logologo
OSMANLI GÜÇ ve GENÇ DERNEKLERİ
fav gif
Kaydet
viki star outline
Avatar
Ana YazarSanem YAMAK18 Nisan 2025 10:33
I. Dünya Savaşı öncesi ve sonrası dönem emperyalist rekabetin ve bununla birlikte militarizm, nasyonalizm ve ırkçılığın yükseldiği bir dönemdir. Charles Darwin'in en güçlü olanın hayatta kaldığına vurgu yapan evrim teorisinin topluma uyarlanması olarak da özetlenebilecek bu anlayış, devletlerarası ilişkilere de yansımış, bir yandan savaşın diğer yandan da "zayıf" halkların sömürüsünün meşrulaştırılması aracı olarak işlev görmüştür. Savaş bu bağlamda emperyalist devletler için rekabette üstün gelmenin ve emperyalist hedefleri gerçekleştirmenin aracı iken, emperyalist tehdit altındaki devletler için de bir hayatta kalma mücadelesi bağlamında ele alınmıştır. Her iki durumda da temel gereklilik, savaş meydanlarında çarpışacakların bedenen ve ruhen sağlamlıkları ile askerî becerileridir. Böylece "millet-i müsellaha" (silahlanmış millet/ordu millet) yetiştirme yolunda devletlerin gündemine, geleceğin askerleri olacak gençleri fiziksel ve ruhsal olarak savaşa hazırlama ve askerî becerilerini geliştirme konusu önemli bir mesele olarak girmiştir. Bu amaçla devletlerin bir yandan okul müfredatlarında bu yönde düzenlemeler yaptıkları diğer yandan da paramiliter gençlik dernekleri kurma yoluna gittikleri görülmektedir.Bu tür örgütlenmelerin başında izcilik örgütlenmesi, tüfek kulüpleri, jimnastik dernekleri gelmektedir. İngiltere'de ilk defa General Robert Baden-Powell tarafından örgütlenen izci dernekleri (boy scouts) hemen her ülkede kurulmaya başlamış, tüfek kulüplerinin yanı sıra Almanya'da Von der Goltz Paşa tarafından önayak olunan Genç Almanya Derneği (Jungdeutschlandbund) gibi kapsamlı paramiliter gençlik örgütleri de faaliyete geçmiştir. Bu örgütlenmelerde bir yandan gençlerin beden sağlığını ve fiziksel gücünü arttırmaya yönelik idmanlar, diğer yandan doğrudan savaş meydanındaki askerî pratikler için gerekli olan nişancılık, haberleşme, emirleri doğru bir biçimde algılama ve iletme, düşmanı gözetleme vb. yetenekleri geliştirilmeye dönük eğitimler verilmiştir. Ayrıca bu pratikler ve doğrudan endoktrinasyon ile disiplin, itaat, fedakârlık gibi belirli özellikler geliştirilmeye, militarist bir ideoloji gençlere aşılanmaya çalışılmıştır. Böylece gençler gerektiğinde savaş meydanına gitmeye "her an hazır" bir kuvvet olarak yetiştirilmeye çalışılmışlardır.Balkan savaşlarında alınan ağır yenilgi, devam eden savaş atmosferi ve sonrasında bizzat savaş dolayısıyla bir beka sorunu ile karşı karşıya olan Osmanlı asker ve sivil bürokrasisi de çözümü benzer örgütler oluşturmakta görmüşlerdir. Bu çerçevede ilk olarak 1914 yılında Harbiye Nezareti'nce İzciler Ocağı adı altında bir izci örgütlenmesi kurularak, dağınık bir şekilde var olan izcilik faaliyetleri örgütlü bir yapı altında denetime alınmaya çalışılmıştır. Aynı yıl kurulmasına karar verilen Osmanlı Güç Dernekleri ise, tanıtımı için hazırlanan beyannamede, "güçlü olanın hayatta kaldığı" bir dünyada "millet-i müsellaha" haline gelme "zorunluluğu" karşısında, bütün ülkelerde bu türden derneklerin kurulmakta olduğuna dikkat çekilerek gerekçelendirilmiştir. Ülkedeki bütün izcilik faaliyetlerinin bünyesine alındığı Osmanlı Güç Dernekleri'nin