Marş Mira, Bosna-Hersek'te Srebrenitsa Soykırımı'nda hayatını kaybedenlerin anısına her yıl 8-10 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen geleneksel bir anma etkinliğidir. Yürüyüş, Bosnalı Sırp kuvvetlerinin saldırısından kaçarak "güvenli bölge" olan Tuzla şehrine ulaşmaya çalışan Boşnakların kullandığı ve "ölüm yolu" olarak adlandırılan güzergâhı takip etmektedir. Katılımcılar, kaçış rotasının tersini yürürler ve üç gün sonra kitlesel tabut alaylarının gerçekleştiği Potočari'ye varırlar. Yürüyüş, Nezuk kasabasında başlamakta ve Potoçari Anıt Mezarlığı'nda son bulmaktadır. Katılımcılar, üç gün süren bu etkinlik boyunca her gün ortalama 35 kilometre yol kat etmektedir.

Marş Mira Yürüyüşüne Ait Bir Görüntü (Anadolu Ajansı)
Yürüyüşün Anıtsal İşlevi ve Özellikleri
Yürüyüş, bir anıt işlevi görerek, kayıp erkekleri arayan annelerin ve eşlerin "boş ormanlarımıza" dönme ifadesiyle somutlaşan "sorgulayıcı bakışa" anıtsal bir biçim kazandırmaktadır. Marş Mira, birçok kişi için hala cevabını bekleyen bir soruyu anıtlaştırmakta ve anımsamaktadır, zira yürüyüş rotası, cesetlerin hala bulunabileceği dere yatakları ve tarlaları barındırmaktadır. Bu yürüyüş, "adli peyzaj"ın, yani kayıp olanların sorusunu taşıyan bir alanın, bir tezahürü olarak görülebilir. Yürüyüşün en belirgin özelliklerinden biri, güzergah boyunca yer alan geçici işaretleyicilerdir. Bu işaretleyiciler, yerel halk tarafından dikilmiş olan birkaç resmi olmayan anıtın aksine, sadece yürüyüş süresince kurulmaktadır.
Marş Mira Yürüyüşü Görüntüleri (Anadolu Ajansı)
Yürüyüş Güzergahı ve Durakları
Marş Mira güzergahı, soykırımla bağlantılı toplu mezarların bulunduğu geniş bir bölgeden geçer. Bu coğrafya, eski birincil, ikincil ve üçüncül toplu mezar alanlarının yanı sıra potansiyel olarak yeni keşiflerin de yapılabileceği bir alandır. Güzergah boyunca, yerel kişiler tarafından dikilmiş birkaç resmi olmayan anıt olsa da, çoğunlukla sadece Barış Yürüyüşü süresince ayakta kalan geçici işaretleyiciler bulunur. Bu siyah tabelalar, yakındaki toplu mezar alanlarının yönünü gösteren oklarla donatılmıştır. Katılımcılar, Srebrenica'ya yaklaştıkça toplu mezar alanlarının sayısının ve yoğunluğunun arttığını fark edebilirler. Bu işaretleyiciler aynı zamanda, toplu gömüler için seçilen özel arazi türlerine (özel araziler, nehir yatakları, mezarlıklar, yoğun ormanlık alanlar) dikkat çeker. İşaretleyicilerin üzerinde, kazı sahnelerini gösteren Tarik Samarah'ın siyah-beyaz fotoğrafları yer alır. Tabela metinleri, mezarın sınıflandırması (örneğin, ikincil mezar), kazı tarihi ve bulunan vaka sayısı gibi ayrıntılı bilgiler içerir. Bu işaretler, katılımcıları VRS tarafından gerçekleştirilen yıkım/yok etme kampanyasına ve adli bilim araştırmacılarının Drina Vadisi boyunca gizlice dağılmış insan kalıntılarını bulma çabalarına tanık olmaya davet eder. Bu yürüyüş, katılımcıların peyzajı açık ve tartışmalı bir arazi olarak deneyimlemesini sağlamayı ve kayıp erkekleri peyzajda arama deneyimini anıtlaştırmayı amaçlamaktadır. Yürüyüş, yolu Potocari'ye çıkararak anlatısal bir kapanış sağlasa da , tüm kayıplar bulunup defnedilene kadar adli peyzajın bir "şimdiki zaman koşulu" olarak devam ettiğini vurgular.

Marş Mira Yürüyüş Duraklarını İfade Eden Görsel (TRT Haber)
Tarihsel Arka Plan
Yugoslavya'nın dağılmasının ardından bağımsızlığını ilan eden Bosna-Hersek'te, 1992 yılında başlayan savaş dört yıl sürmüştür. Savaş sırasında Sırplar, özellikle Doğu Bosna'da "etnik temizlik" olarak adlandırılan eylemlerde bulunmuşlardır. 16 Nisan 1993'te Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "Güvenli Bölge" ilan edilen Srebrenitsa, binlerce sivilin sığınmasıyla nüfusu 60 bine ulaşmıştır. Bu bölgenin savunması için konuşlandırılan Hollandalı BM birlikleri, Boşnakların silahlarını teslim etmelerini talep etmiş, Sırplara yönelik benzer bir yaptırım uygulanmamıştır.
Temmuz 1995'te, Bosnalı Sırp Ordusu lideri Ratko Mladić komutasındaki kuvvetler, Srebrenitsa'ya yönelik saldırılarını yoğunlaştırmıştır. Hollandalı BM birlikleri, NATO'dan hava desteği talebinde bulunmasına rağmen, Fransız General Bernard Janvier'in karşı çıkmasıyla bu destek gecikmeli ve yetersiz kalmıştır. 11 Temmuz 1995'te Srebrenitsa, Mladić'in güçleri tarafından ele geçirilmiştir. Şehirden kaçan yaklaşık 25.000 sivil, Potoçari köyündeki BM kampına sığınmıştır. Ancak Hollandalı birlikler, mültecileri Sırp güçlerine teslim etmiştir. Bunun sonucunda, 11-17 Temmuz 1995 tarihleri arasında 8 binden fazla genç ve yetişkin erkek katledilmiştir. Uluslararası Adalet Divanı, 2007 yılında bu olayları soykırım olarak tanımlamıştır.

Ratko Mladiç Komutasındaki Birlikler Srebrenitsa’ya Girerken (Anadolu Ajansı)
Hukuki Süreçler ve Sonuçları
Srebrenitsa'da yaşanan katliamlar, Amerikalı araştırmacı David Rohde'nin çalışmalarıyla dünya kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Olayın ardından uluslararası kuruluşlar ve hükümetler, katliamdaki rolleri nedeniyle eleştirilmiştir. Başlangıçta sorumluluğunu kabul etmeyen Hollanda hükümeti, 2003 yılında bir Parlamento Araştırma Komisyonu raporu sonucunda tam sorumluluğu üstlenmiş ve hükümet istifa etmiştir. BM ise, 1999 yılında yayımladığı bir raporda, Srebrenitsa halkını Sırp katillerden koruyamadığını itiraf etmiştir.
Eski Yugoslavya için Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, 2001 yılında Srebrenitsa katliamını ilk kez "soykırım" olarak nitelendirmiş ve bu suçtan sorumlu komutanlardan General Radislav Krstiç'i 35 yıl hapis cezasına çarptırmıştır. Katliamın baş aktörü Ratko Mladić, 26 Mayıs 2011’de yakalanarak Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmiştir. 2017 yılında soykırım ve insanlığa karşı suçlardan ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştır.

Mladic'in ve Karremans'ın Birlikte Kadeh Kaldırdığı Bir Görüntü. (Anadolu Ajansı)


