logologo
"KEŞFÜ'z-ZUNÛN"
fav gif
Kaydet
viki star outline
Avatar
Ana YazarFikret SARICAOĞLU18 Nisan 2025 10:19
Keşfü'z-Zunûn an Esâmi'l-Kütüb ve'l- Fünûn, Kâtip Çelebi'nin alfabetik olarak telif ve tasnif ettiği Arapça-Türkçe-Farsça eserlerin bibliyografyası ve ilimler sözlüğüdür. Müellif Halep sahaflarında 1633'ten itibaren notlar tutmaya başladığını ve en eskiyi belirtmek amacıyla Hz. Âdem devrinden beri kitap yazanları yeni bir usulle yaklaşık yirmi yıllık mesaiyi bir araya getirdiğini zikreder. Osmanlılar'da kitabiyat kelimesi "bibliyografya"nın; ilm-i ahvâl-i kütüb "bibliyografya ilmi"nin karşılığı idi.Kâtip Çelebi Keşfü'z-Zunûn'u 1638'den itibaren temize çekmeye başladığını belirtir. Bütün diğer eserlerinde olduğu gibi, müellif müsveddelerinden de açıkça anlaşıldığı üzere, vefatına kadar kitaplarına ek bilgi ve tashih girişleri yapmaya devam etmiştir. Noktalama işaretlerinin, genel gramer kurallarının olmadığı/yaygınlaşmadığı yüzyılları göz ardı ederek ve sonradan belirlenen imla kuralları doğrultusunda değerlendirilmelidir.Keşfü'z-Zunûn'un bazı kısımlarını gören ve takdir eden dostlarının ricasıyla Kâtip Çelebi, eserin son adı için yukarıda belirtilen unvanda karar kılmış ve en geç 1650'den itibaren tekrar beyaza çekmeye başlamıştır. Günümüze ulaşan tam/noksan müellif hattı nüshalar, Süleymaniye (Cârullah Efendi, nr. 1619) ve Topkapı Sarayı Müzesi (Revan Köşkü, nr. 2059) kütüphanelerinde muhafaza edilmektedir. Keşfü'z-Zunûn an Esâmi'l-Kütüb ve'l-Fünûn adı, mealen "kitapların ve ilimlerin isimlerinden zanların giderilmesi" şeklinde bugüne aktarılabilir. Eserin adındaki kütüb "kitaplar"ın, fünûn "ilimler"in karşılığıdır. Kitap için Keşfü'z-Zunûn kısa adı daha çok kullanılmaktadır. Bibliyografya kamusu, en kısa ve özlü tanımıdır.Keşfü'z-Zunûn'un beş bablık mukaddimesinde, önce bilgi, isimlerin öğretilmesi hadisesinden itibaren İslam âleminde ilmin ortaya çıkışı, ilmin tarifi ve taksimi, kitaplar ve telifleri hakkında temel bilgiler yer alır. Metin akışı bablar (el-bâb), fasıllar (el-fasl) şeklindeki klasik bölümleme ile devam etmektedir. Yine farklı olarak Kâtip Çelebi fasılları emr (konu), fâide (fayda), feth, ifham (bilgilendirme), ifsah (anlaşılır anlatma), iʻlâm (bildirme), işaret, kısm, talim, taksim, telvih (açıklama), tenbih, teznip (ekleme), terşih (özlü söyleme), manzar (çehre) ve matlap (mesele) vesair ara başlık yerinde kullandığı kelimelerle süslemekte ve anlatımı sürdürmektedir. Bahsi geçen giriş kelimeleri daha çok harf-i târifli (el-) yazılmışlardır. Müellif ilmin on beş farklı tarifine burada yer vermiştir. Bunların noksan veya fazlalıklarına da işaret etmiştir. İlimlerin taksiminde Taşköprizâde'nin (ö. 1561) anlattıklarını, hepsinden daha güzel bulur. Kâtib Çelebi'nin mukademede, asıl üzerinde durduğu konu, ilimden, öğrenme ve öğretmeden maksat Allah'ı bilmek/tanımak (mârifetullah) olmuştur. İlimleri burada aklî ve naklî ilimler olarak öne çıkarmış, diğer bir kitabı olan Mîzânü'l-Hak'ta ise âletî, ilahî, riyazî ve tabii ilimler şeklinde taksim etmiştir.Keşfü'z-Zunûn'un en belirgin vasfı ve önceki eserlerden ayrılan temel özelliği, kitabiyatın eser adına göre ve iç içe alfabetik şekilde düzenlenmiş olmasıdır. Târîh-i Hind-i Garbî isimli Osmanlı Türkçesi