KÜRE LogoKÜRE Logo

Surre Alayı

fav gif
Kaydet
kure star outline

Kelime olarak “para kesesi” manasına gelen surre hac zamanında Mekke ve Medine'ye gönderilen hediyeleri ifade etmek için kullanılır. Her sene Mekke ve Medine'de oturan seyyid ve şerifler ile bölgenin ileri gelenlerine, fakirlere ve hac güzergahı üzerindeki bedevilere dağıtılmak üzere gönderilen para ve hediyelere surre denilmektedir. Hediye geleneği Abbasiler döneminde başlamış, 1926 yılında son bulmuştur.


XIX. yüzyılın sonlarında bir surre-i hümâyun (İÜ Ktp., Albüm, nr. 91313)

Surre tarihi

Abbasi halifesi el-Muktedir Billah zaman zaman Mekke ve Medine halkına gönderilen hediyeleri düzenli hale getirdi ve 924 yılında resmi olarak hediye ve para gönderme geleneğini başlattı. Abbasiler’den sonra Mısır'da kurulan devletler de Haremeyn’e hediye göndermeye özen gösterdiler. Bunlar arasında 13 yüzyıldan itibaren Memlükler dini sebeplerin yanı sıra islam dünyasında kendilerini kabul ettirmek ve Mekke şerifinin iltifatına nail olmak gibi siyasi maksatlarla Haremeyn’e surrenin ilk şekli olan mahmil (deve üstüne yerleştirilen bir çeşit tören aracı) göndermeye başlamışlardı.

Osmanlı İmparatorluğu'nda surre

Osmanlı imparatorluğunda surre gönderen ilk padişah Yıldırım Bâyazid’dir. Yavuz Sultan Selim'in Haremeyn’de Osmanlı hakimiyetini sağlamasından sonra ise surre her yıl düzenli olarak gönderildi.


Surre alayı Darüssaade ağasının nezaretinde hazırlanır ve Receb ayının on ikisinde törenle istanbul'dan yola çıkardı. Tören ilk olarak Topkapı sarayında padişahın huzurunda yapılır daha sonra surre alayı yaşlı ve itimat edilen bir kişi olan surre eminin nezaretinde Beşiktaş'tan Üsküdar'a geçerdi. Burada da bir tören yapıldıktan sonra Mekke ve Medine'ye doğru yola çıkılırdı. Surre alayı 1864 yılına kadar katır ve develerle gönderilirken bu tarihten sonra deniz yoluyla gönderilmeye başlandı. Hicaz Demiryolu'nun yapımından sonra ise trenle yollandı.


Surre alayı önce Şam'da daha sonra da Mekke ve Medine’de törenlerle karşılanırdı. Hac dönüşünde de surre alayı yine törenle Mekke ve Medine'den hareket ederdi. İstanbul’a gelen surre alayı Kartal'da iken Üsküdar'a gelmek için izin ister, müsade aldıktan sonra hareket eder ve Üsküdar'da törenle karşılanırdı. Osmanlı döneminde İstanbul'dan gönderilen mahmilin yanı sıra Kahire’den de mahmil gönderilirdi. Osmanlı'nın sultanınınkine Mahmil-i Hümayun, Mısır hidivininkine de Mahmil-i Mısrî denirdi.

Surre geleneğinin sonu

19 yüzyılın başlarında Mekke'nin vehhabiler tarafından işgalinden sonra bir süre surre gönderilemedi ancak vehhabilerin yenilmesinden sonra bu adet tekrar işlerlik kazandı özellikle Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminde Mısır mahmili eski itibarına kavuştu. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Suud ailesi yönetimi ve Mısır hükümeti arasında mahmil konusunda anlaşmazlıklar çıktı. 1926’da Mısır ve Suud askerleri arasında çıkan çatışma, bu geleneğin sona ermesine sebep oldu.


Kaynakça

Afyoncu, E. (2014). Sorularla Osmanlı İmparatorluğu, Yeditepe Yayınevi, İstanbul.



Buzpınar, Ş.T. (2009). "SURRE" TDİA, C 37, s. 567-569.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarAhmet Uğur16 Şubat 2025 19:42
KÜRE'ye Sor