Bu yazımızda, Dr. Şuayıp Birinci'nin konuk olduğu T3 Podcast'in 3. sezon 4. bölümünü inceliyor, Türkiye'nin sağlık sisteminde gerçekleştirdiği dijital dönüşümün ana temalarını ve önemli çıkarımlarını ele alıyoruz. Dr. Birinci, bu dönüşümü "Yaşama Sanayisi" olarak nitelendiriyor.
T3 Podcast 3.Sezon 4.Bölüm Dr. Şuayıp Birinci - Sağlıkta Dijital Dönüşüm: Yaşama Sanayisi (T3 Vakfı)
Bilgi ile Yönetme Kültürü ve Verimlilik
Dr. Şuayıp Birinci, sağlık bilişimi alanındaki serüvenine hastanelerde bilgi sistemlerindeki aksaklıkları gidererek başladı. Liderliğiyle hastane yönetiminde "bilgi ile yönetme kültürünün" yerleşmesini sağladı. Bu sayede, ek kaynak kullanmadan hastanelerin kapasiteleri %20'ye varan oranlarda artırılabildi. Birinci, sistemdeki aksaklıklardan faydalananların, değişime en çok karşı çıkanlar olduğunu belirtiyor ve dijital dönüşümün bu tür engelleri aşmak için kritik olduğunu vurguluyor.
Dijitalleşmenin Önemli Uygulamaları: e-Nabız ve HES
Türkiye'deki sağlıkta dijital dönüşümün en somut örnekleri e-Nabız ve Hayat Eve Sığar (HES) uygulamalarıdır.
- e-Nabız: 2009'da hayata geçirilen e-Nabız, hastaların kendi sağlık verilerine erişimini sağlayarak sağlık okuryazarlığını artırmayı, hekimlerin daha iyi tedavi planlaması yapmasını ve yöneticilerin sağlık hizmetlerini daha etkin yönetmesini amaçlıyor. Bugün Türkiye nüfusunun %82'si tarafından kullanılan bu platform, hastane kayıtlarından tahlil sonuçlarına kadar tüm sağlık verilerini dijital olarak saklıyor.
- HES Uygulaması: Özellikle COVID-19 pandemisi döneminde büyük rol oynayan HES, temaslı takibi, risk analizi ve kaynak yönetimi gibi konularda hayati bir araç haline geldi. Pandemi sırasında Türkiye'nin dijital altyapısının gücünü kanıtlamış oldu.
Geleceğin Sağlık Sistemi ve İnovasyon
Türkiye'nin sağlıkta dijital altyapısı, geleceğe yönelik önemli adımlar atıyor:
- Veri Standardizasyonu: Türkiye, sağlık verisi standardizasyonunda dünya lideri olma potansiyeline sahip.
- Yapay Zeka: Mamografi taramaları gibi alanlarda yapay zeka destekli teşhisler hekimlere yardımcı oluyor. Gelecekte, kişiye özel diyet ve egzersiz programları ile sanal hekim asistanları gibi uygulamaların yaygınlaşması hedefleniyor.
- Doğumdan Ölüme Dijital Takip: Türkiye, hamilelikten başlayarak tüm yaşam döngüsünü dijital olarak takip edebilen nadir ülkelerden biri. Bu durum, sağlık hizmetlerinin planlanmasını ve kaynak dağıtımını kolaylaştırıyor.
Deprem Testi ve Uluslararası Güven
6 Şubat depremleri, Türkiye'nin dijital sağlık altyapısının ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Deprem bölgesinden 52.000'e yakın hastanın tahliyesi ve tedavi süreçleri, bu altyapı sayesinde sorunsuz bir şekilde yönetildi. Bu başarı, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da takdir edildi ve Türkiye'nin sağlık profesyonellerine olan küresel güveni artırdı.
Sonuç olarak, Dr. Şuayıp Birinci, Türkiye'nin sağlıkta dijital dönüşümünün sadece teknik bir ilerleme olmadığını, aynı zamanda bir "yaşama sanayisi" kurarak insan odaklı bir yaklaşım benimsediğini ve bu sayede uluslararası alanda önemli bir "soft power" gücü haline geldiğini vurguluyor.