logologo
"TA'LÎMÜ'l-MÜTEALLİM"
fav gif
Kaydet
viki star outline
Avatar
Ana YazarCemal TOSUN18 Nisan 2025 10:20
Tam adı Ta'limü'l-Müteallim fî Tarîki't-Teallüm (Öğrenenlere öğrenme yollarının öğretimi) olan bu eser Ta'lîmü'l-Müteallim (Öğrenenlerin öğretimi) adıyla şöhret kazanmıştır. Müellifi Burhâneddin Zernûcî'nin (ö. 1223) hayatı ve diğer eserleri hakkında net bilgi bulunmamaktadır.Kitabın yazılış amacını müellif şöyle açıklamaktadır: "Zamanımızda ilim talebelerinin çabalamalarına rağmen ilme ulaşamadıklarını, ilmin faydası ve meyvesi olan amelden ve ilmi yaymaktan mahrum kaldıklarını, aynı zamanda ilim öğrenme yollarında hata ettiklerini ve ilim öğrenme şartlarına riayet etmediklerini görünce, onlara ilim öğrenmenin yollarını kitaplarda gördüğüm ve ilim ve hikmet sahibi hocalarımdan duyduğum kadarıyla açıklamayı istedim" (Yavuz, 2015: 264). Bu ifadeler kitabın öğrencilere yönelik yazıldığını ve onlara öğrenme yaklaşım ve yöntemlerini öğretmeyi amaçladığını göstermektedir. Bu özelliğiyle alanında ilktir. Daha önceki tarihlerde de bazı müstakil eğitim eserleri yazılmıştır. Ancak bunların muhatap kitleleri farklıdır. Mesela İbn Sahnûn'un Âdâbü'l-Muallimîn'i, Câhiz'in Risâletü'l-Muallimîn'i ve Kabisî'nin er-Risâletü'l-Mufassala'sı küttap düzeyindeki muallimlere yöneliktir. Zernûcî'nin muhatap kitlesi ise medrese öğrencileridir.Kitabın bilgi kaynakları yazılı ve sözlü rivayetlerdir. Kur'an ve sünnet birinci kaynaklar olup yedi âyete atıflarda bulunulmuştur: İnsanın şerefi (Bakara 2/34), istişare (Âl-i İmrân 3/159), ilimde gayret (Ankebût 29/69; Meryem 19/12), Allah'a güvenmek (Talak 65/3), bilenlerin üstünlüğü (Yûsuf 12/76), ilim yolculuğunun zorlukları (Kehf 18/62). Eserde yer alan yirmi sekiz hadisin genel konuları şu şekildedir: İlmin fazileti, amel-niyet ilişkisi, ilmin yokluğunun kıyamet alameti oluşu, Kur'an'a ve hadise sarılmak, fıtrat, dinde ibadette kolaylık, kendine iyi davranmak, çok yemek, cimrilik ve kibirlilik, çarşamba günü işe başlamak, ilmi nerede bulursa almak, kendini ve rabbini tanımak, kendini küçük düşürmemek, fakirlik korkusu, tamahkârlıktan Allah'a sığınmak, dinde fakih olmayı istemek, geçim için çalışmak, hüsnüzan, divit ve yazma, öğrenim sırasında haramlardan sakınmak, Kur'an okumanın fazileti, dua-kader ve ömür-iyilik ilişkisi, sadaka-rızık ilişkisi.Zernûcî eserinde kendi hocalarından başka Câlînûs (Galen), Ali b. Ebû Tâlib, Hasan b. Ali, İbn Abbas, Ca'fer Sâdık, Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf, İmam Muhammed, Hârûnürreşîd, İmam Şâfiî, İsam Belhî'den istifade ettiğini