Terra nullius, Latince “sahipsiz toprak” anlamına gelen bir hukuk terimidir. Uluslararası hukukta, hiçbir devletin egemenliği altında bulunmayan veya herhangi bir devlet tarafından resmî olarak sahiplenilmeyen toprakları tanımlamak için kullanılır. Bu kavram, tarih boyunca keşifler, sömürgecilik ve sınır anlaşmazlıkları bağlamında sıkça gündeme gelmiştir.
Tarihsel Kullanımı
Roma hukukunda terra nullius kavramı, henüz sahiplenilmemiş veya terk edilmiş toprakları ifade etmek için kullanılmıştır. Orta Çağ’da feodal sistemin hâkim olduğu Avrupa’da, toprakların krallara veya soylulara ait olduğu kabul edildiğinden, bu kavram yaygın olarak uygulanmamıştır. Ancak Coğrafi Keşifler Çağı ile birlikte kavram yeniden önem kazanmıştır.
Avrupalılar sömürgeleştirmek istedikleri yerleri terra nullius olarak değerlendirmişti
Sömürgecilik döneminde Avrupa devletleri, yeni keşfettikleri toprakların sahipsiz olduğunu öne sürerek buraları işgal etmiş ve kendi egemenliklerini ilan etmiştir. Özellikle Avustralya, Amerika, Afrika ve Pasifik Adaları’ndaki yerli halkların yaşadığı bölgeler, uluslararası hukuk açısından terra nullius sayılmış ve Avrupalı devletler tarafından sömürgeleştirilmiştir.
Uluslararası Hukukta Terra Nullius
Modern uluslararası hukukta, bir bölgenin terra nullius sayılabilmesi için hiçbir devletin egemenliği altında olmaması ve üzerinde herhangi bir yönetim mekanizmasının bulunmaması gerekmektedir. Ancak, yerli halkların yaşadığı bölgelerin sahipsiz sayılması, 20. yüzyılda büyük tartışmalara yol açmıştır.
Bu bağlamda, Mabo v. Queensland (1992) davası, terra nullius kavramına karşı verilen en önemli hukuk mücadelelerinden biri olmuştur. Avustralya Yüksek Mahkemesi, yerli halkların toprakları üzerindeki geleneksel haklarını tanıyarak, Avustralya kıtasının İngilizler tarafından ele geçirildiği dönemde terra nullius olmadığına hükmetmiştir. Bu karar, yerli halkların toprak haklarının korunması açısından tarihi bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir.
Modern Örnekler
Günümüzde bazı bölgeler hâlâ terra nullius statüsünde olduğu iddia edilmektedir. En bilinen örnekler şunlardır:
- Bir Tawil (Hala'ib Üçgeni ve Bir Tawil arasındaki tartışmalı bölge): Mısır ve Sudan arasındaki sınır anlaşmazlıkları nedeniyle herhangi bir ülke tarafından resmî olarak sahiplenilmemiştir.
- Marie Byrd Toprakları (Antarktika): Antarktika Antlaşması gereğince bu bölge hiçbir ülkeye ait değildir ve sahipsiz sayılmaktadır.
- Liberland: Hırvatistan ve Sırbistan arasındaki sahipsiz bir alan olarak görülen bu bölge, 2015 yılında Çek siyasetçi Vít Jedlička tarafından bağımsız bir mikrodevlet olarak ilan edilmiştir. Ancak uluslararası hukuk açısından tanınmamaktadır.