KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Tophisar Kalesi

Arkeoloji+1 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline
top3.jpg
Tophisar Kalesi
Konum
Bursa iline bağlı Karacabey ilçesi
Coğrafi Özellikler
Deniz seviyesinden yaklaşık 150–200 metre yükseklikte
Kuruluş
12. veya 13. yüzyıl
Yaş
900

Bursa’nın Karacabey ilçesine bağlı Tophisar Köyü yakınlarındaki Tophisar Kalesi, Ortaçağ’ın stratejik ve mimari mirasını yansıtan nadir örneklerden biridir. Köyün yaklaşık 3 km güneydoğusunda, hâkim bir tepenin üzerinde yer alan bu kale, Bizans döneminden Osmanlı'nın ilk dönemlerine kadar süregelen çok katmanlı bir yerleşimin merkezinde yer almıştır. Hem askeri hem de dini fonksiyonları barındıran çevresindeki yapılarla birlikte kale, yalnızca bir savunma noktası değil; aynı zamanda sosyal ve kültürel bir yaşam alanının da çekirdeğidir.


Kalenin bugünkü görünümü, üç yuvarlak burcun ve bu burçları birbirine bağlayan savunma duvarlarının kalıntılarından oluşmaktadır. Özellikle bir burç, neredeyse bütünüyle ayakta kalmış ve yapı teknikleri açısından dönemin mimari özelliklerini açıkça ortaya koymaktadır. Kalede kullanılan taş malzeme; kesme taş, kaba yontulmuş taş ve molozdan oluşmakta, duvarlarda ise tuğla ve harç ile örülmüş süslemeli motiflere rastlanmaktadır. Bu mimari, özellikle Laskarisler döneminde Bizans’ın Batı Anadolu’daki taşra kalelerinde görülen süslemeli duvar işçiliğini andırmaktadır.

Kalenin kuzeybatı yamacında yer alan külliye ise, kalenin askeri işlevini tamamlayıcı bir dini ve sosyal merkez olarak işlev görmüştür. Yapılan arkeolojik ve mimari analizler, burada bir türbe ya da tekke, bir cami, bir imaret ve muhtemel bir hamam yapısının yer aldığını göstermektedir. Bu yapılar, farklı dönemlerde kullanılmış, bazıları Eyne Bey gibi önemli Osmanlı devlet adamlarının vakıfları aracılığıyla ayakta tutulmuştur. Külliyenin içinde yer alan sütunlar ve mimari parçalar, muhtemelen önceki dönemlerden devşirilerek kullanılmıştır.


Tophisar Kalesi, yalnızca fiziki yapısıyla değil; bulunduğu konum itibarıyla da Ortaçağ'da büyük bir öneme sahipti. Karacabey, Bandırma ve Bursa’yı birbirine bağlayan ticaret yollarının kavşak noktasında yer alması, kaleyi hem askeri hem de ekonomik açıdan önemli kılmıştır. Nehir yolları ve doğal geçitlere hâkim olan bu konumu sayesinde, hem Bizans hem de erken Osmanlı döneminde stratejik bir kontrol noktası olmuştur. Özellikle Apolyont (Ulubat) Gölü ile Rhyndakus (Karadere) Nehri'nin kesişiminde bulunması, bu stratejik değerini daha da artırmıştır.

Sonuç olarak, Tophisar Kalesi, çok katmanlı tarihi, mimari çeşitliliği ve bölgesel önemiyle, Batı Anadolu’nun Ortaçağ’daki askeri, dini ve ekonomik hayatını anlamak için anahtar niteliğindedir. Bu yönüyle, hem akademik çalışmalar hem de kültürel mirasın korunması açısından daha fazla araştırmayı hak etmektedir.


Karacabey Tophisar Kalesi'nden günümüze ulaşan burç kalıntılarından (Türkiye'nin Tarihi Eserleri)

Mimari Yapı ve Teknik Özellikler

Tophisar Kalesi’nin mimari dokusu, Ortaçağ Bizans kalelerinin tipik özelliklerini yansıtır. Kale, yuvarlak planlı burçları ve bu burçları bağlayan duvarları ile hem savunmaya hem de gözleme yönelik tasarlanmıştır. Burçların temelinde kullanılan kesme taşlar, üst kısımlarda moloz taş ve harç ile desteklenmiştir. Özellikle ayakta kalan burçta gözlemlenen geometrik motifli tuğla süslemeler, hem estetik hem de yapısal işlev taşımaktadır.


Duvarlarda görülen süslemeler arasında yer alan eğik tuğlalar, dönemin Laskaris mimarisinin etkisini açıkça ortaya koyar. Bu tarz bezemeler, yalnızca Tophisar Kalesi’nde değil, Tripolis, Magnesia, Nymphaeum gibi çağdaş Bizans kalelerinde de yaygın biçimde kullanılmıştır. Yapı tekniklerinin estetikle birleştiği bu örneklerde, duvar süslemeleri sadece görselliği değil, aynı zamanda güç ve zenginlik göstergesini de temsil etmektedir.