söylemektedir.Kitap on üç başlıktan oluşmaktadır: 1. İlmin ve fıkhın mahiyet ve fazileti, 2. İlim öğrenmede niyet, 3. İlim, hoca ve arkadaş seçimi, 4. İlme ve âlime saygı, 5. Derse devam ve gayretli çalışma, 6. Derse başlama zamanı, dersin miktarı ve tertibi, 7. İlim öğrenmede tevekkül, 8. Öğrenim çağı, 9. Şefkat ve nasihat, 10. Dersten yararlanma yolları, 11. Öğrenim sürecinde günahlardan sakınmak, 12. Hafızayı kuvvetlendiren hususlar ve unutma sebepleri, 13. Rızkı arttıran ve azaltan, ömrü uzatan ve kısaltan durumlar. Kitabın bu konuları, öğrenme sürecinde öğrencinin bilmesi, uyması ve uygulaması gereken bütün muhtevayı oluşturmaktadır.Birçok yazma nüshası olan Ta'lîmü'l-Müteallim İslam ülkeleri ve Batı dünyasında defalarca basılmış, şerh ve tercümeleri yapılmıştır. İlk şerhi Sultan III. Murad döneminde İbrâhim b. İsmâil tarafından Şerhu Ta'lîmi'l-Müteallim adıyla 1588'de yapılmıştır. Aynı padişahın şehzadelerine ders veren şair Nevî'nin de esere bir şerh yazdığı rivayet edilmektedir. İsmâil b. Osman ve Osmanpazarî'nin Tefhîmü'l-Mütefehhim alâ Ta'lîmi'l-Müteallim (1902) başlıklı şerhi en yaygın olanıdır.Kâtip Çelebi ise (ö. 1657) Keşfü'z-Zunûn'da, Ta'lîmü'l-Müte'allim müellifi "İmam Burhâneddin Zernûcî" olarak tanıtır, eserin bölüm başlıklarını sıralar ve Sultan III. Murad (ö. 1595) zamanında tanınmış bir isim olan İbn İsmâil tarafından örnek olabilecek bir şekilde şerhedildiğini söyler. İbn İsmâil, bu metni haremde muallim olması hasebiyle sultanın hareminin hizmetkârları için şerhettiğini belirtmiştir. Bu eserin padişahın hareminde bir ders kitabı mahiyetinde okutuluyor olması önemlidir. Zira bu tür kitapların sadece medreselerde okutulmadığı, eğitim öğretimin devam ettiği farklı ortamlarda da okutulduğu görüşünü teyit eder mahiyettedir. Kâtip Çelebi yukarıdaki anlatısına ek olarak bu şerhin Nev'î adında birine atfedildiği ve 1587'de tamamlandığı söylentisini de sözlerine eklemeyi ihmal etmez. Kâtip Çelebi ayrıca Ta'lîmü'l-Müte'allim'in Türkçe'ye İrşâdü't-Tâlibîn fi Ta'lîmi'l-Müte'allim adıyla Şeyh Abdülmecid Nasûh İsrâil tarafından tercüme edilmiş olduğunu da son söz olarak belirtir.Şeyh Abdülmecîd Tosyevî 1578 yılında İrşâdü't-Tâlibîn fî Ta'lîmi'l-Müteallim adıyla, Lutfi Ahmed Efendi ise Tefhîmü'l-Muallim başlığıyla (1909) Türkçe'ye çevirmişlerdir. Eserin tercüme edilerek yeni harflerle basımı ise Mustafa Özcan (Din Öğrencilerine Rehber, 1966), Birecikli Abdullah Naim Şener (Talim Müteallim: İlim Öğrenme Adabı, 1979), Yunus Vehbi Yavuz (Ta'lîmü'l-Müteallim: İslâm'da Eğitim Öğretim Metodu, 1980) ve Seyfettin Oğuz (İslam'da Eğitim Öğretim Metodu, t.y.) tarafından gerçekleştirilmiştir.