logologo
ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ (ÖSYM)
fav gif
Kaydet
viki star outline
Avatar
Ana YazarHalis AYGÜN18 Nisan 2025 10:37
Yükseköğretime öğrenci kabul sistemi, yükseköğretimin en önemli birleşenlerinden biri olmuştur. Bu sistemin tarihsel gelişimine baktığımızda; 1926-1935 yılları arasında lise son sınıf öğrencilerinin sözlü olarak yapılan "Lise Mezuniyet Sınavı"na girdiği, başarılı olanların istediği fakülteye başvuru hakkı kazandığı görülmektedir. 1936-1954 yılları arasında ise "Lise Bitirme Sınavı" ile "Devlet Olgunluk Sınavı" olarak ikili bir sınav sistemi uygulanmış, üniversite eğitimi almak isteyenlerin "Devlet Olgunluk Sınavı"na girmeleri gerekmiştir. 1955 yılında bu iki sınav birleştirilerek "Devlet Lise Sınavı" olarak adlandırılmıştır.Yükseköğretim kurumları öğrenci kabulünde önceleri Millî Eğitim Bakanlığı'nın liseler bünyesinde yaptığı sınavları esas alırken, zamanla öğrenci seçme işleminde kendileri sınav yapmaya başlamıştır. Ancak ilgili fakültelerce klasik usulde yapılan sınavlardaki aday sayısındaki artış, sınav kâğıtlarını belirli bir sürede inceleme ve değerlendirmeyi güçleştirmiştir. Yazılı veya sözlü olarak uygulanan sınavların yetersiz kalması sonucunda yükseköğretim kurumları daha objektif seçme yöntemleri arayışına girmiş ve test yöntemini kullanmaya başlamıştır.Aday sayısındaki artış, yükseköğretim kurumlarının birbirinden bağımsız farklı sınav veya değerlendirme yapmaları, çeşitli sorunlara sebep olmuştur. Bu sorunları çözmek amacıyla, 1963 yılında Üniversitelerarası Kurul tarafından "Üniversitelerarası Giriş Sınavı Komisyonu" kurulmuş ve Üniversitelerarası Kayıt ve Giriş Sınavı Yönetmeliği yayımlanarak yükseköğretim kurumlarına merkezî sistemle öğrenci alınması uygulaması başlamıştır. Merkezî sistemin ilk uygulaması Ankara Üniversitesi tarafından l964-1965 eğitim öğretim yılında yapılmış, ardından merkezî sistemle öğrenci alınması; 1966-1973 yılları arasında İstanbul Üniversitesi, 1974 yılında da Hacettepe Üniversitesi tarafından uygulanmıştır. Bu dönemde, bazı akademilerle İstanbul Teknik Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Millî Eğitim Bakanlığı bünyesindeki öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumları, merkezî sistemden ayrı ancak benzer uygulamalar yoluyla yükseköğretim programlarına öğrenci seçmiştir.1964-1973 yılları arasında uygulanan sistem, farklı uygulamalar sebebiyle kısmen merkezî olarak değerlendirilebilir. Adaylar, öğrenim görmek istedikleri yükseköğretim programları için yükseköğretim kurumlarına ayrı ayrı başvurmuş yerleştirilme, geçici kayıt sistemi yoluyla yapılmıştır. Bu dönemlerde öğrenciler, sınavlara katılabilmek için ülke genelinde birçok kente seyahat etmek zorunda kalmış; aynı gün ve saatlere rastlayabilen sınavlardan birine katılıp diğerine katılamama durumu şikâyetlere yol açmıştır.1970'li yıllarda, yükseköğretim programlarına girmek isteyen aday sayısında meydana gelen büyük artış sınavlarda çok sorulu ve objektif testlerin hazırlanmasını, başvuru, puanlama, seçme ve yerleştirme, sonuçları bildirme gibi işlemlerde bilişim yöntemlerinden yararlanılmasını gerektirmiştir. Bu gibi sebeplerle Üniversitelerarası Kurul tarafından 19 Kasım 1974 tarihinde Üniversitelerarası Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÜSYM) kuruldu. 1974-1981 yılları arasında yükseköğretim kurumlarına öğrenci seçme ve yerleştirme faaliyeti ÜSYM tarafından yürütüldü. 1981 yılında yürürlüğe giren Yükseköğretim Kanunu ile bu merkezin adı, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) olarak değiştirildi ve Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) bağlandı.ÖSYM, 3 Mart 2011 tarihli ve 27863 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 17 Şubat 2011 tarihli ve 6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'la birlikte "Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi" (ÖSYM) adını aldı.