ile yazılı, Amerika'nın keşfini anlatan ve müellifi bilinmeyen çalışmayı Keşfü'z-Zunûn'da aramak için önce ilimler sıralamasında alfabetik yerinde olan "ilmü't-târîh", sonra buradan yine alfabetik yerindeki Târîhu Hind ve ardından aynı bentteki kitapları okumak hızlıca ve kolaylıkla mümkün olmaktadır. Kâtip Çelebi eser adı, müellifi ve içeriği hakkında temel bilgileri sıralarken, birçok yazmanın -muhtemelen bizzat gördüğü- başlama cümlelerini birebir aktarmış, kimi zaman bab ve fasıllarını da haber vermiştir. Kâtip Çelebi'nin kitâbî kaynakları son derece zengindir. Keşfü'z-Zunûn telifinde İslam/Osmanlı edebiyat tarihindeki klasik ve mevcut bütün bibliyografik kitapları gördüğü kesindir. Daha çok önem verdiğini belirttiği başlıca kaynakları ise şunlardı: İbnü'n-Nedîm (ö. 995) el-Fihrist, İbn Hallikân (ö. 1282) Vefeyâtü'l-Aʻyân, İbnü's-Sübkî (ö. 1370) Tabakat, İbn Haldun (ö. 1406) Kitâbü'l-İber (Mukaddime), Teftâzânî (ö. 1439) Mecmûatü'l-ulûm, Molla Lutfî (ö. 1495) el-Metâlibü'l-İlâhiyye, Taşköprizâde (ö. 1561) Miftâhu's-Saâde.Keşfü'z-Zunûn'da 300 civarında ilim adı, 14.500 kadar kitap, risale, şerh ile 10.000'e yakın müellif ve şârih ismi sıralanmaktadır. Bursalı Mehmed Tâhir'in (ö. 1925) Bağdatlı İsmâil Paşa'dan (ö. 1920) nakline göre ve daha net ifadelerle Keşfü'z-Zunûn'da, 9512 müellif ve şârih, 14.501 kitap, risale, divan, şerh, haşiye ve tâlik adı bulunmaktadır. Keşfü'z-Zunûn'un tertibi ve tasnifi çok beğenilmiş, zeyil, şerh, haşiye ve tâlik olarak adedi de yirmiyi geçmiş durumdadır.Başlıca zeyil, şerh, haşiye ve tâlik sahipleri ise, Riyâzîzâde Abdüllatif (ö. 1668), Vişnezâde İzzetî Mehmed (ö. 1681), Hüseyin Nebhânî (ö. 1684), Arabacıbaşı İbrâhim b. Ali (ö. 1776), Muhammed b. Mustafa Bekrî (ö. 1782), Azîzzâde Hüseyin Râmiz (ö. 1788), Hanîfzâde Ahmed Tâhir (ö. 1802), Şeyhülislam Ârif Hikmet (ö. 1859), Bağdatlı İsmâil Paşa (ö.1920), Cemîl b. Mustafa Azm (ö. 1933), İsmail Saib Sencer (ö. 1940), Mehmed Hanciç (ö. 1944), Kilisli Rifat Bilge (ö.1953), Âga Büzürg-i Tahrânî (ö. 1970), Muhammed Şâzelî Neyfer'dir (ö. 1997). Bu isimlere berhayat olan Mikdâd Rahîm ile Ebü'l-Fidâ Sâmî Tûnî'yi de eklemek mümkündür.İslam medeniyeti ve İslamî ilimlerle ilgili her kesimden ilim erbabının başvuru eseri olan Keşfü'z-Zunûn'un şöhreti, Gustav L. Flügel'in (ö. 1870) eseri aslı, Latince tercümesi ve Hanîfzâde'nin zeyliyle birlikte neşrinden sonra katlanarak artmıştır. Aynı sayfada Arapça metin ve Latince tercümenin yer aldığı Flügel neşri, muteber neşir kimliği ile uzun yıllar kullanılmıştır. Keşfü'z-Zunûn'un Mısır basımı 1857'de (Dârü't-tıbâati'l-Mısriyye bi-Bulak), İstanbul basımı 1862'de (Hasan Hilmî Kütübî, Dersaadet) yapılmış ve eser İslam dünyasında çok daha geniş bir kesime ulaşmıştır.Millî Eğitim Bakanlığı basımı olarak bilinen Keşfü'z-Zunûn neşrinin aynı basımları Beyrut, Tahran ve Kahire'de birkaç defa yapılmış, biyografik isimler dizini hazırlanmıştır. Kâtip Çelebi hatlı nüshalar dahil mevcut elli beş Keşfü'z-Zunûn yazmasının şecere bilgilerinin tesisi ve ardından edisyon kritik neşrinin günümüz imkânlarıyla hazırlanması disiplinler arası ekip çalışmasıyla mümkündür.
badge borderhover badge border
avatar
Türk Maarif Ansiklopedisi Kategorisi
Kurulları tarafından
onaylanmıştır.