İlim alanındaki faaliyetlerin zaafa uğradığı bir dönemde, yani Abbâsî Devleti'nin sonlarına doğru, ortaya çıkan Zernûcî'nin eserinin ünü sadece İslam dünyasıyla sınırlı kalmadı. Ta'lîmü'l-Müte'allim Ortaçağ'da Avrupa'da da ilgi odağı oldu, tercümeleri yapıldı, popüler kitaplar arasına girmeyi başardı. Geleneksel öğrenim metotlarını derleyip sunan Ta'lîmü'l-Müte'allim 1646'da bilim dili olarak rağbette olan Latince'ye "Bilgeliğe Giden Yol ya da Bilimleri Edinme Usulü" (Semita sapientiae, sive ad scientias comparandas methodus) başlığı ile çevrildi ve ilk baskısı Paris'te yapıldı.Eseri A. Relandus 1838'de Latince'ye, T.M. Abel ve Gustave E. von Grunebaum 1947'de İngilizce'ye, Olga Kattan ise 1991'de İspanyolca'ya çevirmişlerdir. Mustafa Aşûr tarafından Kahire'de tıpkıbasımı yapılmıştır (1986).Latince'ye çeviriyi kitap ve makaleleriyle tanınmış Lübnanlı Mârûnî ilim insanı Abraham Ecchellensis, (Arapça adıyla İbrâhim Hâkilânî) yapmıştır. Ecchellensis, esere güzel bir de giriş yazısı kaleme almıştır. Giriş yazısında, "Araplar'dan aldığın bu eğitim (metodolojisini) daha da ileriye, mükemmel bir çağa götürecek, barbarlığın karanlığından Latin ışığına çıkaracaksın" diyerek hıristiyanlara İslamî eğitim geleneğinden istifade etmelerini önermiştir (Echellensus, 1646: III). Eserin Avrupa'daki popülerliği giderek arttı ve H. Reland tarafından 1709'da Enchiridion studiosi, Arabice conscriptum a Borhaneddino Alzernouchi başlığı ile yine Latince'ye çevrildi. Aynı eser, C. Caspari tarafından gözden geçirildi ve Ta'lim al-muta'allim li ta'allum tariq al-'ilm. Enchiridion studiosi, ad fidem editionis Relandianae et trium codicum (arabice et latine) başlığı ile 1838'de yeniden yayımlandı (Totah, 1926: 70).Mehmet Tütüncü bu kitap üzerine doktora (1984), Hayati Tetik ile (1991) Ruken Yaşlı (2007) birer yüksek lisans tezi hazırlamışlardır. Ayrıca Mansur Ahmet Akbulut hazırladığı yüksek lisans tezinde Nasûh b. İsrâil Tosyevî'nin tercümesini incelemiştir (2020).Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak da okutulan Ta'lîmü'l-Müteallim kendisinden sonraki çalışmalara da kaynaklık etmiştir. Bu çerçevede İbn Cemâa ve Nasîrüddîn Tûsî'nin aynı konudaki çalışmalarının içeriklerinin ondan etkilendiği görülmektedir. Günümüzde de ilgiye mazhar olmakta ve faydalanılmaktadır. Bazı Afrika ülkelerinde eserin medreselerde halen okutulduğu görülmektedir.
badge borderhover badge border
avatar
Türk Maarif Ansiklopedisi Kategorisi
Kurulları tarafından
onaylanmıştır.

