“Pluribus”, Vince Gilligan’ın yarattığı ve 7 Kasım 2025’te Apple TV+’ta yayımlanmaya başlayan, bir bilimkurgu dizisidir. “Breaking Bad” ve “Better Call Saul” gibi dizilerle tanınan Gilligan, bu kez suç öykülerinden uzaklaşarak insan bilinci, mutluluk ve bireysellik kavramlarını merkeze alan bir bilimkurgu anlatısı geliştirmiştir. Dizi, hem tematik hem de biçimsel açıdan kıyamet sonrası türüne özgün bir yorum getirmeyi amaçlamıştır.

^{Pluribus — Official Trailer | Apple TV (Youtube- Apple TV ve Sony Pictures Television)}

Konu ve Temel Çerçeve

Dizi, “Dünyadaki en mutsuz insanın dünyayı mutluluktan kurtarması gerekiyor” önermesi etrafında şekillenmiştir. Hikâyenin merkezinde, Rhea Seehorn’un canlandırdığı Carol Sturka adlı bir aşk-fantezi romanı yazarı yer almaktadır. Dünya dışı bir sinyalin yol açtığı bir virüs, insanlığın büyük kısmını ortak bir bilince dönüştürmüştür. Bu bilinç yapısı, bireysel farkları ortadan kaldırarak evrensel bir huzur ve memnuniyet hali yaratmıştır. Ancak bu süreç, özgür iradeyi ve çatışmayı yok ettiği için dışarıdan bakıldığında bir ütopya gibi görünse de aslında derin bir tek tipleşmeyi beraberinde getirmiştir. Carol, bu dönüşümden etkilenmeyen birkaç kişiden biridir ve insanlığın bu zorunlu mutluluk düzeninden kurtulması için mücadele etmektedir.

Yaratıcı Ekip ve Yapım Bilgileri

“Pluribus”, Vince Gilligan’ın hem yaratıcısı hem de yürütücü yapımcısı olduğu bir projedir. Yapımda Jeffrey Frost, Alison Tatlock, Diane Mercer, Allyce Ozarski, Jenn Carroll ve Trina Siopy gibi isimler de yapımcı olarak yer almıştır. Dizi, High Bridge Productions ve Sony Pictures Television tarafından Apple TV+ için üretilmiştir. Müzik süpervizörlüğünü Thomas Golubić üstlenmiş, dizinin ikinci bölümünde ise Türk müzisyen Murat Evgin’in “Bugünleri de mi Görecektik?” adlı Türkçe şarkısı kullanılmıştır. Bu eser, John Lennon’ın “Nobody Told Me” şarkısının Türkçe uyarlaması olarak Evgin tarafından düzenlenmiş ve seslendirilmiştir.

Oyuncu Kadrosu

Başrolde Rhea Seehorn, Carol Sturka karakterini canlandırmıştır. Karolina Wydra, Carlos Manuel Vesga, Miriam Shor, Peter Bergman, Karan Soni ve Samba Schutte dizinin öne çıkan diğer oyuncularıdır. Dizide, Seehorn’un karakteri hem mizantropik hem de içsel bir sorgulama içinde tasvir edilmiştir. Karakter hem kişisel yalnızlığının hem de toplumsal farklılığının sonuçlarıyla yüzleşmektedir.

Anlatı Yapısı ve Temalar

“Pluribus”, klasik kıyamet sonrası yapımlardan farklı olarak yıkım yerine zorunlu bir huzurun egemen olduğu bir dünyayı betimlemiştir. Dizi, bireysellik ile toplumsal uyum arasındaki dengeyi sorgulayan bir metafor üzerine kurulmuştur. Bu yapay mutluluk düzeni, özgür iradenin sınırlarını ve insanlığın özünü tartışmaya açmıştır. The Guardian eleştirisinde belirtildiği üzere, dizi bir yandan “herkesin mutlu olduğu bir dünyanın karanlık yüzünü” sergilerken diğer yandan bireysel kimliğin bastırılmasının doğurabileceği tehlikelere dikkat çekmiştir.

Yapım, “George Orwell ile Invasion of the Body Snatchers arasında” bir anlatım çizgisinde ilerlemiştir. Gilligan’ın önceki yapımlarında olduğu gibi karakter merkezli bir hikâye yapısı korunmuş, bilimkurgu unsurları felsefi bir tartışma aracı olarak kullanılmıştır.

Eleştiriler ve Tepkiler

Dizi, yayımlandığı dönemde eleştirmenlerden olumlu tepkiler almıştır. Rotten Tomatoes verilerine göre 82 inceleme sonucunda %100 eleştirmen ortalaması elde etmiştir. Metacritic’te ise 36 eleştirmen incelemesi sonucunda 87 puan alarak “evrensel beğeni” kategorisinde değerlendirilmiştir. İzleyici puanı ortalaması 7.7 olarak kaydedilmiştir. Eleştirilerde özellikle dizinin yavaş ilerleyen temposuna ve derin felsefi alt metinlerine vurgu yapılmıştır.

The New York Times yazarı James Poniewozik, yapımın “insan bilincinin dönüşümü” teması üzerinden çağdaş topluma dair politik ve ahlaki sorular yönelttiğini ifade etmiştir.^【1】 

Bazı eleştirmenler, dizinin temposunu “yavaş ama kasıtlı” olarak nitelendirmiştir. Öte yandan IGN, diziyi klasik “Body Snatchers” temasını yeni bir biçimde yorumlayan bir çalışma olarak tanımlamıştır.

Kültürel ve Felsefi Katmanlar

“Pluribus” kelimesi, Latincede “çokluktan” anlamına gelmekte olup ABD’nin ulusal mottosu “E Pluribus Unum”a (“Çokluktan Birlik”) göndermede bulunmuştur. Bu başlık seçimi, dizinin temel sorunsalını yansıtmaktadır: “Bireysellik mi, kolektif uyum mu?” Bu bağlamda yapım, sadece politik değil aynı zamanda etik ve felsefi tartışmalara da zemin hazırlamıştır. Dizi modern çağın yapay zekâ ve dijital bütünleşme korkularını da insan doğasının kaybolma ihtimali üzerinden işlemiştir.

Müzik ve Estetik

Müzik kullanımı dizinin atmosferinde önemli bir yer tutmuştur. Murat Evgin’in Türkçe seslendirdiği “Bugünleri de mi Görecektik?” adlı parça, hem kültürel çeşitliliği hem de evrensel temaları bir araya getirmiştir. Görsel estetikte New Mexico’nun çöl manzaraları, dizinin bilimkurgu atmosferine yalıtılmışlık duygusu kazandırmıştır. Bu mekân kullanımı, Vince Gilligan’ın daha önce “Breaking Bad” evreninde oluşturduğu sinemasal tarzın bir uzantısı olarak dikkat çekmiştir.

“Pluribus”, insanlığın zorunlu mutluluk düzeni altında bireysel iradesini yitirip yitirmediğini sorgulayan bir anlatı olarak öne çıkmıştır. Dizi, klasik felaket hikâyelerinin tersine, yok oluşu değil, mutlak uyumun doğurabileceği tehlikeleri ele almıştır. Felsefi arka planı, karakter temelli yapısı ve toplumsal eleştirisiyle çağdaş bilimkurgu dizileri arasında kendine özgü bir yer edinmeyi amaçlamaktadır.