Kaledeki yapıların düzensiz, asimetrik planlar taşıması, Bizans’ın geç dönem kale mimarisinde sıkça görülen bir özelliktir. Bu planlar, bulundukları yerin topografik koşullarına uyum sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Tophisar Kalesi’nin planı da bu bağlamda tipik bir örnektir; doğrudan savunma ve kontrol amacı güdülerek, arazinin eğimine göre biçimlendirilmiştir. Kale içindeki malzeme kullanımı da dikkat çekicidir. Özellikle tuğla ve taşın birlikte kullanımı, hem maliyet hem de yapı estetiği açısından dönemsel tercihleri yansıtmaktadır. Harç içinde zikzak formunda yerleştirilen tuğlalar, mimariyi süslerken aynı zamanda yapısal dayanıklılığı da artırmaktadır. Bu teknik, Batı Anadolu’daki diğer yapılarda da gözlemlenmektedir. Tophisar Kalesi’nin mimari özellikleri, sadece askeri değil; dini ve sivil yapılarda da kendini gösterir. Külliyeye ait yapıların duvar işçiliği, burçlarla benzer teknik özellikler taşıyarak dönemin yapı kültürünü bütünlüklü biçimde yansıtır. Bu mimari bütünlük, bölgenin yalnızca bir savunma noktası değil, aynı zamanda yaşanabilir bir merkez olduğunu da ortaya koymaktadır.


Tophisar Kalesi'ne ait sur duvarları ve tuğla hatıllı Bizans tarzı örme teknikleri(Türkiye'nin Tarihi Eserleri)

Tarihsel Arka Plan ve Stratejik Önemi

Tophisar Kalesi'nin tarihsel kökeni, Bizans dönemine kadar uzanmaktadır. Özellikle 12. ve 13. yüzyıllarda Latin istilaları ve Bizans iç savaşları sırasında önemli bir askerî üs olarak kullanılmıştır. Bizans İmparatoru III. Ioannes Vatatzes döneminde bölge Latin kuvvetlerinden geri alınmış ve Tophisar gibi yerleşimler Bizans egemenliğine katılmıştır. Bu dönem, kalenin yeniden inşa edildiği ya da güçlendirildiği bir zaman dilimi olarak değerlendirilebilir.


Kalenin adı, dönemin kaynaklarında "Lentiana" olarak geçmektedir. İlk olarak Anna Komnena'nın Alexiad adlı eserinde geçen bu isim, modern araştırmalarda Tophisar ile özdeşleştirilmiştir. Bizans-Latin mücadelelerinin merkezlerinden biri olan bu bölge, hem karadan hem de nehir yollarından geçen ticaret hatlarını kontrol etmesi nedeniyle büyük bir stratejik öneme sahipti.


Osmanlı döneminde de kalenin önemi sürmüştür. Karasi Beyliği’nin bölgeyi kontrol ettiği dönemde, Tophisar kalıntılarının çevresinde çeşitli vakıf yapıları ve dini merkezler inşa edilmiştir. Eyne Bey gibi önemli bir Osmanlı subaşısı tarafından kurulan külliye, bu bölgede Osmanlı varlığının güçlenmesini sağlayan unsurlar arasındadır.


Tophisar, 14. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlıların Batı Anadolu'daki ilerleyişiyle birlikte daha da stratejik hâle gelmiştir. Bursa, Balıkesir, Bandırma gibi yerleşim yerleriyle olan bağlantısı, hem ticari hem de askeri lojistik açısından kaleye değer katmıştır. Kalenin yakınlarında yer alan yollar, Osmanlı döneminde de yoğun biçimde kullanılmış ve kayıtlara geçirilmiştir.


Bu tarihsel gelişmeler, Tophisar Kalesi'nin sadece bir taş yığını değil, bir dönemler canlı bir siyasi ve kültürel yaşam alanı olduğunu göstermektedir. Bizans, Latin, Karasi ve Osmanlı izlerini taşıyan bu kale, çok katmanlı Anadolu tarihinin somut bir göstergesidir.

Külliye ve Sosyal Yapılar

Tophisar Kalesi çevresinde yer alan külliye, kalenin askeri işlevine sosyal ve dini bir boyut kazandırmıştır. Külliye bünyesinde bir türbe veya tekke, cami, imaret, muhtemel bir hamam ve çeşitli sivil yapılar yer almaktadır. Bu kompleksin kuruluşu, muhtemelen Karasi Subaşısı Eyne Bey’in ailesine ve vakıflarına dayanmaktadır. 1805 tarihli bir kayıtta, "Hacı Ali Bey Zevcesi Fatma Tuti" adına yapılan bir camiden söz edilmesi, külliyenin halk arasında uzun yıllar yaşatıldığını göstermektedir.