"TA'LÎMÜ'l-MÜTEALLİM"

Board Main İcon
Wiki Card Image
Ta‘lîmü’l-Müteallim’den sayfalar

Tam adı Ta'limü'l-Müteallim fî Tarîki't-Teallüm (Öğrenenlere öğrenme yollarının öğretimi) olan bu eser Ta'lîmü'l-Müteallim (Öğrenenlerin öğretimi) adıyla şöhret kazanmıştır. Müellifi Burhâneddin Zernûcî'nin (ö. 1223) hayatı ve diğer eserleri hakkında net bilgi bulunmamaktadır.



Kitabın yazılış amacını müellif şöyle açıklamaktadır: "Zamanımızda ilim talebelerinin çabalamalarına rağmen ilme ulaşamadıklarını, ilmin faydası ve meyvesi olan amelden ve ilmi yaymaktan mahrum kaldıklarını, aynı zamanda ilim öğrenme yollarında hata ettiklerini ve ilim öğrenme şartlarına riayet etmediklerini görünce, onlara ilim öğrenmenin yollarını kitaplarda gördüğüm ve ilim ve hikmet sahibi hocalarımdan duyduğum kadarıyla açıklamayı istedim" (Yavuz, 2015: 264). Bu ifadeler kitabın öğrencilere yönelik yazıldığını ve onlara öğrenme yaklaşım ve yöntemlerini öğretmeyi amaçladığını göstermektedir. Bu özelliğiyle alanında ilktir. Daha önceki tarihlerde de bazı müstakil eğitim eserleri yazılmıştır. Ancak bunların muhatap kitleleri farklıdır. Mesela İbn Sahnûn'un Âdâbü'l-Muallimîn'i, Câhiz'in Risâletü'l-Muallimîn'i ve Kabisî'nin er-Risâletü'l-Mufassala'sı küttap düzeyindeki muallimlere yöneliktir. Zernûcî'nin muhatap kitlesi ise medrese öğrencileridir.



Kitabın bilgi kaynakları yazılı ve sözlü rivayetlerdir. Kur'an ve sünnet birinci kaynaklar olup yedi âyete atıflarda bulunulmuştur: İnsanın şerefi (Bakara 2/34), istişare (Âl-i İmrân 3/159), ilimde gayret (Ankebût 29/69; Meryem 19/12), Allah'a güvenmek (Talak 65/3), bilenlerin üstünlüğü (Yûsuf 12/76), ilim yolculuğunun zorlukları (Kehf 18/62). Eserde yer alan yirmi sekiz hadisin genel konuları şu şekildedir: İlmin fazileti, amel-niyet ilişkisi, ilmin yokluğunun kıyamet alameti oluşu, Kur'an'a ve hadise sarılmak, fıtrat, dinde ibadette kolaylık, kendine iyi davranmak, çok yemek, cimrilik ve kibirlilik, çarşamba günü işe başlamak, ilmi nerede bulursa almak, kendini ve rabbini tanımak, kendini küçük düşürmemek, fakirlik korkusu, tamahkârlıktan Allah'a sığınmak, dinde fakih olmayı istemek, geçim için çalışmak, hüsnüzan, divit ve yazma, öğrenim sırasında haramlardan sakınmak, Kur'an okumanın fazileti, dua-kader ve ömür-iyilik ilişkisi, sadaka-rızık ilişkisi.



Zernûcî eserinde kendi hocalarından başka Câlînûs (Galen), Ali b. Ebû Tâlib, Hasan b. Ali, İbn Abbas, Ca'fer Sâdık, Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf, İmam Muhammed, Hârûnürreşîd, İmam Şâfiî, İsam Belhî'den istifade ettiğini söylemektedir.



Kitap on üç başlıktan oluşmaktadır: 1. İlmin ve fıkhın mahiyet ve fazileti, 2. İlim öğrenmede niyet, 3. İlim, hoca ve arkadaş seçimi, 4. İlme ve âlime saygı, 5. Derse devam ve gayretli çalışma, 6. Derse başlama zamanı, dersin miktarı ve tertibi, 7. İlim öğrenmede tevekkül, 8. Öğrenim çağı, 9. Şefkat ve nasihat, 10. Dersten yararlanma yolları, 11. Öğrenim sürecinde günahlardan sakınmak, 12. Hafızayı kuvvetlendiren hususlar ve unutma sebepleri, 13. Rızkı arttıran ve azaltan, ömrü uzatan ve kısaltan durumlar. Kitabın bu konuları, öğrenme sürecinde öğrencinin bilmesi, uyması ve uygulaması gereken bütün muhtevayı oluşturmaktadır.



