Saklıkent Millî Parkı, Türkiye'nin güneybatısında, Akdeniz Bölgesi sınırları içinde yer alan bir koruma alanıdır. 1996 yılında millî park olarak ilan edilen bölge, Muğla’nın Seydikemer ilçesi ile Antalya’nın Kaş ilçesi sınırları içinde kalmaktadır. Parkın en dikkat çekici jeolojik oluşumlarından biri, 18 kilometre uzunluğundaki ve yer yer 300 metre derinliğe ulaşan Saklıkent Kanyonu’dur. Bu jeomorfolojik oluşum, Eşen Çayı’nın bir kolu olan Karaçay tarafından binlerce yıl boyunca kireçtaşlarının aşındırılması sonucu meydana gelmiştir.
Saklıkent Kanyonu (Fotoğraf: Sümeyye Akkanat Terzioğlu.)
Tarihçe
Saklıkent Kanyonu’nun sistematik keşfi oldukça yenidir. 1988 yılında Kayadibi köyünde çobanlık yapan Ekrem Uçar, dağlık bölgede kaybolan keçisini ararken bugüne kadar bilinmeyen bu derin yarık vadiyi fark etmiştir. Kanyonun ağız kısmına kadar ulaşan çoban, bölgenin akarsuyu, serin iklimi ve yüksek kaya duvarlarıyla karakterize doğal yapısını yerel yöneticilere bildirmiştir. Bu gelişme üzerine dönemin yerel yönetimleri ve Orman Bakanlığı yetkilileri bölgede incelemelerde bulunmuş, kanyonun turizm ve doğa koruma açısından taşıdığı potansiyel fark edilmiştir.
Bunun ardından bölgede yürüyüş yolları düzenlenmiş, geçiş platformları yapılmış ve 1989 yılı itibarıyla kanyon sınırlı ölçüde ziyarete açılmıştır. 1990’lı yıllarda TRT tarafından hazırlanan bir belgesel program sayesinde Saklıkent Kanyonu ulusal çapta tanınmış; artan ziyaretçi ilgisi nedeniyle bölge 6 Haziran 1996’da Resmî Gazete’de yayımlanan karar ile “millî park” statüsüne alınmıştır. Böylece Saklıkent, sahip olduğu jeolojik ve biyolojik özellikleri nedeniyle koruma altına alınarak millî park ilan edilmiştir.
Saklıkent Kanyonu (Fotoğraf: Sümeyye Akkanat Terzioğlu.)
Coğrafi Özellikler
Millî parkın toplam alanı 1.643 hektardır. Bu alanın 1.556 hektarı Antalya, 87 hektarı ise Muğla ili sınırlarında yer alır. Kanyon, Toros Dağları’ndan başlayarak Seydikemer ve Kaş ilçeleri sınırına kadar uzanır. Kanyon boyunca, bazı kayalık yüzeyler yaklaşık 400–500 metre yüksekliğe ulaşır. İç kesimlerle giriş arasında yaklaşık 700 metreye varan bir yükseklik farkı bulunur. Bu fark, özellikle kanyon içi yürüyüşlerde zorluk derecesinin artmasına neden olmaktadır.
Saklıkent Kanyonu (Fotoğraf: Sümeyye Akkanat Terzioğlu.)
İklim ve Biyoçeşitlilik
Park alanı tipik Akdeniz iklimi özellikleri göstermektedir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Ancak kanyon tabanının dar ve yüksek kayalıklarla çevrili olması, bölgeye özgü bir mikroklima yaratmaktadır. Özellikle yaz aylarında, kanyon içi çevresine göre daha serindir; su sıcaklıkları 5–10°C arasında değişir. Bu durum, yaz aylarında yoğun ziyaretçi trafiğinin oluşmasına neden olmaktadır.
Park, floristik ve faunistik çeşitlilik açısından önemli bir konuma sahiptir. Alt kotlarda maki bitki örtüsü, zeytin, defne ve kermes meşesi baskınken; yükseldikçe kızılçam, karaçam ve sedir ormanları görülmektedir. Park sınırları içinde yer alan Dumanlı Dağ çevresi, anıtsal nitelikte sedir ormanlarıyla dikkat çeker. Ayrıca Aklar Yaylası civarında endemik soğanlı bitkiler, özellikle Cyclamen türleri gözlemlenebilir.
Faunistik açıdan parkta 17 memeli türü saptanmıştır. Bunlar arasında yaban keçisi (Capra aegagrus), su samuru (Lutra lutra), yaban domuzu ve tilki öne çıkar. Park aynı zamanda çeşitli yırtıcı kuş türlerine (örn. kaya kartalı, kızıl şahin) ve nadir amfibi/sürüngen türlerine (Örneğin Fethiye semenderi Lyciasalamandra fazilae) ev sahipliği yapar.
Turizm Faaliyetleri
Kanyonun başlangıç noktasından itibaren, yürüyüş platformu üzerinden geçilerek ulaşılan alan, kanyoning güzergâhının başlangıç noktasıdır. Tüm kanyonun yürüyerek geçilebilmesi mümkün değildir; teknik yürüyüş için kask ve özel ayakkabı gibi ekipmanlar gereklidir. Kanyonun iç kesimlerinde yürüyüşler yalnızca profesyonel rehberler eşliğinde gerçekleştirilmektedir.
Koruma Durumu ve Yönetim
Parkın yönetimi, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Sahada Seydikemer Belediyesi ile koordineli çalışmalar yapılmaktadır. Alan içindeki ziyaretçi baskısını azaltmak için sezonluk sınırlandırmalar, güvenlik önlemleri ve bilgilendirme çalışmaları yürütülmektedir. Park, 2019 yılında "kesin korunacak hassas alan" statüsüne alınmıştır. Bu statü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan bilimsel raporlar ve Cumhurbaşkanı kararı doğrultusunda Resmî Gazete’de ilan edilmiştir.
Çevresel Unsurlar
Millî park yakınlarında Letoon ve Tlos gibi önemli antik kentler ile Eşen Çayı ve Girdev Yaylası gibi doğal alanlar yer almaktadır. Özellikle Eşen Çayı’nda düzenlenen kano turları, ziyaretçilere alternatif doğa etkinlikleri sunmaktadır.