kurulması bütün okullarda ve resmî kurumlarda zorunlu olduğu gibi, özel okullar ile cemaat okullarında da yine Harbiye Nezareti'ne bağlı olarak kurulabilmektedir. Ayrıca şahıslar tarafından da Harbiye Nezareti'nin onayı ile kurulmaları mümkün olmuştur. Osmanlı Güç Dernekleri on iki-on yedi yaş arası gençleri kapsayan izcilik dernekleri ile on yedi yaşın üzerindeki gençlerin örgütlendiği "asıl" güç dernekleri olmak üzere iki kısımdan oluşmaktaydı. Eğitimin içeriğini, militarize edilmiş bir beden terbiyesi, nişan talimleri, resmigeçit ve selamlamalara ilişkin alıştırmalar, disiplin ve itaate alıştırıcı pratikler, harita, topografya dersleri ve savaş meydanında gerekli daha birçok beceriyi geliştirmeye dönük ders ve idmanlar oluşturmaktaydı. Ancak derneklerin faaliyetleri fizikî ve askerî idman ve derslerle sınırlı değildi. Sağlık koruma, temizlik konusundaki eğitimlerin yanı sıra askerlik görevinin önemi ve "vatan terbiyesi" de derneklerdeki eğitimin önemli birleşeniydi.1916 yılında, Von der Goltz'un çabaları ile Almanya'daki derneğin bir kopyası olarak Osmanlı Genç Dernekleri kurulmuştur. Harbiye Nezareti'ne bağlı olan ve örgütlenmesi için Almanya'dan getirilen Miralay Von Hoff'un müfettiş-i umûmî görevini üstlendiği derneğin, umumi müfettişliğinin birçok üyesi de askerdi. Osmanlı Devleti'nde beden terbiyesi konusunda öne çıkan bir isim olan Selim Sırrı (Tarcan) ise Mekâtib-i Umûmiye Genç Dernekleri müfettişi idi. Osmanlı Genç Dernekleri'nin kurulmasıyla ilga edilmiş olan ve sadece okullu gençliğin üyeliğinin zorunlu olduğu Osmanlı Güç Dernekleri'nin aksine okullu ve okul dışı, müslüman ve gayrimüslim bütün gençlerin üyeliğinin zorunlu olduğu Osmanlı Genç Dernekleri'nde okula gitmeyen gençler, kuruldukları yerin adını alan "mahallî dernekler" altında örgütlenecekler, okullarda kurulan dernekler ise okulun adını alacaklardı. Kuruluşuna ilişkin kanun tasarısında kuruluş amacı açık biçimde, "ordunun gelecekteki ihtiyaçları için bir gücün hazır bulundurulması" olarak belirtilen Osmanlı Genç Dernekleri, Gürbüz ve Dinç dernekleri biçiminde örgütlenmişti. On ikiden on yedi yaşına kadar olan gençlerin üye olacağı Gürbüz Dernekleri, her biri bir rehber denetimine verilecek olan altmışar kişilik kısımlardan oluşurken, on yedi yaşından büyüklerin üye olacağı Dinç Dernekleri ise üç takıma ayrılacak olan 180 kişilik bölükler şeklinde örgütlenmekteydi. Ülkenin her tarafında kurulmaları ve bütün gençliğin üyeliğinin sağlanması konusunda büyük bir çaba sarfedilen derneklerde gürbüzlerin eğitimi ve idaresi, öğretmenler ve mahallî hükümet tarafından dışarıdan seçilecek rehberler; dinçlerin eğitimi ve idaresi ise subaylar ve astsubaylar tarafından verilmekteydi. Derneklerin icrası ve idaresinde sorumluluk kolordu komutanları ile vilayetlerin en büyük mülkî amirindeydi. Güç derneklerinde olduğu gibi bu derneklerde de eğitimlere devam edip yapılacak sınavlarda başarılı olarak ehliyetname almaya hak kazanan gençlere askere gittiklerinde çeşitli kolaylıklar ve ayrıcalıklar kazanma imkânı sunulmaktaydı. Derneklerin tanıtılması, kurulması ve istenilen şekilde işleyebilmesi için yoğun bir çaba sarfedilmiş, müfettiş-i umûmîlik tarafından kitapçıklar yayımlanmış, konferanslar, tatbikatlar ve seyahatler düzenlenmiş, rehberleri