Şeref Taşlıova, 1938 yılında Kars ilinin Çıldır kazasına (bugün Ardahan sınırlarında) bağlı Gülyüzü köyünde, halk arasında “Pekreşen” olarak bilinen yerleşimde doğmuştur. Babası Borçalı göçmeni Hacı, annesi Nergis Hanım’dır. Ailesi, Kafkasya’nın Salahlı köyünden Türkiye’ye göç etmiş olup Kars çevresinde “Terekeme” olarak tanımlanan topluluk içinde yer almaktadır. Dedesi Halil Efendi’nin halk şiirine ilgisi, onun sanat yöneliminde belirleyici olmuştur.
Baba tarafından Gürcistan’ın Borçalı bölgesindeki Yukarı Salahlı köyünden Türkiye’ye göç etmiş olan Taşlıova ailesi, bölgede “Salihgiller” olarak anılmaktadır. Dedeleri Halil, Salih, Medet ve Hacı silsilesine dayanan bir soy ağacı bulunmaktadır. Anne tarafından Çıldır’ın Eşmepınar köyündeki Mamogil sülalesine mensup olup, Karapapak (Terekeme) Türkleri arasındandır. 【1】

Şeref Taşlıova (Kültür İstanbul)
Yedi yaşında babasını kaybeden Taşlıova, iki kız ve bir erkek kardeşiyle birlikte annesi tarafından büyütülmüştür. Çocukluk yılları boyunca köy düğünlerinde, dinî toplantılarda ve yöresel törenlerde söylenen halk türkülerine tanıklık etmiştir. Bu ortam, küçük yaşta halk şiirine ve müziğe ilgisini geliştirmiştir. Taşlıova, 1948 yılında saz çalmayı Osman’ın oğlu Âşık İbrahim’den öğrenmiştir. Bu dönemde annesi Nergis Hanım, onun sanatla ilgilenmesinde en büyük destekçisi olmuştur. 【2】
Eğitim Hayatı ve Âşıklığa Yönelişi
İlkokulu doğduğu köyde bitirmiştir. Öğretmeni Hasan Kartarı’nın yönlendirmesiyle küçük yaşta türkü söylemeye başlamıştır. 1950’de ilkokulu bitirdikten sonra Kars Cılavuz Köy Enstitüsü giriş sınavını kazanmıştır. Ancak tatil döneminde kardeşinin ölümü üzerine ailesine destek olmak zorunda kaldı ve okuldan ayrılmıştır.
Bu süreçte müzik yeteneği fark edilen Taşlıova, çevresindeki âşıklarla yakın ilişki kurmuştur. Âşık Şenlik’in oğlu Âşık Kasım’ın yanında iki yıl çıraklık yapmıştır. Ardından Âşık Gülistan ve Posoflu Âşık Müdâmî’den saz çalma, şiir söyleme ve halk hikâyesi anlatma geleneğini öğrenmiştir. Ayrıca yöredeki diğer âşıklar olan Hicrânî, Dursun Cevlânî, Âşık Abbas, Âşık Latif, Âşık Musa, Âşık Merdan ve İslam Erdener’den etkilenerek sanat bilgisini geliştirmiştir. İlk mahlası “Şen Söyler” olan Taşlıova’ya, 1967 yılında Erzurum Hasankale’de düzenlenen tören sırasında “Natuki” mahlası verilmiştir. Ancak o, sanat hayatı boyunca genellikle “Şeref” veya “Taşlıova” imzasını kullanmıştır. 【3】
Askerlik, Aile ve Meslek Hayatı
1958–1960 yılları arasında Isparta, İzmir ve İstanbul’da askerlik görevini yaptı. 1959’da Münire Hanım ile evlendi; bu evlilikten altı kız ve bir erkek çocuk dünyaya gelmiştir. 1965 yılında Kars’taki Alparslan Şenlikleri’nde Orhan Şaik Gökyay, Gündüz Akıncı ve Bedrettin Tuncel ile tanışmıştır. 1966’da Gökyay’ın davetiyle İstanbul’a giderek onun “manevi oğlu” olarak anılmıştır. Bu dönemden itibaren akademik çevrelerde tanınmaya başlamıştır. 【4】
Askerlik dönüşü 1964 yılında Kars Radyosu’nun açtığı sınavı kazandı ve on yıl boyunca sözleşmeli sanatçı olarak görev yapmıştır. Bu dönemde yöre halkı arasında tanındı ve halk ozanlığı kimliği pekişmiştir.
