Enerji, uluslararası ilişkilerde en kritik unsurlardan biri olarak, ülkelerin ekonomik ve stratejik konumlarını şekillendirmektedir. Özellikle doğal gaz, küresel enerji pazarlarında önemli bir yer tutarken, enerjinin arz güvenliği, çeşitlendirilmesi ve geçiş güzergâhlarının kontrolü, ülkeler arasında güçlü ekonomik ve politik bağlar oluşturma potansiyeline sahiptir. Bu bağlamda, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP), Türkiye ve Azerbaycan arasında enerji işbirliğini pekiştiren, aynı zamanda Avrupa'nın enerji arz güvenliğini artıracak büyük bir proje olarak ön plana çıkmaktadır. TANAP, Hazar Bölgesi’nden Avrupa’ya doğal gaz taşıyan bir koridor oluşturmayı amaçlamakta olup, aynı zamanda küresel enerji jeopolitiği üzerinde derin etkiler oluşturmaktadır.

TANAP Projesi Güzergahı
Doğal Gazın Küresel Önemi ve Türkiye’deki Rolü
Doğal gaz, dünya enerji piyasasında önemli bir yer tutan, çevre dostu özellikleriyle öne çıkan bir enerji kaynağıdır. Hem sanayide hem de evsel kullanımda yaygın olarak tercih edilmektedir. Doğal gazın rezervleri, özellikle Rusya, İran, Katar ve bazı Ortadoğu ülkelerinde yoğunlaşmaktadır. 2009 yılı itibariyle dünya doğal gaz rezervlerinin büyük bir kısmı Ortadoğu ve Avrupa-Avrasya bölgelerinde yer alırken, Rusya dünya rezervlerinin %24’üne sahiptir.
Doğal gaz, kömür ve petrolden daha çevre dostu bir fosil yakıt olarak, daha az karbondioksit salınımı yapmaktadır. Ayrıca doğal gaz, tam yanma özelliği sayesinde yüksek verimle enerji üretir ve çevreye daha az zarar verir. Bununla birlikte, doğal gazın depolanması ve taşınması, diğer yakıtlara göre daha maliyetli ve zordur. Ancak boru hatlarıyla kolay taşınabilmesi, doğal gazın küresel enerji ticaretindeki önemini artırmıştır.
Türkiye, doğal gaz kullanımında önemli bir artış göstermiş ve aynı zamanda Orta Doğu ve Hazar Bölgesi'nden Avrupa'ya doğal gaz taşımak için bir enerji koridoru haline gelmiştir. TANAP ve Türk Akımı gibi projeler, Türkiye’nin enerji stratejisini güçlendirmiş ve ülkenin küresel enerji pazarındaki rolünü pekiştirmiştir.
TANAP’ın Tarihçesi ve Gelişim Süreci
TANAP projesi, Azerbaycan’ın Şah Deniz-2 doğal gaz sahasında üretilen doğal gazın Türkiye ve Avrupa’ya taşınmasını sağlayacak altyapıyı oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu proje, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki enerji işbirliğinin somut bir yansıması olup, aynı zamanda Avrupa’nın enerji arzını çeşitlendirmeyi ve güvence altına almayı hedeflemektedir. TANAP’ın temelleri, 25 Ekim 2011 tarihinde Azerbaycan ve Türkiye arasında imzalanan Hükümetlerarası Anlaşma (IGA) ile atılmıştır. 2012 yılında Mutabakat Zaptı ve özel anlaşmalarla desteklenen bu proje, 17 Mart 2015’te inşaatına başlanmış ve 2018 yılında ilk doğal gaz akışı sağlanmıştır.
Projenin maliyeti yaklaşık 7 milyar dolar olarak belirlenmiş olup, yıllık kapasitesinin 31 milyar metreküpe kadar çıkması öngörülmektedir. TANAP, Türkiye’nin doğu sınırından batısına kadar uzanırken, Avrupa’ya da Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarından gaz sevkiyatı yapacaktır.

TANAP Projesi Türkiye Güzergahı
Teknik Özellikler ve Kapasite
TANAP boru hattı, 56 inç çapında olup, 1850 kilometre uzunluğundadır. Bu boru hattı, Türkiye’nin enerji transit kapasitesini artırırken, Avrupa’nın doğal gaz ihtiyacını karşılamada önemli bir role sahiptir. TANAP’ın kapasitesi, 6 milyar metreküpten başlayıp, 2026 yılına kadar 31 milyar metreküpe çıkarılması planlanmaktadır. Bu kapasite artışı, Azerbaycan’ın üretim miktarına bağlı olarak daha da büyüyebilir. Bu projeyle, Türkiye, hem iç tüketimi için gaz sağlayacak hem de Avrupa’ya güvenilir bir doğal gaz sevkiyatı gerçekleştirecektir.