yetiştirmek amacıyla kurslar açılmış ayrıca Osmanlı Genç Dernekleri Mecmuası adında bir dergi de yayımlanmıştır.Genç Dernekleri'nde verilen eğitimin içeriği beden terbiyesi, toplu talimler (intizam talimleri), arazi talimleri, sağlık koruma ve ilk yardım eğitimi ile "fikrî, ruhî ve ahlakî terbiye"den oluşmaktaydı. Bir bütün olarak bu eğitim bir yandan gençleri bedenen sağlamlaştırmaya, temel askerlik eğitimini vermek yoluyla askerlik becerilerini geliştirmeye diğer yandan da itaatkâr, disiplinli, sorumluluk sahibi, cesur, savaşkan, dayanışmacı, fedakâr, vatan sever ve millî bilinç sahibi bir nesil yetiştirmeye yöneliktir. Toplu talimler gençlerde komutla ve birlik içinde hareket etme, emirlere uyma gibi özellikleri geliştirmek amacına yönelik iken, açık arazide yapılan eğitimler beden terbiyesini, gözetleme ve rapor verme, mesafe tahmini, yön bulma, engelleri aşma, görünmeden arazide ilerleme gibi savaş meydanlarında oldukça önemli becerileri geliştirme amacıyla yapılan talimleri kapsamaktadır. "Tatar Postası", "Muharebe Oyunu", "Kâğıt İzi Takip Etmek" gibi oyunlar da askerî becerileri ve karakter özelliklerini geliştirmede derneklerde eğitimin önemli bir birleşeni olmuştur.Genç Dernekleri Müfettiş-i Umûmîliği tarafından yayımlanan Osmanlı Genç Dernekleri Mecmûası'nın 1 Eylül 1917 tarihinde yayımlanan ilk sayısının sonunda yer alan ve 1917 Temmuz ortasına kadar nerelerde kaç adet dernek kurulduğunu gösteren listeye göre, vilayetlerde 351, müstakil livalarda 355 adet olmak üzere toplam 706 adet dernek kurulmuştur. Bu listede önemli bir eksiklik İstanbul'da kaç dernek kurulduğuna ilişkin bir sayı verilmemesidir. "Genç Dernekleri Ta'lîm Meydanlarının Sûret-i İntihâb ve Tanzimi" başlıklı 6 numaralı Genç Dernekleri kitapçığının sonunda yer alan listede ise İstanbul'da kırk üç dernek kurulduğu belirtilmekte, toplam sayı ise 745 olarak verilmektedir. Bütün çabalara rağmen, dernekler bazı yerlerde ya hiç kurulamamış ya da kurulabildikleri yerlerde çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalınmıştır. Bu sorunlar, gençlerin derneklerde eğitimini üstlenecek öğretmenlerin ve subayların hatta dinç derneklerine girecek yaştaki gençlerin cepheye gitmesi, bazı yerlerin bizzat savaş cephesi olması, savaş sebebiyle ziraat, posta ve telgraf işlerinin aksamaması için birçok eğitmen ve gence bu işler için ihtiyaç duyulmasıydı. Özellikle köylerde hem eğitmen eksiği hem de gençlerin tarlalarda çalışmak durumunda kalması sebebiyle derneklerin örgütlenmesinde sorunlar yaşanmaktaydı. Bunların yanı sıra gençler ve ailelerinin derneklere devam konusunda isteksizlikleri de raporlara yansıyan sorunlar arasındaydı.Osmanlı Genç Dernekleri Mecmuası'nın ulaşılabilen son sayısının 1 Temmuz 1920 tarihini taşıması, Osmanlı Genç Dernekleri'nin 1918 sonrasında da faaliyetini sürdürmeye devam ettiğini göstermektedir. Ancak derneğin faaliyetlerinin yukarıda sayılan sebeplerle ve Millî Mücadele dolayısıyla etkin bir şekilde yapılabildiğini söylemek mümkün görünmemektedir. Cumhuriyet ilan edildikten sonra da bu teşkilatın yeniden kurulması için bazı girişimlerde bulunulmuş olsa da böyle bir dernek kurulmamıştır.
badge borderhover badge border
avatar
Türk Maarif Ansiklopedisi Kategorisi
Kurulları tarafından
onaylanmıştır.