"KEŞFÜ'z-ZUNÛN"

Board Main İcon
Wiki Card Image
Keşfü’z-Zunûn’un ilk iki sayfası (TSMK, Revan Köşkü, nr. 2059)

Keşfü'z-Zunûn an Esâmi'l-Kütüb ve'l- Fünûn, Kâtip Çelebi'nin alfabetik olarak telif ve tasnif ettiği Arapça-Türkçe-Farsça eserlerin bibliyografyası ve ilimler sözlüğüdür. Müellif Halep sahaflarında 1633'ten itibaren notlar tutmaya başladığını ve en eskiyi belirtmek amacıyla Hz. Âdem devrinden beri kitap yazanları yeni bir usulle yaklaşık yirmi yıllık mesaiyi bir araya getirdiğini zikreder. Osmanlılar'da kitabiyat kelimesi "bibliyografya"nın; ilm-i ahvâl-i kütüb "bibliyografya ilmi"nin karşılığı idi.



Kâtip Çelebi Keşfü'z-Zunûn'u 1638'den itibaren temize çekmeye başladığını belirtir. Bütün diğer eserlerinde olduğu gibi, müellif müsveddelerinden de açıkça anlaşıldığı üzere, vefatına kadar kitaplarına ek bilgi ve tashih girişleri yapmaya devam etmiştir. Noktalama işaretlerinin, genel gramer kurallarının olmadığı/yaygınlaşmadığı yüzyılları göz ardı ederek ve sonradan belirlenen imla kuralları doğrultusunda değerlendirilmelidir.



Keşfü'z-Zunûn'un bazı kısımlarını gören ve takdir eden dostlarının ricasıyla Kâtip Çelebi, eserin son adı için yukarıda belirtilen unvanda karar kılmış ve en geç 1650'den itibaren tekrar beyaza çekmeye başlamıştır. Günümüze ulaşan tam/noksan müellif hattı nüshalar, Süleymaniye (Cârullah Efendi, nr. 1619) ve Topkapı Sarayı Müzesi (Revan Köşkü, nr. 2059) kütüphanelerinde muhafaza edilmektedir. Keşfü'z-Zunûn an Esâmi'l-Kütüb ve'l-Fünûn adı, mealen "kitapların ve ilimlerin isimlerinden zanların giderilmesi" şeklinde bugüne aktarılabilir. Eserin adındaki kütüb "kitaplar"ın, fünûn "ilimler"in karşılığıdır. Kitap için Keşfü'z-Zunûn kısa adı daha çok kullanılmaktadır. Bibliyografya kamusu, en kısa ve özlü tanımıdır.