Birçok yazma nüshası olan Ta'lîmü'l-Müteallim İslam ülkeleri ve Batı dünyasında defalarca basılmış, şerh ve tercümeleri yapılmıştır. İlk şerhi Sultan III. Murad döneminde İbrâhim b. İsmâil tarafından Şerhu Ta'lîmi'l-Müteallim adıyla 1588'de yapılmıştır. Aynı padişahın şehzadelerine ders veren şair Nevî'nin de esere bir şerh yazdığı rivayet edilmektedir. İsmâil b. Osman ve Osmanpazarî'nin Tefhîmü'l-Mütefehhim alâ Ta'lîmi'l-Müteallim (1902) başlıklı şerhi en yaygın olanıdır.



Kâtip Çelebi ise (ö. 1657) Keşfü'z-Zunûn'da, Ta'lîmü'l-Müte'allim müellifi "İmam Burhâneddin Zernûcî" olarak tanıtır, eserin bölüm başlıklarını sıralar ve Sultan III. Murad (ö. 1595) zamanında tanınmış bir isim olan İbn İsmâil tarafından örnek olabilecek bir şekilde şerhedildiğini söyler. İbn İsmâil, bu metni haremde muallim olması hasebiyle sultanın hareminin hizmetkârları için şerhettiğini belirtmiştir. Bu eserin padişahın hareminde bir ders kitabı mahiyetinde okutuluyor olması önemlidir. Zira bu tür kitapların sadece medreselerde okutulmadığı, eğitim öğretimin devam ettiği farklı ortamlarda da okutulduğu görüşünü teyit eder mahiyettedir. Kâtip Çelebi yukarıdaki anlatısına ek olarak bu şerhin Nev'î adında birine atfedildiği ve 1587'de tamamlandığı söylentisini de sözlerine eklemeyi ihmal etmez. Kâtip Çelebi ayrıca Ta'lîmü'l-Müte'allim'in Türkçe'ye İrşâdü't-Tâlibîn fi Ta'lîmi'l-Müte'allim adıyla Şeyh Abdülmecid Nasûh İsrâil tarafından tercüme edilmiş olduğunu da son söz olarak belirtir.



Şeyh Abdülmecîd Tosyevî 1578 yılında İrşâdü't-Tâlibîn fî Ta'lîmi'l-Müteallim adıyla, Lutfi Ahmed Efendi ise Tefhîmü'l-Muallim başlığıyla (1909) Türkçe'ye çevirmişlerdir. Eserin tercüme edilerek yeni harflerle basımı ise Mustafa Özcan (Din Öğrencilerine Rehber, 1966), Birecikli Abdullah Naim Şener (Talim Müteallim: İlim Öğrenme Adabı, 1979), Yunus Vehbi Yavuz (Ta'lîmü'l-Müteallim: İslâm'da Eğitim Öğretim Metodu, 1980) ve Seyfettin Oğuz (İslam'da Eğitim Öğretim Metodu, t.y.) tarafından gerçekleştirilmiştir.



İlim alanındaki faaliyetlerin zaafa uğradığı bir dönemde, yani Abbâsî Devleti'nin sonlarına doğru, ortaya çıkan Zernûcî'nin eserinin ünü sadece İslam dünyasıyla sınırlı kalmadı. Ta'lîmü'l-Müte'allim Ortaçağ'da Avrupa'da da ilgi odağı oldu, tercümeleri yapıldı, popüler kitaplar arasına girmeyi başardı. Geleneksel öğrenim metotlarını derleyip sunan Ta'lîmü'l-Müte'allim 1646'da bilim dili olarak rağbette olan Latince'ye "Bilgeliğe Giden Yol ya da Bilimleri Edinme Usulü" (Semita sapientiae, sive ad scientias comparandas methodus) başlığı ile çevrildi ve ilk baskısı Paris'te yapıldı.



Eseri A. Relandus 1838'de Latince'ye, T.M. Abel ve Gustave E. von Grunebaum 1947'de İngilizce'ye, Olga Kattan ise 1991'de İspanyolca'ya çevirmişlerdir. Mustafa Aşûr tarafından Kahire'de tıpkıbasımı yapılmıştır (1986).



