Köken
Sadır kelimesi, Arapça ṣdr kökünden gelen ṣadr (صَدْر) sözcüğünden alıntıdır. Sözcüğün temel anlamı “göğüs” olmakla birlikte, zamanla mecazi anlamlar da kazanmıştır. Bu mecazi kullanımlar arasında “bir şeyin başı”, “mecliste ön sıra veya baş köşe” gibi anlamlar öne çıkar. Kaynak fiili olan ṣadara (صَدَرَ), “başladı, bir şeyden kaynaklandı” anlamındadır. Dolayısıyla sadır, bir şeyin kaynağını, merkezini veya ilk aşamasını ifade eden soyut bir isim haline gelmiştir.
Kullanım Alanları
- Fiziksel Tanımı: Anatomik olarak insan bedeninin ön üst kısmını ifade eden “göğüs” bölgesini ve aynı zamanda iç organlardan biri olan kalbi tanımlamak üzere kullanılır.
- Siyasi Kullanımı: Yüksek makam, yönetim başı ya da önemli bir görevliyi anlatmak için kullanılır.
- Tarih Alanında: Osmanlı Devleti’nin idari yapısında özellikle Sadrazam ve Kazasker gibi yüksek dereceli devlet adamları için sıfat olarak kullanılmıştır.
- Edebiyat ve Tasavvuf Alanında: Tasavvuf literatüründe “sadır”, kalbin mecazi karşılığıdır ve ruhsal mertebeleri anlatırken sıkça kullanılır.