Yapıların mimarisi, kale ile benzer özellikler göstermekte; tuğla, taş ve harç karışımı kullanımla inşa edilmiştir. Caminin minaresi dışında ayakta kalan yapılar oldukça sınırlıdır. Ancak yapılan arkeolojik gözlemler ve eski fotoğraflar, külliye yapılarının planlarını ve boyutlarını büyük oranda ortaya koymaktadır. Bu yapıların hem ibadet hem de sosyal yardımlaşma için kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Eyne Bey’in vakfiyesinde Tophisar Köyü’ne ait arazi ve gelirlerin, bölgedeki han, zaviye ve külliye gibi yapıların bakımına tahsis edildiği belirtilmiştir. Bu durum, Tophisar’ın sadece askeri değil; dini ve ticari faaliyetlerin de merkezi olduğunu gösterir. Bu tür yapılar, özellikle Osmanlı’nın erken dönem yerleşim modelinde oldukça yaygındır.


Külliyede yer alan tekkenin, İshakî tarikatına bağlı dervişler tarafından kullanıldığına dair belgeler bulunmaktadır. Bursa’da Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan Ebu İshak Zaviyesi’nin vakfiyesinde Eyne Bey’in isminin yer alması, bu dini akımların Tophisar’da da etkili olduğunu gösterir. Külliyedeki faaliyetlerin yalnızca yerel halkla sınırlı kalmayıp, daha geniş bir dini ağı kapsadığı anlaşılmaktadır.

Bugün kalıntı hâlinde olan bu sosyal yapılar, kazı çalışmaları ve belgelerle desteklendiğinde hem Tophisar’ın yerleşim tarihi hem de Osmanlı vakıf sisteminin yerel düzeydeki işleyişi açısından önemli veriler sunmaktadır.

Ulaşım ve Ticaret Yolları

Tophisar Kalesi’nin bulunduğu konum, onu hem kara hem nehir ulaşımı açısından bir kavşak noktası hâline getirmiştir. Özellikle Ortaçağ boyunca Apolyont Gölü (Ulubat) ve Rhyndakus Nehri (Karadere) gibi su yolları, hem ticari taşımacılık hem de askeri sevkiyat için aktif olarak kullanılmıştır. Bu su yolları üzerinden Bursa, Bandırma, Karacabey ve Balıkesir’e erişim mümkündü.

Bölgeden geçen ticaret yollarının en kısa bağlantısı, Karacabey'den ayrılan ve Ulubat üzerinden Bandırma’ya uzanan güzergâhtı. Bu yolun üzerinde bulunan mil taşları, Roma döneminden itibaren kullanıldığını gösterir. 19. yüzyılda dahi bu yolların bazı bölümleri işlevini korumuş, köprü ve menzilhanelerle desteklenmiştir.


Tophisar çevresindeki coğrafya, nehirlerin birleştiği ve ticaretin doğal olarak aktığı bir nokta olması nedeniyle, özellikle Bizans döneminde büyük önem kazanmıştır. Bu bölgede maden ve tarım ürünlerinin taşındığı, çeşitli kaynaklarda açıkça ifade edilmektedir. Özellikle Kütahya'dan gelen maden ürünleri, Tophisar üzerinden Karacabey limanına ulaştırılmıştır.

Bu yolların kontrolü, hem Bizans hem de Osmanlı için hayati önemdeydi. Rhyndakus üzerindeki köprüler, geçişleri düzenlemenin yanı sıra askerî hareketliliği de kolaylaştırmıştır. Bu bakımdan, Tophisar Kalesi, yalnızca savunma değil; bir ulaşım denetim noktası olarak da kullanılmıştır.


Ulaşım ve ticaret yollarının kavşak noktası olması, Tophisar’ın sürekli olarak çeşitli güçlerin ilgisini çekmesine neden olmuştur. Bu yönüyle, kale çevresindeki yerleşimin sadece askeri bir garnizon değil; aynı zamanda ekonomik ve lojistik bir merkez olduğu söylenebilir.

Kaynakça

“Afyonkarahisar Kalesi.” Türkiye’nin Tarihî Eserleri. Erişim Tarihi: 13 Mayıs 2025. https://www.turkiyenintarihieserleri.com/?oku=1539

Yıldız Ötüken, S. "Karacabey İlçesindeki Tophisar Köyünün Ortaçağdaki Önemi ve Tarihî Eserleri." Arkeoloji ve Sanat Tarihi Dergisi 4 (1992): 89–99. http://www.dlir.org/archive/archive/files/arkeoloji_sanat_tarihi_dergisi_v-4_p89-99_e5768fb44b.pdf

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarAhmet Burak Taner10 Mayıs 2025 13:00
KÜRE'ye Sor