Latince'ye çeviriyi kitap ve makaleleriyle tanınmış Lübnanlı Mârûnî ilim insanı Abraham Ecchellensis, (Arapça adıyla İbrâhim Hâkilânî) yapmıştır. Ecchellensis, esere güzel bir de giriş yazısı kaleme almıştır. Giriş yazısında, "Araplar'dan aldığın bu eğitim (metodolojisini) daha da ileriye, mükemmel bir çağa götürecek, barbarlığın karanlığından Latin ışığına çıkaracaksın" diyerek hıristiyanlara İslamî eğitim geleneğinden istifade etmelerini önermiştir (Echellensus, 1646: III). Eserin Avrupa'daki popülerliği giderek arttı ve H. Reland tarafından 1709'da Enchiridion studiosi, Arabice conscriptum a Borhaneddino Alzernouchi başlığı ile yine Latince'ye çevrildi. Aynı eser, C. Caspari tarafından gözden geçirildi ve Ta'lim al-muta'allim li ta'allum tariq al-'ilm. Enchiridion studiosi, ad fidem editionis Relandianae et trium codicum (arabice et latine) başlığı ile 1838'de yeniden yayımlandı (Totah, 1926: 70).



Mehmet Tütüncü bu kitap üzerine doktora (1984), Hayati Tetik ile (1991) Ruken Yaşlı (2007) birer yüksek lisans tezi hazırlamışlardır. Ayrıca Mansur Ahmet Akbulut hazırladığı yüksek lisans tezinde Nasûh b. İsrâil Tosyevî'nin tercümesini incelemiştir (2020).



Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak da okutulan Ta'lîmü'l-Müteallim kendisinden sonraki çalışmalara da kaynaklık etmiştir. Bu çerçevede İbn Cemâa ve Nasîrüddîn Tûsî'nin aynı konudaki çalışmalarının içeriklerinin ondan etkilendiği görülmektedir. Günümüzde de ilgiye mazhar olmakta ve faydalanılmaktadır. Bazı Afrika ülkelerinde eserin medreselerde halen okutulduğu görülmektedir.

Kaynakça

Bağdatlı İsmâil Paşa. Hediyyetü’l-Ârîfin. I-II, İstanbul, 1951-55.
Bayraktar, Mehmet Faruk. “Zernûcî”. DİA. 2013, XLIV, 294-295.
Echellensus, Abraham. Semita sapientiae sive ad scientias comparandas methodus, Burhân ad-Dîn az- Zarnûjî. Paris: Apud Adrianum Taupinart, 1646.
Kavakcı, Yusuf Ziya. XI ve XII. Asırlarda Karahanlılar Devrinde Māvarā’ al-Nahr İslâm Hukukçuları. Ankara 1976.
Kâtib Çelebi. Keşfü’z-Zunûn. c. I, Ankara, 1941.
Keskiner, Emine. “Zernûcî’nin Tûsî’ye Eğitim Açısından Etkisi Üzerine Bir İnceleme (Ta‘lîmü’l-Müteallim fî Tarîki’t-Teallüm–Âdâbu’l-Müteallimîn Örneği)”. Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi. 48 (2015), s. 95-116.
Totah, Khalil. The Contribution of the Arabs to Education. New York, 1926.
Tütüncü, Mehmet. Türk-İslâm Eğitimcisi Zernûcî. İzmir 1991.
Zengin, Zeki Salih. Medreseden Darülfünuna Türkiye’de Yüksek Din Öğretimi. Adana 2009.
Zernûcî, Burhâneddin. Ta‘lîmü’l-Müteallim: İslâm’da Eğitim Öğretim Metodu. çev. ve şerh Y. V. Yavuz. İstanbul 2015.
Cemal TOSUN, ""TA'LÎMÜ'l-MÜTEALLİM"", Türk Maarif Ansiklopedisi, https://turkmaarifansiklopedisi.org.tr/talimul-muteallim/#yazar-1 (16.04.2025).

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme
KÜRE'ye Sor