1971’de ailesiyle Kars merkezine yerleşmiştir. Âşık Murat Çobanoğlu’nun açtığı Âşıklar Kahvesi’nde sanatını sürdürmüşütr. 1990’da Kültür Bakanlığı Sivas Devlet Türk Halk Müziği Korosu’na sanatçı olarak atanmıştır. Görevini bir süre Kars’tan gidip gelerek yürütmüş olup; 1994 yılında ailesiyle Ankara’ya taşınmıştır. 2003 yılında da yaş haddinden emekli olmuştur.
Sanat Anlayışı ve Şiir Dünyası
Âşık Şeref Taşlıova, Kuzeydoğu Anadolu âşıklık geleneğinin “Âşık Şenlik kolu”nun temsilcilerindendir. “Şeref” mahlasını kullanmıştır. Doğaçlama söyleme yeteneğiyle tanınmış, irticalen söylediği şiirlerde ölçü hâkimiyeti ve duygu yoğunluğu dikkat çekmiştir.
Şiirlerinde genellikle 8’li ve 11’li hece ölçüsünü kullanmış, koşma, destan, türkü ve divan gibi halk şiiri türlerinde eserler vermiştir. Dini duygular, vatan sevgisi, tabiat güzellikleri, ahlaki değerler, Atatürk teması ve insanlık duyguları başlıca konular arasındadır.
Sazı, şiirinin ayrılmaz bir parçası olarak görmüştür. Ona göre saz, “âşığın dili, gönlünün anahtarı ve zaman ölçüsüdür.” 【5】 Âşıklığı “saz, söz ve duygunun birleşiminden doğan bir bütünlük” olarak tanımlamıştır.
Doğaçlama şiir ile yazılı şiir arasındaki farkı “irticalen doğan şiir tazedir, yazılı şiir düşünceyle yoğrulmuş hâlidir” sözleriyle açıklamıştır. İrticalen söylemeyi “ruhta doğan bir ilham hâli” olarak nitelemiştir. Halk müziği ve hikâye anlatımında 157 farklı âşık makamını bildiği tespit edilmiştir. Bu özelliğiyle halk hikâyecileri arasında en geniş makam repertuvarına sahip âşık olarak kaydedilmiştir. 【6】
Halk Hikâyeciliği
Şeref Taşlıova, halk hikâyeleri tasnifi yapan az sayıdaki musannif âşıklardandır. Altı halk hikâyesini derleyip düzenlemiş ve Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanmıştır. 【7】 Bu hikâyeler şunlardır:
- Bağdat Hanım ile Hafız
- Seyyad Bey ile Güllü Kız
- Gülistan ile Süleyman
- Gelin Taşı
- Emirhan ile Sümbül Hanım
- Celal Bey ile İpek Sultan
Hikâyelerinde aşkın doğuşu çoğunlukla “rüyada bade içme” ya da “ilk görüşte âşık olma” biçiminde işlenmiştir. Kahramanların yaşadığı engeller, içsel sınavlar ve kader temaları dikkat çeker. Yapı bakımından bu hikâyeler “döşeme, olay, dua ve bitiş” bölümlerini korur; halk anlatı geleneğinin klasik unsurlarını taşır.
Bu hikâyelerin derlendiği Âşık Şeref Taşlıova’dan Derlenen Halk Hikâyeleri adlı eser 2008 yılında Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanmıştır. Halk hikâyeleri dışında, köy düğünlerinde ve bölgesel şenliklerde derlediği birçok anonim türkü ve mani günümüze ulaşmıştır. 1983 yılında Indiana Üniversitesi adına Yıldıray Erdener, 1989’da Berlin Üniversitesi adına Kurt ve Ursula Reinhard tarafından ses kayıtları yapılmıştır. 【8】
Şeref Taşlıova ve Murat Çobanoğlu (BBC News Türkçe)
Yurt İçi ve Yurt Dışı Faaliyetleri
1966’dan itibaren Konya Âşıklar Bayramı’nın sürekli katılımcısı olmuş, yarışmalarda 125’in üzerinde ödül ve madalya kazanmıştır. 1981’de TRT’nin düzenlediği “Atatürk Konulu Güzelleme Yarışması”nda “Biri Anadolu, Biri Atatürk” adlı şiiriyle birincilik kazanmıştır.
