapılan hamle anlamında kullanılır.
- Günlük konuşma ve benzetmeler: “Kepçe gibi kulaklar” ifadesinde olduğu gibi, büyük ve dışa açık kulaklar için mecazi olarak kullanılır.
- Fiil biçimiyle kullanım: Kepçe vurmak ifadesi, denizde balıkların kepçe ile avlanmasını ya da gırgır ağındaki fazla balıkların motora aktarılmasını anlatır.