OSMANLI GÜÇ ve GENÇ DERNEKLERİ

Board Main İcon
Wiki Card Image
Osmanlı Güç Dernekleri Mecmuası
Wiki Card Image
Osmanlı Güç Dernekleri Marşı
Wiki Card Image
Osmanlı Güç ve Genç Dernekleri izcileri (1918)

I. Dünya Savaşı öncesi ve sonrası dönem emperyalist rekabetin ve bununla birlikte militarizm, nasyonalizm ve ırkçılığın yükseldiği bir dönemdir. Charles Darwin'in en güçlü olanın hayatta kaldığına vurgu yapan evrim teorisinin topluma uyarlanması olarak da özetlenebilecek bu anlayış, devletlerarası ilişkilere de yansımış, bir yandan savaşın diğer yandan da "zayıf" halkların sömürüsünün meşrulaştırılması aracı olarak işlev görmüştür. Savaş bu bağlamda emperyalist devletler için rekabette üstün gelmenin ve emperyalist hedefleri gerçekleştirmenin aracı iken, emperyalist tehdit altındaki devletler için de bir hayatta kalma mücadelesi bağlamında ele alınmıştır. Her iki durumda da temel gereklilik, savaş meydanlarında çarpışacakların bedenen ve ruhen sağlamlıkları ile askerî becerileridir. Böylece "millet-i müsellaha" (silahlanmış millet/ordu millet) yetiştirme yolunda devletlerin gündemine, geleceğin askerleri olacak gençleri fiziksel ve ruhsal olarak savaşa hazırlama ve askerî becerilerini geliştirme konusu önemli bir mesele olarak girmiştir. Bu amaçla devletlerin bir yandan okul müfredatlarında bu yönde düzenlemeler yaptıkları diğer yandan da paramiliter gençlik dernekleri kurma yoluna gittikleri görülmektedir.



Bu tür örgütlenmelerin başında izcilik örgütlenmesi, tüfek kulüpleri, jimnastik dernekleri gelmektedir. İngiltere'de ilk defa General Robert Baden-Powell tarafından örgütlenen izci dernekleri (boy scouts) hemen her ülkede kurulmaya başlamış, tüfek kulüplerinin yanı sıra Almanya'da Von der Goltz Paşa tarafından önayak olunan Genç Almanya Derneği (Jungdeutschlandbund) gibi kapsamlı paramiliter gençlik örgütleri de faaliyete geçmiştir. Bu örgütlenmelerde bir yandan gençlerin beden sağlığını ve fiziksel gücünü arttırmaya yönelik idmanlar, diğer yandan doğrudan savaş meydanındaki askerî pratikler için gerekli olan nişancılık, haberleşme, emirleri doğru bir biçimde algılama ve iletme, düşmanı gözetleme vb. yetenekleri geliştirilmeye dönük eğitimler verilmiştir. Ayrıca bu pratikler ve doğrudan endoktrinasyon ile disiplin, itaat, fedakârlık gibi belirli özellikler geliştirilmeye, militarist bir ideoloji gençlere aşılanmaya çalışılmıştır. Böylece gençler gerektiğinde savaş meydanına gitmeye "her an hazır" bir kuvvet olarak yetiştirilmeye çalışılmışlardır.



Balkan savaşlarında alınan ağır yenilgi, devam eden savaş atmosferi ve sonrasında bizzat savaş dolayısıyla bir beka sorunu ile karşı karşıya olan Osmanlı asker ve sivil bürokrasisi de çözümü benzer örgütler oluşturmakta görmüşlerdir. Bu çerçevede ilk olarak 1914 yılında Harbiye Nezareti'nce İzciler Ocağı adı altında bir izci örgütlenmesi kurularak, dağınık bir şekilde var olan izcilik faaliyetleri örgütlü bir yapı altında denetime alınmaya çalışılmıştır. Aynı yıl kurulmasına karar verilen Osmanlı Güç Dernekleri ise, tanıtımı için hazırlanan beyannamede, "güçlü olanın hayatta kaldığı" bir dünyada "millet-i müsellaha" haline gelme "zorunluluğu" karşısında, bütün ülkelerde bu türden derneklerin kurulmakta olduğuna dikkat çekilerek gerekçelendirilmiştir. Ülkedeki bütün izcilik faaliyetlerinin bünyesine alındığı Osmanlı Güç Dernekleri'nin kurulması bütün okullarda ve resmî kurumlarda zorunlu olduğu gibi, özel okullar ile cemaat okullarında da yine Harbiye Nezareti'ne bağlı olarak kurulabilmektedir. Ayrıca şahıslar tarafından da Harbiye Nezareti'nin onayı ile kurulmaları mümkün olmuştur. Osmanlı Güç Dernekleri on iki-on yedi yaş arası gençleri kapsayan izcilik dernekleri ile on yedi yaşın üzerindeki gençlerin örgütlendiği "asıl" güç dernekleri olmak üzere iki kısımdan oluşmaktaydı. Eğitimin içeriğini, militarize edilmiş bir beden terbiyesi, nişan talimleri, resmigeçit ve selamlamalara ilişkin alıştırmalar, disiplin ve itaate alıştırıcı pratikler, harita, topografya dersleri ve savaş meydanında gerekli daha birçok beceriyi geliştirmeye dönük ders ve idmanlar oluşturmaktaydı. Ancak derneklerin faaliyetleri fizikî ve askerî idman ve derslerle sınırlı değildi. Sağlık koruma, temizlik konusundaki eğitimlerin yanı sıra askerlik görevinin önemi ve "vatan terbiyesi" de derneklerdeki eğitimin önemli birleşeniydi.