Türkiye dışında otuzdan fazla ülkede konserler, radyo ve televizyon programları gerçekleştirmiştir. Almanya, Fransa, İngiltere, Danimarka, Hollanda, İsviçre, Belçika, Avusturya, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, KKTC ve Pakistan gibi ülkelerde Türk âşıklık geleneğini temsil etmiştir.
1988 yılında UNESCO tarafından hazırlanan “World Art Series” dizisinde Türkiye’yi temsilen çekimleri yapılan tek âşık olmuştur. 1989 ve 1996 yıllarında İngiltere’de düzenlenen Uluslararası Hikâye Festivali’ne (Storytelling Festival) katılmıştır.
Eserleri ve Yayınları
Şeref Taşlıova’nın şiirleri ve yazıları Türk Dili, Millî Kültür, Türk Folkloru, Çağrı, Erciyes, Güneysu, Kars Eli, Kök, Maya, Gülpınar ve Azerbaycan dergilerinde yayımlanmıştır.
Başlıca basılı eserleri:
- Gönül Bahçesi (Kültür Bakanlığı Yay., 1990)
- Âşık Şeref Taşlıova Hayatı ve Şiirleri (MEB Yay., 2010; genişletilmiş baskı 2012)
- Âşık Şeref Taşlıova’dan Derlenen Halk Hikâyeleri (TDK Yay., 2008)
- Âşık Şeref Taşlıova’nın Ezgi Repertuvarı (Gazi Kitabevi Yay., 2011)
Ayrıca kırka yakın plak, kaset ve CD yayımlamış, TRT arşivinde çok sayıda kaydı bulunmaktadır. Türk Dil Kurumu’nun “Türk Dünyası Destanları Projesi” kapsamında hikâyeleri derlenmiş ve müzikli bölümleri akademik çalışmalara konu olmuştur. 【9】
Ödülleri ve Onurlandırmaları
- 1981 – Müzik-San Vakfı Yılın Sanatçısı Ödülü
- 2001 – Türk Dünyasına Hizmet Ödülü (TÜRKSAV)
- 2003 – Türk Diline Hizmet Ödülü (TDK–Karaman Valiliği)
- 2005 – İstanbul Büyükşehir Belediyesi Âşık-ı Âzam Ödülü
- 2005 – Tarsus Şelale Şiir Akşamları Karacaoğlan Onur Ödülü
- 2009 – Orhan Şaik Gökyay Şiir Ödülü
2008’de UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” unvanına layık görülmüştür. 2010’da Ardahan Üniversitesi tarafından Türk Halk Bilimi dalında Fahri Doktora unvanı verilmiş, aynı yıl adına “Âşık Şeref Taşlıova Sempozyumu” düzenlenmiştir. Kars Belediyesi tarafından 2008’de şehir meydanına heykeli dikilmiştir. 【10】
Edebi Mirası ve Zaman Algısı
Taşlıova’nın şiirlerinde zaman kavramı, halkın yaşam döngüsüyle ilişkilidir. “Âşık Şeref Taşlıova’nın Şiirlerinde Zaman Algısı” başlıklı incelemelerde, şiirlerinin geçmiş–şimdi–gelecek arasında sembolik bir bütünlük kurduğu görülmektedir. Zamanı hem bireysel bir deneyim hem de toplumsal bir hafıza aracı olarak işlemiştir. 【11】
Şiirlerinde geçmişe özlem, doğa döngüsü, aşkın zamansızlığı ve kader temaları iç içe bulunur. Bu yönüyle onun şiir dünyası, halk kültüründe zamanın sürekliliğini gösteren bir sözlü hafıza alanı niteliğindedir.
Son Yılları ve Ölümü
Emekliliğinden sonra Ankara’da yaşamını sürdüren Taşlıova, genç âşıkların yetişmesine öncülük etmiş, kültür festivallerine, sempozyumlara ve konferanslara katılmıştır. 2014 yılında Türkmenistan’da düzenlenen Mahdumkulu Yılı etkinliğine katılmış, bu, yurt dışındaki son sanatsal faaliyeti olmuştur.
13 Eylül 2014 tarihinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Taşlıova, 20 Eylül 2014’te Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde vefat etmiştir. 22 Eylül’de Hacı Bayram Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Bağlum Mezarlığı’na defnedilmiştir.



