Sığınmak

Tehlikelerden kaçarak güvenilir bir yere çekilmek."Fırtına şiddetlenince, hepimiz en yakın kulübeye sığınmak zorunda kaldık."

Fiil

Korunmak amacıyla bir yere veya birine başvurmak, başkalarının yardım ve korunmasına ihtiyaç duymak."Zor günlerimde, babamın tecrübelerine ve bilgeliğine sığınarak ayakta kaldım."

Fiil

Genellikle siyasi sebeplerle kendi ülkesinden kaçıp başka ülkeye gitmek; iltica etmek."Savaşın yıkımından kaçan binlerce insan, komşu ülkelere sığınmak için sınır kapılarına akın etti."

Fiil

Güvenmek, yardım istemek veya ummak"Sanatçı, eleştirilerden bunaldığında, her zaman hayal gücünün sınırsız dünyasına sığınır."

Fiil

İşaret Dili

Kökeni

Türkçe kökenli bir kelimedir. Sığınmak Eski Türkçe sıġın "sığışmak, ilticada bulunmak" kelimesinden türemiştir. Bu kelime Eski Türkçe sıġ "uyum sağlamak" kelimesinin +In ekiyle türemesinden oluşmuştur.

Kullanım Alanları

Fiziksel Güvenlik: Yağmurdan, fırtınadan veya bir saldırıdan korunmak için bir yere girme eylemini tanımlamak için kullanılır.
Sosyal ve Siyasal Alanlar: Savaş, zulüm veya doğal afetler nedeniyle kendi ülkesini terk ederek başka bir ülkeye veya bölgeye göç eden kişilerin durumunu anlatır. Bu kişiler "sığınmacı" olarak adlandırılır.
Psikolojik ve Edebî: Bireylerin zor zamanlarda bir sevdiğine, bir ideolojiye veya dine manevi olarak yönelerek teselli bulmasını ifade etmek için kullanılır.