ÖSYM, 6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Hizmetleri Hakkında Kanun ve 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatları Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükümleri uyarınca faaliyetlerini sürdürmektedir. 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde ÖSYM'nin görev ve yetkileri yeniden düzenlenmiştir:ÖSYM ilk kurulduğu yıllarda sadece yükseköğretim kurumlarına öğrenci seçme ve yerleştirme işlemine yönelik olarak çalışmalarını yürütürken, günümüzde bu kapsamda yapılan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ile birlikte ilgili kanun ve yönetmelikler tarafından verilen görev, yetki ve sorumluluklar çerçevesinde Kamu Personel Seçme Sınavları (KPSS), Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS), Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES), Dikey Geçiş Sınavı (DGS), Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS), Yükseköğretim Kurumları Yabancı Dil Sınavı (YÖKDİL), Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS), Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (DUS) gibi sınavlara ilave olarak ilgili kurumlarla imzalanan protokoller kapsamında; Millî Savunma Üniversitesi Askerî Öğrenci Aday Belirleme Sınavı (MSÜ), İş Yeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Sınavı (İSG), Adalet Bakanlığı Hâkim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma sınavları, Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme Sınavı (MEB-EKYS) gibi çok geniş bir yelpazede, ortaöğretim, ön lisans, lisans seviyesinde farklı öğrenim gruplarına yönelik sınavları uygulamaktadır.ÖSYM her yıl yaklaşık elli sınav gerçekleştirmekte, sınavlara bir yılda yaklaşık 10 milyon aday girmekte, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve emniyet teşkilatı personeli ile birlikte yılda yaklaşık 1 milyon sınav görevlisi ile sınav organizasyonlarını gerçekleştirmektedir. ÖSYM yaklaşık 700 personeli ile çalışmalarını sürdürürken, konusunda uzman akademik personel ile kamu kurumlarında görevli uzman personel de soru hazırlama ve denetleme işlemlerinde görev almaktadır. Sınavların yapıldığı il ve ilçelerle birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti-Lefkoşe ve Kırgızistan-Bişkek'te de oluşturulan 200'ü aşan sayısıyla ÖSYM İl/İlçe Sınav Merkezi koordinatörlükleri, sınavların gerçekleştirilmesinde önemli bir yere sahiptir. ÖSYM bilgi birikimi, sınav teknolojisi ve mevcut personel yapısıyla ülke genelinde bir sınav oturumunda 3 milyondan fazla adayın sınav organizasyonunu başarıyla gerçekleştirmektedir.Ayrıca yükseköğretim kurumlarına alınacak öğrencilerle kamu kurum ve kuruluşlarının personel ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla yerleştirme işlemleri de yürütülmektedir. Bu amaçla, başta yükseköğretim kurumlarına öğrenci yerleştirme olmak üzere yılda yaklaşık otuz yerleştirme işlemi yapılmaktadır.ÖSYM, sınav süreçleri, sınav teknolojisi ve organizasyonunun yönetilmesi konularında edindiği tecrübe ve bilgi birikimini uluslararası alanda da paylaşmaktadır. Bu kapsamda, Özbekistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Katar gibi dost ve kardeş ülkelerdeki paydaş kurumlarla iş birliği protokolleri ve bilgi alışverişi düzeyinde çalışmalar düzenlenmektedir.Kurum 2014 yılından itibaren elektronik sınav (e-sınav) uygulamalarına başlamıştır. Elektronik Yabancı Dil Sınavları (e-YDS), Almanca, Arapça, Bulgarca, Fransızca, Farsça, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Rusça ve Yunanca dillerinde Adana, Ankara, İstanbul, İzmir illerindeki e-sınav merkezlerinde yapılmakta olup 2022 yılından itibaren Elektronik Yükseköğretim Kurumları Yabancı Dil Sınavı (e-YÖKDİL) uygulamasına da başlamıştır. ÖSYM, e-sınav uygulamalarını imkânlar çerçevesinde farklı sınavlarda ve farklı sınav türlerinde de yaygınlaştırmayı hedeflemektedir. Türkiye genelinde elektronik sınav binalarının sayısının arttırılması için teknolojik ve idarî alt yapı çalışmaları sürdürülmektedir.
badge borderhover badge border
avatar
Türk Maarif Ansiklopedisi Kategorisi
Kurulları tarafından
onaylanmıştır.

ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ (ÖSYM)

Board Main İcon
Wiki Card Image
ÖSYM’nin logosu

Yükseköğretime öğrenci kabul sistemi, yükseköğretimin en önemli birleşenlerinden biri olmuştur. Bu sistemin tarihsel gelişimine baktığımızda; 1926-1935 yılları arasında lise son sınıf öğrencilerinin sözlü olarak yapılan "Lise Mezuniyet Sınavı"na girdiği, başarılı olanların istediği fakülteye başvuru hakkı kazandığı görülmektedir. 1936-1954 yılları arasında ise "Lise Bitirme Sınavı" ile "Devlet Olgunluk Sınavı" olarak ikili bir sınav sistemi uygulanmış, üniversite eğitimi almak isteyenlerin "Devlet Olgunluk Sınavı"na girmeleri gerekmiştir. 1955 yılında bu iki sınav birleştirilerek "Devlet Lise Sınavı" olarak adlandırılmıştır.



Yükseköğretim kurumları öğrenci kabulünde önceleri Millî Eğitim Bakanlığı'nın liseler bünyesinde yaptığı sınavları esas alırken, zamanla öğrenci seçme işleminde kendileri sınav yapmaya başlamıştır. Ancak ilgili fakültelerce klasik usulde yapılan sınavlardaki aday sayısındaki artış, sınav kâğıtlarını belirli bir sürede inceleme ve değerlendirmeyi güçleştirmiştir. Yazılı veya sözlü olarak uygulanan sınavların yetersiz kalması sonucunda yükseköğretim kurumları daha objektif seçme yöntemleri arayışına girmiş ve test yöntemini kullanmaya başlamıştır.



Aday sayısındaki artış, yükseköğretim kurumlarının birbirinden bağımsız farklı sınav veya değerlendirme yapmaları, çeşitli sorunlara sebep olmuştur. Bu sorunları çözmek amacıyla, 1963 yılında Üniversitelerarası Kurul tarafından "Üniversitelerarası Giriş Sınavı Komisyonu" kurulmuş ve Üniversitelerarası Kayıt ve Giriş Sınavı Yönetmeliği yayımlanarak yükseköğretim kurumlarına merkezî sistemle öğrenci alınması uygulaması başlamıştır. Merkezî sistemin ilk uygulaması Ankara Üniversitesi tarafından l964-1965 eğitim öğretim yılında yapılmış, ardından merkezî sistemle öğrenci alınması; 1966-1973 yılları arasında İstanbul Üniversitesi, 1974 yılında da Hacettepe Üniversitesi tarafından uygulanmıştır. Bu dönemde, bazı akademilerle İstanbul Teknik Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Millî Eğitim Bakanlığı bünyesindeki öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumları, merkezî sistemden ayrı ancak benzer uygulamalar yoluyla yükseköğretim programlarına öğrenci seçmiştir.



1964-1973 yılları arasında uygulanan sistem, farklı uygulamalar sebebiyle kısmen merkezî olarak değerlendirilebilir. Adaylar, öğrenim görmek istedikleri yükseköğretim programları için yükseköğretim kurumlarına ayrı ayrı başvurmuş yerleştirilme, geçici kayıt sistemi yoluyla yapılmıştır. Bu dönemlerde öğrenciler, sınavlara katılabilmek için ülke genelinde birçok kente seyahat etmek zorunda kalmış; aynı gün ve saatlere rastlayabilen sınavlardan birine katılıp diğerine katılamama durumu şikâyetlere yol açmıştır.



1970'li yıllarda, yükseköğretim programlarına girmek isteyen aday sayısında meydana gelen büyük artış sınavlarda çok sorulu ve objektif testlerin hazırlanmasını, başvuru, puanlama, seçme ve yerleştirme, sonuçları bildirme gibi işlemlerde bilişim yöntemlerinden yararlanılmasını gerektirmiştir. Bu gibi sebeplerle Üniversitelerarası Kurul tarafından 19 Kasım 1974 tarihinde Üniversitelerarası Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÜSYM) kuruldu. 1974-1981 yılları arasında yükseköğretim kurumlarına öğrenci seçme ve yerleştirme faaliyeti ÜSYM tarafından yürütüldü. 1981 yılında yürürlüğe giren Yükseköğretim Kanunu ile bu merkezin adı, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) olarak değiştirildi ve Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) bağlandı.



ÖSYM, 3 Mart 2011 tarihli ve 27863 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 17 Şubat 2011 tarihli ve 6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'la birlikte "Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi" (ÖSYM) adını aldı.