Keşfü'z-Zunûn'un beş bablık mukaddimesinde, önce bilgi, isimlerin öğretilmesi hadisesinden itibaren İslam âleminde ilmin ortaya çıkışı, ilmin tarifi ve taksimi, kitaplar ve telifleri hakkında temel bilgiler yer alır. Metin akışı bablar (el-bâb), fasıllar (el-fasl) şeklindeki klasik bölümleme ile devam etmektedir. Yine farklı olarak Kâtip Çelebi fasılları emr (konu), fâide (fayda), feth, ifham (bilgilendirme), ifsah (anlaşılır anlatma), iʻlâm (bildirme), işaret, kısm, talim, taksim, telvih (açıklama), tenbih, teznip (ekleme), terşih (özlü söyleme), manzar (çehre) ve matlap (mesele) vesair ara başlık yerinde kullandığı kelimelerle süslemekte ve anlatımı sürdürmektedir. Bahsi geçen giriş kelimeleri daha çok harf-i târifli (el-) yazılmışlardır. Müellif ilmin on beş farklı tarifine burada yer vermiştir. Bunların noksan veya fazlalıklarına da işaret etmiştir. İlimlerin taksiminde Taşköprizâde'nin (ö. 1561) anlattıklarını, hepsinden daha güzel bulur. Kâtib Çelebi'nin mukademede, asıl üzerinde durduğu konu, ilimden, öğrenme ve öğretmeden maksat Allah'ı bilmek/tanımak (mârifetullah) olmuştur. İlimleri burada aklî ve naklî ilimler olarak öne çıkarmış, diğer bir kitabı olan Mîzânü'l-Hak'ta ise âletî, ilahî, riyazî ve tabii ilimler şeklinde taksim etmiştir.



Keşfü'z-Zunûn'un en belirgin vasfı ve önceki eserlerden ayrılan temel özelliği, kitabiyatın eser adına göre ve iç içe alfabetik şekilde düzenlenmiş olmasıdır. Târîh-i Hind-i Garbî isimli Osmanlı Türkçesi ile yazılı, Amerika'nın keşfini anlatan ve müellifi bilinmeyen çalışmayı Keşfü'z-Zunûn'da aramak için önce ilimler sıralamasında alfabetik yerinde olan "ilmü't-târîh", sonra buradan yine alfabetik yerindeki Târîhu Hind ve ardından aynı bentteki kitapları okumak hızlıca ve kolaylıkla mümkün olmaktadır. Kâtip Çelebi eser adı, müellifi ve içeriği hakkında temel bilgileri sıralarken, birçok yazmanın -muhtemelen bizzat gördüğü- başlama cümlelerini birebir aktarmış, kimi zaman bab ve fasıllarını da haber vermiştir. Kâtip Çelebi'nin kitâbî kaynakları son derece zengindir. Keşfü'z-Zunûn telifinde İslam/Osmanlı edebiyat tarihindeki klasik ve mevcut bütün bibliyografik kitapları gördüğü kesindir. Daha çok önem verdiğini belirttiği başlıca kaynakları ise şunlardı: İbnü'n-Nedîm (ö. 995) el-Fihrist, İbn Hallikân (ö. 1282) Vefeyâtü'l-Aʻyân, İbnü's-Sübkî (ö. 1370) Tabakat, İbn Haldun (ö. 1406) Kitâbü'l-İber (Mukaddime), Teftâzânî (ö. 1439) Mecmûatü'l-ulûm, Molla Lutfî (ö. 1495) el-Metâlibü'l-İlâhiyye, Taşköprizâde (ö. 1561) Miftâhu's-Saâde.



Keşfü'z-Zunûn'da 300 civarında ilim adı, 14.500 kadar kitap, risale, şerh ile 10.000'e yakın müellif ve şârih ismi sıralanmaktadır. Bursalı Mehmed Tâhir'in (ö. 1925) Bağdatlı İsmâil Paşa'dan (ö. 1920) nakline göre ve daha net ifadelerle Keşfü'z-Zunûn'da, 9512 müellif ve şârih, 14.501 kitap, risale, divan, şerh, haşiye ve tâlik adı bulunmaktadır. Keşfü'z-Zunûn'un tertibi ve tasnifi çok beğenilmiş, zeyil, şerh, haşiye ve tâlik olarak adedi de yirmiyi geçmiş durumdadır.