1916 yılında, Von der Goltz'un çabaları ile Almanya'daki derneğin bir kopyası olarak Osmanlı Genç Dernekleri kurulmuştur. Harbiye Nezareti'ne bağlı olan ve örgütlenmesi için Almanya'dan getirilen Miralay Von Hoff'un müfettiş-i umûmî görevini üstlendiği derneğin, umumi müfettişliğinin birçok üyesi de askerdi. Osmanlı Devleti'nde beden terbiyesi konusunda öne çıkan bir isim olan Selim Sırrı (Tarcan) ise Mekâtib-i Umûmiye Genç Dernekleri müfettişi idi. Osmanlı Genç Dernekleri'nin kurulmasıyla ilga edilmiş olan ve sadece okullu gençliğin üyeliğinin zorunlu olduğu Osmanlı Güç Dernekleri'nin aksine okullu ve okul dışı, müslüman ve gayrimüslim bütün gençlerin üyeliğinin zorunlu olduğu Osmanlı Genç Dernekleri'nde okula gitmeyen gençler, kuruldukları yerin adını alan "mahallî dernekler" altında örgütlenecekler, okullarda kurulan dernekler ise okulun adını alacaklardı. Kuruluşuna ilişkin kanun tasarısında kuruluş amacı açık biçimde, "ordunun gelecekteki ihtiyaçları için bir gücün hazır bulundurulması" olarak belirtilen Osmanlı Genç Dernekleri, Gürbüz ve Dinç dernekleri biçiminde örgütlenmişti. On ikiden on yedi yaşına kadar olan gençlerin üye olacağı Gürbüz Dernekleri, her biri bir rehber denetimine verilecek olan altmışar kişilik kısımlardan oluşurken, on yedi yaşından büyüklerin üye olacağı Dinç Dernekleri ise üç takıma ayrılacak olan 180 kişilik bölükler şeklinde örgütlenmekteydi. Ülkenin her tarafında kurulmaları ve bütün gençliğin üyeliğinin sağlanması konusunda büyük bir çaba sarfedilen derneklerde gürbüzlerin eğitimi ve idaresi, öğretmenler ve mahallî hükümet tarafından dışarıdan seçilecek rehberler; dinçlerin eğitimi ve idaresi ise subaylar ve astsubaylar tarafından verilmekteydi. Derneklerin icrası ve idaresinde sorumluluk kolordu komutanları ile vilayetlerin en büyük mülkî amirindeydi. Güç derneklerinde olduğu gibi bu derneklerde de eğitimlere devam edip yapılacak sınavlarda başarılı olarak ehliyetname almaya hak kazanan gençlere askere gittiklerinde çeşitli kolaylıklar ve ayrıcalıklar kazanma imkânı sunulmaktaydı. Derneklerin tanıtılması, kurulması ve istenilen şekilde işleyebilmesi için yoğun bir çaba sarfedilmiş, müfettiş-i umûmîlik tarafından kitapçıklar yayımlanmış, konferanslar, tatbikatlar ve seyahatler düzenlenmiş, rehberleri yetiştirmek amacıyla kurslar açılmış ayrıca Osmanlı Genç Dernekleri Mecmuası adında bir dergi de yayımlanmıştır.