ÖSYM, 6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Hizmetleri Hakkında Kanun ve 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatları Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükümleri uyarınca faaliyetlerini sürdürmektedir. 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde ÖSYM'nin görev ve yetkileri yeniden düzenlenmiştir:



ÖSYM ilk kurulduğu yıllarda sadece yükseköğretim kurumlarına öğrenci seçme ve yerleştirme işlemine yönelik olarak çalışmalarını yürütürken, günümüzde bu kapsamda yapılan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ile birlikte ilgili kanun ve yönetmelikler tarafından verilen görev, yetki ve sorumluluklar çerçevesinde Kamu Personel Seçme Sınavları (KPSS), Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS), Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES), Dikey Geçiş Sınavı (DGS), Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS), Yükseköğretim Kurumları Yabancı Dil Sınavı (YÖKDİL), Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS), Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (DUS) gibi sınavlara ilave olarak ilgili kurumlarla imzalanan protokoller kapsamında; Millî Savunma Üniversitesi Askerî Öğrenci Aday Belirleme Sınavı (MSÜ), İş Yeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Sınavı (İSG), Adalet Bakanlığı Hâkim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma sınavları, Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme Sınavı (MEB-EKYS) gibi çok geniş bir yelpazede, ortaöğretim, ön lisans, lisans seviyesinde farklı öğrenim gruplarına yönelik sınavları uygulamaktadır.



ÖSYM her yıl yaklaşık elli sınav gerçekleştirmekte, sınavlara bir yılda yaklaşık 10 milyon aday girmekte, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve emniyet teşkilatı personeli ile birlikte yılda yaklaşık 1 milyon sınav görevlisi ile sınav organizasyonlarını gerçekleştirmektedir. ÖSYM yaklaşık 700 personeli ile çalışmalarını sürdürürken, konusunda uzman akademik personel ile kamu kurumlarında görevli uzman personel de soru hazırlama ve denetleme işlemlerinde görev almaktadır. Sınavların yapıldığı il ve ilçelerle birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti-Lefkoşe ve Kırgızistan-Bişkek'te de oluşturulan 200'ü aşan sayısıyla ÖSYM İl/İlçe Sınav Merkezi koordinatörlükleri, sınavların gerçekleştirilmesinde önemli bir yere sahiptir. ÖSYM bilgi birikimi, sınav teknolojisi ve mevcut personel yapısıyla ülke genelinde bir sınav oturumunda 3 milyondan fazla adayın sınav organizasyonunu başarıyla gerçekleştirmektedir.



Ayrıca yükseköğretim kurumlarına alınacak öğrencilerle kamu kurum ve kuruluşlarının personel ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla yerleştirme işlemleri de yürütülmektedir. Bu amaçla, başta yükseköğretim kurumlarına öğrenci yerleştirme olmak üzere yılda yaklaşık otuz yerleştirme işlemi yapılmaktadır.



ÖSYM, sınav süreçleri, sınav teknolojisi ve organizasyonunun yönetilmesi konularında edindiği tecrübe ve bilgi birikimini uluslararası alanda da paylaşmaktadır. Bu kapsamda, Özbekistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Katar gibi dost ve kardeş ülkelerdeki paydaş kurumlarla iş birliği protokolleri ve bilgi alışverişi düzeyinde çalışmalar düzenlenmektedir.



Kurum 2014 yılından itibaren elektronik sınav (e-sınav) uygulamalarına başlamıştır. Elektronik Yabancı Dil Sınavları (e-YDS), Almanca, Arapça, Bulgarca, Fransızca, Farsça, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Rusça ve Yunanca dillerinde Adana, Ankara, İstanbul, İzmir illerindeki e-sınav merkezlerinde yapılmakta olup 2022 yılından itibaren Elektronik Yükseköğretim Kurumları Yabancı Dil Sınavı (e-YÖKDİL) uygulamasına da başlamıştır. ÖSYM, e-sınav uygulamalarını imkânlar çerçevesinde farklı sınavlarda ve farklı sınav türlerinde de yaygınlaştırmayı hedeflemektedir. Türkiye genelinde elektronik sınav binalarının sayısının arttırılması için teknolojik ve idarî alt yapı çalışmaları sürdürülmektedir.

Kaynakça

2018-2020 Yıllarında Yapılan Yenilikler ve İyileştirme Çalışmaları, T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı.
Dökmen, Üstün. T.C. Yükseköğretim Kurulu Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi: Kuruluşu, Gelişmesi, Çalışmaları. Ankara 1992.
ÖSYM 2021 Yılı Faaliyet Raporu.
Özgüven, Ethem. “Türkiye’de Üniversiteye Girişle İlgili Uygulamalar”. Araştırma: Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Araştırmaları Enstitüsü Dergisi. 10 (1972), s. 179-198.
Yükseköğretim Kurumlarına Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi, Yükseköğretim Kurulu Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM). Ankara 1997.
Halis AYGÜN, "ÖLÇME, SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ (ÖSYM)", Türk Maarif Ansiklopedisi, https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/olcme-secme-ve-yerlestirme-merkezi-osym/#yazar-1 (16.04.2025).

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme
KÜRE'ye Sor