Başlıca zeyil, şerh, haşiye ve tâlik sahipleri ise, Riyâzîzâde Abdüllatif (ö. 1668), Vişnezâde İzzetî Mehmed (ö. 1681), Hüseyin Nebhânî (ö. 1684), Arabacıbaşı İbrâhim b. Ali (ö. 1776), Muhammed b. Mustafa Bekrî (ö. 1782), Azîzzâde Hüseyin Râmiz (ö. 1788), Hanîfzâde Ahmed Tâhir (ö. 1802), Şeyhülislam Ârif Hikmet (ö. 1859), Bağdatlı İsmâil Paşa (ö.1920), Cemîl b. Mustafa Azm (ö. 1933), İsmail Saib Sencer (ö. 1940), Mehmed Hanciç (ö. 1944), Kilisli Rifat Bilge (ö.1953), Âga Büzürg-i Tahrânî (ö. 1970), Muhammed Şâzelî Neyfer'dir (ö. 1997). Bu isimlere berhayat olan Mikdâd Rahîm ile Ebü'l-Fidâ Sâmî Tûnî'yi de eklemek mümkündür.



İslam medeniyeti ve İslamî ilimlerle ilgili her kesimden ilim erbabının başvuru eseri olan Keşfü'z-Zunûn'un şöhreti, Gustav L. Flügel'in (ö. 1870) eseri aslı, Latince tercümesi ve Hanîfzâde'nin zeyliyle birlikte neşrinden sonra katlanarak artmıştır. Aynı sayfada Arapça metin ve Latince tercümenin yer aldığı Flügel neşri, muteber neşir kimliği ile uzun yıllar kullanılmıştır. Keşfü'z-Zunûn'un Mısır basımı 1857'de (Dârü't-tıbâati'l-Mısriyye bi-Bulak), İstanbul basımı 1862'de (Hasan Hilmî Kütübî, Dersaadet) yapılmış ve eser İslam dünyasında çok daha geniş bir kesime ulaşmıştır.



Millî Eğitim Bakanlığı basımı olarak bilinen Keşfü'z-Zunûn neşrinin aynı basımları Beyrut, Tahran ve Kahire'de birkaç defa yapılmış, biyografik isimler dizini hazırlanmıştır. Kâtip Çelebi hatlı nüshalar dahil mevcut elli beş Keşfü'z-Zunûn yazmasının şecere bilgilerinin tesisi ve ardından edisyon kritik neşrinin günümüz imkânlarıyla hazırlanması disiplinler arası ekip çalışmasıyla mümkündür.

Kaynakça

Birnbaum, Eleazar. “Kātib Chelebi (1609-1657) and alphabetization: a methodological investigation of the autographs of his Kashf al-Zunūn and Sullam al-Wusūl”. Scribes et manuscrits du Moyen-Orient. ed. F. Déroche – F. Richard. Paris 1997, s. 238-246.
Civelek, Yakup. “Keşfü’z-Zunûn’un Pek Tanınmayan Zeyilleri”. Doğumunun 400. Yıl Dönümünde Kâtip Çelebi. ed. B. Karlığa – M. Kaçar. Ankara 2009, s. 201-215.
Kâtib Çelebi. Keşfü’z-Zunûn an Esâmi’l-Kütüb ve’l-Fünûn. nşr. Şerefettin Yaltkaya – Kilisli Rifat Bilge. I-II, İstanbul 1941-43; I, 31-48 (G. Flügel’in Latince neşre yazdığı mukaddimenin çevirisi).
Marʻaşî, Seyyid Şihâbüddin. “Mukaddime”. Keşfü’z-Zunûn an Esâmi’l-Kütüb ve’l-Fünûn. I, İstanbul 1941 neşrinin ofset baskısı, Beyrut 1980?, s. ﺙ - ﻂ .
Reşidoğlu, M. [M. Kemal Özergin]. “Bizde Ansiklopedi ve Keşfü’z-Zunûn”. Bilgi. 11/128 (1957), s. 22-32.
Tûnî, Ebü’l-Fidâ Sâmi. “Keşfü’z-Zunûn fî Esâmi’l-Kütüb ve’l-Fünûn li-Hacî Halîfe”. İslâmiyyetü’l-Ma‘rife. 8/30 (1423/2002), s. 228-233.
Fikret SARICAOĞLU, ""KEŞFÜ'z-ZUNÛN"", Türk Maarif Ansiklopedisi, https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/kesfuz-zunun/#yazar-1 (16.04.2025).

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme
KÜRE'ye Sor