logologo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Probleme Dayalı Öğrenme Modeli

fav gif
Kaydet
viki star outline

Probleme Dayalı Öğrenme (PDÖ), öğrenme sürecini karmaşık ve gerçek hayatla ilişkili bir problem etrafında organize eden bir eğitim yaklaşımıdır. Bu yöntemde öğrenciler, karşılaştıkları bir problemi anlamak ve çözmek için hem bireysel hem de grup içinde aktif olarak çalışırlar. Klasik eğitim modellerindeki gibi bilginin pasif bir şekilde aktarılması yerine, öğrencinin kendi öğrenme sürecinin sorumluluğunu üstlendiği, deneyime dayalı bir ortam sunulur. PDÖ, öğrencilerin yalnızca belirli bir konudaki bilgiyi öğrenmesini değil, aynı zamanda problem çözme, eleştirel düşünme, kendi kendine öğrenme, işbirliği ve iletişim gibi üst düzey becerileri geliştirmesini hedefler. Öğrenmenin, bireyin kendi yaşantıları yoluyla gerçekleştiği ilkesine dayanan bu yaklaşımda, öğrenciler iyi yapılandırılmamış, yani tek bir doğru cevabı olmayan, karmaşık problemlerle yüzleşirler.

Tarihsel Gelişim

Probleme dayalı öğrenme yaklaşımının fikirsel temelleri John Dewey gibi ilerlemeci eğitimcilerin "yaparak-yaşayarak öğrenme" anlayışına dayansa da, modelin sistemli hale gelmesi 20. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşmiştir. PDÖ, ilk olarak 1950'li yıllarda ABD'deki Case Western Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde uygulanmaya başlanmıştır. Ancak modelin tıp eğitiminde yaygınlaşması ve literatüre girmesi, 1960'lı yılların sonlarında Kanada'daki McMaster Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Howard Barrows ve Robyn Tamblyn'in öncülüğünde yapılan çalışmalarla olmuştur. Barrows ve Tamblyn, öğrencilerin akıl yürütme ve problem çözme becerilerini geliştirmeyi amaçlayan bu araştırmalarında, küçük öğrenci grupları oluşturarak onlardan bir problem durumu hakkında karar vermelerini beklemişlerdir.


Bu ilk uygulamaların ardından PDÖ, Hollanda, Avustralya, İsrail gibi pek çok ülkede tıp müfredatlarına dahil edilmiştir. 1990'lı yıllardan itibaren ise tıp eğitiminin dışına çıkarak ilk ve ortaöğretim de dahil olmak üzere mühendislik, hukuk, işletme gibi farklı disiplinlerde de uygulanmaya başlanmıştır. Türkiye'de ise PDÖ uygulamaları ilk olarak 1997-1998 yıllarında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başlamış, bunu Hacettepe ve Pamukkale Üniversiteleri Tıp Fakülteleri izlemiştir.

Kuramsal Temeller

Probleme Dayalı Öğrenme, temelini yapılandırmacı (constructivist) öğrenme kuramından alır. Yapılandırmacılık, bilginin bireyin zihninde pasif bir şekilde alınmadığını, aksine mevcut bilgi ve deneyimler temelinde aktif olarak yapılandırıldığını savunur. PDÖ, bu kuramla şu temel ilkeler düzeyinde örtüşmektedir:


  • Öğrenmenin Aktif Doğası: Yapılandırmacılık gibi PDÖ de öğrencinin öğrenme sürecinde aktif bir katılımcı olmasını gerektirir. Öğrenciler, bilgiyi doğrudan almak yerine, onu araştırır, sorgular ve kendi anlamalarını oluştururlar.


  • Ön Bilgilerin Rolü: Yapılandırmacı kurama göre yeni öğrenmeler, bireyin mevcut bilişsel yapısı üzerine inşa edilir. PDÖ, öğrencilerin bir problemle karşılaştıklarında ilk olarak mevcut bilgilerini harekete geçirmelerini ve neyi bilip neyi bilmediklerini tespit etmelerini sağlayarak bu ilkeyi hayata geçirir.


  • Sosyal Etkileşim ve İşbirliği: Vygotsky'nin sosyal yapılandırmacılık teorisi, öğrenmenin sosyal bir süreç olduğunu ve bireylerin başkalarıyla etkileşim yoluyla öğrendiğini vurgular. PDÖ de küçük gruplar halinde çalışmayı teşvik ederek, öğrencilerin birbirlerinden öğrenmelerine, farklı bakış açılarını değerlendirmelerine ve işbirliği içinde bilgi inşa etmelerine olanak tanır.


  • Bağlamsal Öğrenme: Bilginin soyut bir şekilde değil, kullanıldığı bağlam içinde öğrenildiğinde daha anlamlı ve kalıcı olduğu ilkesi PDÖ'nün merkezindedir. Gerçek hayatla ilişkili problemler kullanılarak, öğrenilen bilgilerin pratik değeri ve uygulanabilirliği artırılır.

