Köken
Tanı kelimesi, Türkiye Türkçesi'nde tanı- fiilinden türetilmiştir. Bu fiil, bir şeyi ya da durumu belirlemek, tanımak anlamında kullanılır. Yeni Türkçe'de +ı(g) ekiyle türetilerek, bir durumu ya da hastalığı belirleme, teşhis koyma anlamına gelir. Tanı kelimesi de bu türemiş haline karşılık olarak, bir hastalığın ya da durumun teşhisi anlamında kullanılır.
Kullanım Alanları
Tıp Alanı
- Tanı, genellikle bir hastalığın ya da rahatsızlığın belirlenmesi için kullanılır. Doktorlar, hastaların şikayetlerini ve test sonuçlarını değerlendirerek tanı koyarlar.
- Örnek: Doktor, hastanın belirtilerini gözden geçirerek doğru tanıyı koydu.
Psikoloji
- Tanı, psikolojik sorunları belirlemek için de kullanılır. Psikologlar ve psikiyatristler, hastaların davranışlarını ve semptomlarını değerlendirerek psikolojik tanı koyarlar.
- Örnek: Psikolog, hastaya anksiyete bozukluğu tanısı koydu.
Eğitim ve Öğretim
- Eğitimde, bir öğrencinin yeteneklerini ve öğrenme düzeyini belirlemek için yapılan testler ve değerlendirmeler de tanı olarak adlandırılabilir.
- Örnek: Öğretmen, öğrencilere yönelik yapılan testler sonucunda öğrencinin başarı düzeyini tanıladı.
Hukuk
- Hukuk alanında da tanı, bir durumu ya da olayı belirlemek, değerlendirmek anlamında kullanılabilir.
- Örnek: Savcı, suçlu ya da suçsuz olduğuna dair bir tanı koyamaz, bunun için mahkeme kararı gereklidir.