Proje İnşaatından Görsel
Ekonomik Sonuçlar ve İş Birlikleri
TANAP’ın ekonomik etkileri, sadece enerji sektörüyle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda inşaat, mühendislik, teknoloji ve istihdam gibi alanlarda da önemli sonuçlar doğurmuştur. Proje, Azerbaycan ve Türkiye’ye uzun vadeli ekonomik kazançlar sağlamanın yanı sıra, bölgesel istihdamı artırmış ve ekonomik büyümeye katkı sunmuştur. Azerbaycan, TANAP sayesinde sadece doğal gazını Avrupa pazarına ihraç etme imkânı bulmakla kalmamış, aynı zamanda enerji sektöründe stratejik bir oyuncu olarak yerini sağlamlaştırmıştır. Türkiye, TANAP sayesinde enerji transit üssü olarak konumlanmış ve enerji arz güvenliğine önemli katkılar sağlamıştır. Ayrıca, SOCAR (Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi) ve BOTAŞ gibi büyük enerji şirketlerinin projeye katkı sağlaması, Türk-Azeri iş birliğinin ekonomik boyutunu güçlendirmiştir.
TANAP’ın Avrupa’ya taşınacak doğal gazın %30’u Türkiye tarafından alınacak, kalan kısmı ise Avrupa pazarlarına ihraç edilecektir. Bu durum, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini artırmakla birlikte, Avrupa için de önemli bir alternatif enerji kaynağı sunmaktadır. Ayrıca, TANAP ile Türkiye, enerji trafiği üzerinde daha fazla söz sahibi olmayı hedeflemektedir.
Jeopolitik ve Stratejik Etkiler
TANAP, sadece ekonomik bir proje olmanın ötesinde, jeopolitik ve stratejik açıdan da büyük öneme sahiptir. Proje, Azerbaycan’ın enerji kaynaklarını Avrupa pazarına taşırken, Rusya ve İran gibi geleneksel enerji tedarikçilerine olan bağımlılığı azaltmayı hedeflemektedir. Avrupa Birliği için, TANAP projesi enerji güvenliği ve çeşitlendirilmesi açısından kritik bir adım olarak öne çıkmaktadır. Bu bağlamda, TANAP, Avrupa’nın Rusya’ya olan enerji bağımlılığını azaltarak, enerji arzını çeşitlendirmeyi amaçlamaktadır.
Azerbaycan içinse TANAP, doğal gaz ihracatını artıracak ve Avrupa pazarında stratejik bir oyuncu olmasını sağlayacaktır. Proje, Azerbaycan’ın enerji stratejisini pekiştirmekte ve SOCAR’a daha fazla ekonomik ve stratejik etki alanı sunmaktadır. Bu, Azerbaycan’ın yalnızca enerji üretimiyle değil, aynı zamanda enerji altyapılarına da sahip olmasını sağlamaktadır.
Türkiye’nin rolü, hem transit ülke olarak hem de Avrupa’ya enerji sağlayan bir ülke olarak güçlenmiştir. Türkiye, TANAP sayesinde hem enerji üreten hem de enerji taşıyan bir merkez haline gelmiştir. Bu durum, Türkiye’nin küresel enerji piyasalarındaki stratejik önemini artırmış ve Avrupa ile olan ilişkilerini daha da derinleştirmiştir.
TANAP ve TAP İlişkisi
TANAP ile birlikte gerçekleştirilen bir diğer önemli proje de Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP)’dır. TAP, TANAP’ın Avrupa’ya uzanan kısmını tamamlayarak, doğal gazın Yunanistan’dan Arnavutluk’a ve Adriyatik Denizi’ni geçerek İtalya’ya ulaşmasını sağlar. TANAP ve TAP projeleri, birbirini tamamlayıcı iki hat olarak düşünülmektedir. AB’nin enerji arz güvenliğini artırmaya yönelik olarak bu iki proje, Avrupa’ya doğal gaz tedarikini çeşitlendirmek ve Rusya’ya olan bağımlılığı azaltmak açısından büyük önem taşımaktadır.
TANAP’ın Türkiye’nin Enerji Stratejisine Katkıları
TANAP, Türkiye’nin enerji stratejisinin önemli bir parçasıdır. Türkiye, enerji arz güvenliğini sağlamak, enerji fiyatlarını kontrol etmek ve enerji dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla çeşitli projelere imza atmaktadır. TANAP, Türkiye’nin bu hedeflere ulaşabilmesi için stratejik bir adım olup, ülkenin enerji koridoru olarak rolünü güçlendirmektedir. TANAP, aynı zamanda Türkiye’nin AB ile olan enerji işbirliklerini derinleştirirken, Türkiye’nin enerji sektöründeki teknoloji kapasitesini artırmasına da olanak tanımaktadır.


