Horasan kasabalarından Kuhistan’da (Kūhistan) doğdu. Timurlu hükümdarlarından Muzaffer Hüseyin Mirza devrinde Şeyhülislâm Herevî’nin talebesi ve İsâmüddin el-İsferâyînî’nin ders arkadaşlarındandı. Geçimini kitap istinsah etmekle sağlıyordu. Güçlü bir hâfızaya sahip olan Kuhistânî fıkıh sahasında ilerleyerek fetva vermeye başladı. 916’da (1510) Horasan’ı Özbekler’in elinden alan Şah İsmâil, bölgeyi Şiîleştirme faaliyetleri çerçevesinde Sünnî ulemâya baskı uygulamaya başlayınca Kuhistânî muhtemelen Buhara’da inzivaya çekildi. Câmiʿu’r-rumûz adlı eserinin müsveddesini de bu sırada tamamladı. Özbek Şeybânî Hükümdarı Ubeydullah Han 918 (1512) yılında Buhara’yı Timurlular’dan geri alıp devlet merkezi yaptı ve Kuhistânî’yi de müftü olarak tayin etti. Bu şehirde rağbet gören Kuhistânî bütün Mâverâünnehir’de fetva mercii haline geldi. Kuhistânî 962 (1555) yılında Buhara’da vefat etti; ölüm tarihiyle ilgili olarak 950 (1543) civarı, 953 (1546) ve 963 (1556) yılları da verilmektedir.
Eserleri. 1. Câmiʿu’r-rumûz. Hanefî mezhebinde “mütûn-i erbaa” diye anılan dört muteber kitaptan biri olan Burhânüşşerîa Mahmûd b. Sadrüşşerîa el-Evvel’in (ö. 730/1329-30) Viḳāyetü’r-rivâye’sine torunu Sadrüşşerîa es-Sânî’nin (ö. 747/1346) yazdığı en-Nuḳāye adlı muhtasarın şerhidir (I-II, İstanbul 1289, 1291, 1298, 1299, 1300, 1303; Leknev 1309; I-III, nşr. W. Nassau Lees, Kalküta 1284; Kazan 1880, 1890, 1894, 1898-1899, 1902-1903; Kahire 1903). 8 Zilhicce 941 (10 Haziran 1535) tarihinde tamamlanan eser Özbek Şeybânî Hükümdarı Ubeydullah Han’a ithaf edilmiştir. Kâtib Çelebi’ye göre eser en faydalı şerhlerden olup büyük bir titizlikle hazırlanmıştır (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1971). İsâmüddin el-İsferâyînî ise fıkıh sahasında zamanındaki ulemâ arasında temayüz etmediğini söylediği Kuhistânî’nin sahih-zayıf, doğru-yanlış birçok şeyi tahkik ve tashih etmeksizin Câmiʿu’r-rumûz’unda aktardığını söyler. Ancak büyük ilgi gördüğü bilinen esere ayrıca İlâhîzâde Muhammed b. Yûsuf el-Bursevî tarafından bir hâşiye yazılmış olması, kendisi de Câmiʿu’r-rumûz’a bir şerh yazan İsferâyînî’nin Kuhistânî’yi -çağdaşlar arasında sık rastlanan rekabet sebebiyle- aşırı derecede eleştirdiğini düşündürmektedir.
2. Câmiʿu’l-mebânî li-mesâʾili (fî şerḥi) fıḳhi’l-Keydânî (Şerḥu Fıḳhi’l-Keydânî). Lutfullah Fâzıl en-Nesefî el-Keydânî’nin Muḳaddimetü’ṣ-ṣalât (el-Muḳaddimetü’l-Keydâniyye, Meṭâlibü’l-muṣallî) adlı eserinin şerhi olup 949 (1542) yılında tamamlanmıştır ve özellikle Mâverâünnehir bölgesinde şöhret bulmuştur (Kazan 1894; Farsça satır arası şerhle birlikte, Lahor 1315). Bu iki eserin Türkiye kütüphanelerinde pek çok yazma nüshası mevcuttur.
3. Ḥâşiye ʿale’l-Fevâʾid. Abdurrahman-ı Câmî’nin, İbnü’l-Hâcib’in el-Kâfiye’si üzerine yazdığı el-Fevâʾidü’ż-Żiyâʾiyye adlı şerhine hâşiyedir (yazma nüshaları için bk. Brockelmann, GAL, I, 369; Suppl., I, 533).

