Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu (Kırım Tatarcası: Mustafa Abdülcemil Cemilev; Rus transliterasyonu: Dzhemilev), 13 Kasım 1943 tarihinde Kırım'ın Sudak bölgesindeki Ay-Serez (Bozköy) köyünde doğmuştur. Tüm hayatını, Kırım Tatar halkının sürgünle kaybettiği vatanlarına geri dönüşü ve temel insan haklarını kazanması için mücadele etmeye adamıştır.
Aile Kökeni ve Çocukluk
Mustafa Abdülcemil'in ailesi, Kırım Tatarlarının kadim yerli halklarındandır. II. Dünya Savaşı yıllarında, Stalin yönetimi tarafından Kırım Tatarlarının "Almanlarla iş birliği yaptığı" gerekçesiyle 18 Mayıs 1944 tarihinde, bir gecede sürgüne gönderilmesiyle hayatının ilk travmasını yaşamıştır. Yaklaşık 200 bin Kırım Tatarı, hayvan vagonlarında Orta Asya'ya sürgün edilmiş, 7-8 gün süren tren yolculuğu sırasında binlerce insan açlıktan ya da hastalıktan hayatını kaybetmiştir.
Sürgün süreciyle birlikte Mustafa Abdülcemil ve ailesi Özbekistan'ın Andican bölgesine yerleştirilmiştir. Sürgün yıllarında çocukluk ve ilk gençlik dönemini yaşayan Kırımoğlu, Sovyet baskı rejiminin kimlik erozyonu stratejilerine karşı ailesi aracılığıyla Kırım Tatar kimliğini ve vatan bilincini korumaya gayret etmiştir. 1950 - 60'lı yıllarda köylüler arasında dahi Kırım sözü açıkça telaffuz edilemezken Mustafa Abdülcemil bu baskı atmosferine karşı ilk bilinçli farkındalığını oluşturmuştur.
Eğitim Hayatı
Kırımoğlu, Taşkent Sulama ve Mekanizasyon Enstitüsü'nde eğitimine başlamış; ancak buradaki öğrenciliği uzun sürmemiştir. Kırım Tatar tarihiyle ilgili bağımsız görüşler beyan etmesi, kendisine "milliyetçilik suçlamasını" getirmiş ve okuldan atılmasına sebep olmuştur. Ardından Moskova Devlet Üniversitesi Doğu Dilleri Enstitüsü'ne kaydolmuş, burada da muhalif fikirleri nedeniyle baskı görmüş ve eğitimini tamamlayamadan ayrılmak zorunda kalmıştır.
Millî Uyanış ve Siyasi Aktivizm
1961 yılında henüz 18 yaşındayken Kırım Tatar Gençlik Teşkilatı'nın kurucularından biri olmuştur. 1966 yılından itibaren Sovyetler Birliği'nde devlete karşı "anti-Sovyet propaganda yapmak" suçlamasıyla ilk kez hapse atılmıştır. İlerleyen yıllarda defalarca tutuklanmış, toplamda 6 defa yargılanmış ve 15 yıldan fazla süreyle cezaevi ve sürgün hayatı yaşamıştır.
Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun 1975 yılında cezaevindeyken giriştiği 303 günlük açlık grevi, uluslararası insan hakları platformlarında büyük yankı uyandırmıştır. Bu dönemde Amnesty International tarafından "vicdan mahkûmu" olarak tanınması, Sovyet rejiminin uygulamalarının tüm dünyada sorgulanmasına neden olmuştur.
Kırım Tatar Millî Meclisi ve Liderlik Dönemi
1989 yılında Sovyetlerdeki yumuşama ile birlikte Kırımoğlu, 45 yıl aradan sonra ilk kez Kırım'a girmiştir. 1991 yılında toplanan II. Kırım Tatar Millî Kurultayı'nda Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) kurulmuş ve Kırımoğlu, bu meclisin ilk başkanı olarak seçilmiştir. Başkanlık görevini 2013 yılına kadar icra eden Kırımoğlu, Ukrayna yönetimiyle olan ilişkileri diplomatik zeminde tutarak Kırım Tatarlarının vatandaşlık, toprak ve dil haklarının tanınmasına yönelik taleplerini gündeme getirmiştir.
Ukrayna Parlamentosu ve Modern Siyasi Faaliyetler
Kırımoğlu, 1998 yılında Ukrayna Parlamentosu'na (Verkhovna Rada) milletvekili olarak seçilmiştir. 2014 yılına kadar değişik partiler altında bu görevi sürdürmüştür. Ukrayna iç siyasetinde özellikle azınlık hakları, i̇nsan hakları hukuku ve Kırım ile ilgili yasa düzenlemelerinde etkin olmuştur.
2014 Rus İşgali ve Sonrası
2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesi sonrasında, Kırımoğlu'na "Kırım'a giriş yasağı" getirilmiştir. 2 Mayıs 2014'te karayoluyla Kırım'a gitmek isteyen Kırımoğlu, sınırda durdurulmuş ve geri dönmeye zorlanmıştır. Bu olay ulusal ve uluslararası basında geniş yankı bulmuş, Rusya'nın insan hakları ihlallerine dair yeni deliller sunulmuştur.
Türkiye ve Türk Dünyası ile İlişkileri
Kırımoğlu'nun mücadelesi, Türkiye'de kamuoyunda yakından takip edilmiştir. Özellikle 1980'li yıllarda, akademik ve sivil toplum alanında çeşitli faaliyetlerle desteklenmiştir. Türkiye'deki çeşitli kurumlar Kırım meselesini uluslararası platformlara taşımaya gayret etmişlerdir.
"Biz Sovyet rejiminden korkmadık, Putin'in Rusya'sından mı korkacağız?" sözüyle hafızalara kazınan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatarlarının bağımsızlık mücadelesine önderlik etmiş önemli bir liderdir. Bu sebeple Rusya, Kırımoğlu'nun Kırım'a girişini 2034'e kadar yasaklamıştır.