Genç Dernekleri'nde verilen eğitimin içeriği beden terbiyesi, toplu talimler (intizam talimleri), arazi talimleri, sağlık koruma ve ilk yardım eğitimi ile "fikrî, ruhî ve ahlakî terbiye"den oluşmaktaydı. Bir bütün olarak bu eğitim bir yandan gençleri bedenen sağlamlaştırmaya, temel askerlik eğitimini vermek yoluyla askerlik becerilerini geliştirmeye diğer yandan da itaatkâr, disiplinli, sorumluluk sahibi, cesur, savaşkan, dayanışmacı, fedakâr, vatan sever ve millî bilinç sahibi bir nesil yetiştirmeye yöneliktir. Toplu talimler gençlerde komutla ve birlik içinde hareket etme, emirlere uyma gibi özellikleri geliştirmek amacına yönelik iken, açık arazide yapılan eğitimler beden terbiyesini, gözetleme ve rapor verme, mesafe tahmini, yön bulma, engelleri aşma, görünmeden arazide ilerleme gibi savaş meydanlarında oldukça önemli becerileri geliştirme amacıyla yapılan talimleri kapsamaktadır. "Tatar Postası", "Muharebe Oyunu", "Kâğıt İzi Takip Etmek" gibi oyunlar da askerî becerileri ve karakter özelliklerini geliştirmede derneklerde eğitimin önemli bir birleşeni olmuştur.



Genç Dernekleri Müfettiş-i Umûmîliği tarafından yayımlanan Osmanlı Genç Dernekleri Mecmûası'nın 1 Eylül 1917 tarihinde yayımlanan ilk sayısının sonunda yer alan ve 1917 Temmuz ortasına kadar nerelerde kaç adet dernek kurulduğunu gösteren listeye göre, vilayetlerde 351, müstakil livalarda 355 adet olmak üzere toplam 706 adet dernek kurulmuştur. Bu listede önemli bir eksiklik İstanbul'da kaç dernek kurulduğuna ilişkin bir sayı verilmemesidir. "Genç Dernekleri Ta'lîm Meydanlarının Sûret-i İntihâb ve Tanzimi" başlıklı 6 numaralı Genç Dernekleri kitapçığının sonunda yer alan listede ise İstanbul'da kırk üç dernek kurulduğu belirtilmekte, toplam sayı ise 745 olarak verilmektedir. Bütün çabalara rağmen, dernekler bazı yerlerde ya hiç kurulamamış ya da kurulabildikleri yerlerde çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalınmıştır. Bu sorunlar, gençlerin derneklerde eğitimini üstlenecek öğretmenlerin ve subayların hatta dinç derneklerine girecek yaştaki gençlerin cepheye gitmesi, bazı yerlerin bizzat savaş cephesi olması, savaş sebebiyle ziraat, posta ve telgraf işlerinin aksamaması için birçok eğitmen ve gence bu işler için ihtiyaç duyulmasıydı. Özellikle köylerde hem eğitmen eksiği hem de gençlerin tarlalarda çalışmak durumunda kalması sebebiyle derneklerin örgütlenmesinde sorunlar yaşanmaktaydı. Bunların yanı sıra gençler ve ailelerinin derneklere devam konusunda isteksizlikleri de raporlara yansıyan sorunlar arasındaydı.



Osmanlı Genç Dernekleri Mecmuası'nın ulaşılabilen son sayısının 1 Temmuz 1920 tarihini taşıması, Osmanlı Genç Dernekleri'nin 1918 sonrasında da faaliyetini sürdürmeye devam ettiğini göstermektedir. Ancak derneğin faaliyetlerinin yukarıda sayılan sebeplerle ve Millî Mücadele dolayısıyla etkin bir şekilde yapılabildiğini söylemek mümkün görünmemektedir. Cumhuriyet ilan edildikten sonra da bu teşkilatın yeniden kurulması için bazı girişimlerde bulunulmuş olsa da böyle bir dernek kurulmamıştır.

Kaynakça

Beşikçi, Mehmet. “Militarizm, Topyekûn Savaş ve Gençliğin Seferber Edilmesi: Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nda Paramiliter Dernekler”. Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar. sy. 8 (248) (2009), s. 49-92.
Doğan, Atila. Osmanlı Aydınları ve Sosyal Darwinizm. İstanbul 2006.
Toprak, Zafer. “II. Meşrutiyet Dönemi’nde Paramiliter Gençlik Örgütleri”. Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi. 1985, II, 531-536.
Yamak [Ateş], Sanem. Asker Evlatlar Yetiştirmek, II. Meşrutiyet Dönemi’nde Beden Terbiyesi, Askerî Talim ve Paramiliter Gençlik Örgütleri. İstanbul 2012.
Sanem YAMAK, "OSMANLI GÜÇ ve GENÇ DERNEKLERİ", Türk Maarif Ansiklopedisi, https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/osmanli-guc-ve-genc-dernekleri/#yazar-1 (16.04.2025).

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme
KÜRE'ye Sor