Uygulama Süreci

Probleme Dayalı Öğrenme'nin uygulama süreci, belirli adımları takip eden döngüsel bir yapıya sahiptir. Süreç, genellikle öğrencilere ilgi çekici ve gerçek hayatla bağlantılı bir problem senaryosu sunulmasıyla başlar. Öğrenciler, grup içinde bu problemi analiz ederek ne bildiklerini ve problemi çözüme ulaştırmak için hangi bilgilere ihtiyaç duyduklarını listelerler. Bu aşama, öğrenme hedeflerinin öğrenciler tarafından belirlenmesine olanak tanır. İhtiyaç duyulan bilgilerin saptanmasının ardından öğrenciler, kütüphane, internet veya uzman görüşleri gibi çeşitli kaynaklardan bireysel ya da grup halinde araştırma yaparak bilgi toplarlar. Toplanan yeni bilgiler grupla paylaşılır, tartışılır ve analiz edilir. Bu ortak akıl yürütme sürecinde olası çözüm yolları geliştirilir ve bu çözümlerin geçerliliği değerlendirilir. Son olarak, grup ulaştığı en makul çözümü bir rapor veya sunum gibi formatlarda sunar ve tüm süreç hem öğrenilenler hem de ulaşılan çözüm açısından değerlendirilir. Bu süreç boyunca öğretmen, bilgiyi aktaran bir otorite olmak yerine, öğrenmeyi kolaylaştıran, öğrencilere rehberlik eden ve onları düşünmeye teşvik eden bir "bilişsel rehber" rolünü üstlenir.

Problemin Özellikleri

PDÖ'nün başarısı, büyük ölçüde kullanılan problemin kalitesine bağlıdır. Etkili bir PDÖ problemi, öncelikle öğrencinin ilgisini hemen çekebilmeli ve onları çözüm bulmak için harekete geçirmelidir. Bu motivasyonun sağlanması için problemin gerçek dünya ile bağlantılı olması, öğrenilenlerin pratik değerini göstermesi açısından kritik bir unsurdur. Aynı zamanda problemin yapısı, tek bir doğru cevabı olmayan, karmaşık ve açık uçlu olmalıdır ki farklı bakış açıları ve çözüm yolları geliştirilebilsin. Problem, tek bir kişinin kolayca çözemeyeceği, grup üyeleri arasında işbirliğini ve ortak çalışmayı teşvik edecek nitelikte tasarlanmalıdır. Son olarak, iyi bir problem, öğrencilerin mevcut bilgi ve deneyimlerini kullanmalarına olanak tanırken onları yeni bilgiler öğrenmeye de yönlendirmelidir.

Uygulama Alanları

Probleme Dayalı Öğrenme, başlangıçta tıp eğitimi için geliştirilmiş olsa da günümüzde birçok farklı alanda ve eğitim kademesinde kullanılmaktadır. Başlıca uygulama alanları şunlardır:


  • Tıp ve Sağlık Bilimleri: Hekimlerin klinik akıl yürütme ve problem çözme becerilerini geliştirmek için yaygın olarak kullanılır.


  • Mühendislik Eğitimi: Mühendis adaylarının karmaşık tasarım ve analiz problemlerine çözüm üretme yeteneklerini artırmak amacıyla uygulanır.


  • Hukuk Eğitimi: Öğrencilerin olay analiz etme, yasal akıl yürütme ve argüman geliştirme becerilerini destekler.


  • İşletme ve Yönetim Bilimleri: Vaka analizleri ve gerçek iş dünyası problemlerine dayalı senaryolarla yönetimsel karar verme becerilerini geliştirir.


  • Öğretmen Eğitimi: Öğretmen adaylarını, sınıf içinde karşılaşabilecekleri karmaşık pedagojik durumları analiz etmeye ve çözmeye hazırlar.


  • İlk ve Ortaöğretim: Fen bilimleri, sosyal bilgiler ve matematik gibi derslerde öğrencilerin eleştirel düşünme ve araştırma becerilerini geliştirmek için kullanılır.

Kaynakça

Kılınç, Ahmet. “Probleme Dayalı Öğrenme.” Kastamonu Education Journal 15, no. 2 (2007): 561–578. Son erişim: 13 Haziran 2025. https://dergipark.org.tr/en/pub/kefdergi/issue/49102/626594.


Koçakoğlu, Melih. “Probleme Dayalı Öğrenme: Yapılandırmacılığın Özü.” Millî Eğitim Dergisi 40, no. 188 (2010): 68–82. Son erişim: 13 Haziran 2025. https://dergipark.org.tr/en/pub/milliegitim/issue/36196/406999.


Özgen, Kemal, ve Cahit Pesen. “Probleme Dayalı Öğrenme Yaklaşımı ve Öğrencilerin Matematiğe Yönelik Tutumları.” Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi 11 (2008): 69–83. Son erişim: 13 Haziran 2025. https://dergipark.org.tr/en/pub/zgefd/issue/47957/606777.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarYunus Emre Yüce18 Haziran 2025 11:55
KÜRE'ye Sor