Unutulma hakkı, bireylerin dijital hafızada yer alan ve kendileriyle ilgili rahatsız edici kişisel içeriklerin, talepleri üzerine bir daha geri getirilemeyecek biçimde ortadan kaldırılması veya silinmesi olarak tanımlanan bir haktır. Teknolojinin ilerlemesi ve internetin yaygınlaşmasıyla kişisel verilerin toplanması, işlenmesi ve yayılmasının kolaylaşması, bu hakkı gündeme getirmiştir. Temelinde bireyin geçmişiyle geleceğini serbestçe şekillendirme, kişisel verileri üzerinde tasarrufta bulunabilme ve geçmişte kalmış, tekrar gündeme gelmesi rahatsızlık oluşturabilecek verilerin aleyhine kullanılmasının engellenmesi düşüncesi yatar.
Kökenleri ve Gelişimi
Unutulma hakkı fikrinin kökleri, Fransız hukukundaki "droit à l'oubli" ve İtalyan hukukundaki "diritto all'oblio" kavramlarına dayanmaktadır. Bu kavramlar başlangıçta daha çok suç geçmişi gibi devletin elindeki kayıtların belirli bir süre sonra silinmesi hakkıyla ilgiliyken, bilişim teknolojilerindeki gelişmelerle kapsamı genişlemiştir.
Modern anlamda kişisel verilerin korunmasıyla ilgili esas gelişmeler, 20. yüzyılda bilgisayar teknolojisi karşısında kişilerin korunması ve gerekli önlemlerin alınmasına dair sorunlarla başlamıştır. Unutulma hakkı, kişisel verilerin korunması hakkının bir görünümü veya çağımıza göre yeniden yorumlanması olarak kabul edilmektedir.
Unutulma hakkıyla ilgili ilk kanuni düzenleme çabalarından biri 2010 yılında Fransa'da gündeme gelmiştir. Avrupa Birliği (AB) düzeyinde ise bu hakka dair tartışmalar, 95/46/EC sayılı Kişisel Verilerin Korunması Direktifi'nin revizyonu önerisiyle canlanmıştır. Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın (ABAD) 13 Mayıs 2014 tarihli Google İspanya Kararı, bu hakkın hukuksal bir zemine oturmasında dönüm noktası olmuştur. Sonrasında ise Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) ile unutulma hakkı (silme hakkı olarak da anılır) açıkça düzenlenmiştir.
Tanımı ve Kapsamı
Unutulma hakkı, bireylere dijital geçmişlerinde internette yer alan rahatsız edici içerikleri ve kişisel verilerini sildirme ve bunların daha fazla yayılmasını önleme imkanı tanır. Bu hak, hem kişinin kendi rızasıyla verdiği bilgileri hem de haberi olmadan üçüncü kişiler tarafından oluşturulan, işlenen ve yayılan içerikleri kapsayabilir. Talep etme yetkisi, yalnızca söz konusu veriler üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir.
Unutulma hakkı, kişilere "yeni bir sayfa açma", "geçmişine ait izleri bir daha geri getirilemeyecek biçimde silme" ve "yeni bir başlangıç yapma" imkanı sunar. Bu hak, kişisel verilerin içeriği doğru olsa bile belirli şartlar altında (örneğin verinin işleme amacı karşısında yanlış, elverişsiz, ilgisiz ya da ölçüsüz olması) silinmesini talep etme yetkisini içerir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (YHGK) bir kararında unutulma hakkını, "üstün bir kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını, başkalarının bilmesini istemediği kişisel verilerin silinmesini ve yayılmasının önlenmesini isteme hakkı" olarak tanımlamıştır. YHGK, bu hakkın sadece dijital ortamdaki veriler için değil, kamunun kolayca ulaşabileceği yerde tutulan fiziksel ortamdaki kişisel verilere yönelik olarak da kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Temel Hak ve Özgürlüklerle İlişkisi
Unutulma hakkı, başta özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması hakkı olmak üzere birçok temel hak ve özgürlükle yakından ilişkilidir.
- Özel Hayatın Gizliliği ve Kişisel Verilerin Korunması: Kişisel veriler, özel hayatın gizliliğini korumaları bakımından insan haklarıyla bağlantılıdır. Unutulma hakkının tanınmasıyla kişinin özel hayatının gizliliği korunmuş olur. Kişisel verilerin korunması hakkının esas amacı, özel hayatın korunmasının güvenceye alınmasıdır. Unutulma hakkı ve kişisel verilerin saklanması, kişisel verilerin korunmasının temelini oluşturur.
- İfade Özgürlüğü, Haber Alma Hakkı ve Basın Hürriyeti: Unutulma hakkı, kamunun haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın hürriyeti gibi haklarla çatışma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle, unutulma hakkı talepleri değerlendirilirken bu haklar arasında bir denge kurulması gerekmektedir. Bir internet haberinin unutulma hakkı kapsamında çıkarılabilmesi için yayının içeriği, yayında kaldığı süre, güncelliğini yitirme, tarihsel bir veri olup olmaması, kamu yararına katkısı, habere konu kişinin konumu gibi birçok faktörün dikkate alınması gerekir. Unutulma hakkı mutlak bir hak değildir ve her somut olayda çatışan haklar arasında bir dengeleme yapılmalıdır.
Uluslararası ve Ulusal Düzenlemeler ve Yargı Kararları
Uluslararası Düzeyde
- Kişisel verilerin korunması çeşitli uluslararası belgelerde yer almıştır: İnsan Hakları Evrensel Bildirisi (madde 12), BM Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi (madde 17), Avrupa Konseyi'nin 108 Sayılı Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS madde 8 kapsamında) ve AB'nin 95/46/AT sayılı Direktifi.
- Unutulma hakkı, AB Genel Veri Koruma Tüzüğü'nün (GDPR) 17. maddesinde "silme hakkı (unutulma hakkı)" başlığı altında düzenlenmiştir.
- ABAD'ın 13 Mayıs 2014 tarihli Google İspanya Kararı (C-131/12), unutulma hakkının gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Bu kararda ABAD, kişilerin belirli şartlar altında (bilginin yanlış, elverişsiz, ilgisiz ya da ölçüsüz olması) kişisel verileriyle ilgili bağlantıların arama sonuçlarından çıkarılmasını arama motorlarından talep edebileceğine hükmetmiştir. Karar, unutulma hakkının mutlak olmadığını ve özel hayatın gizliliği hakkı ile kamunun bilgi edinme hakkı arasında bir denge kurulması gerektiğini vurgulamıştır.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de bazı kararlarında, özellikle muhalefet şerhlerinde veya başvurucu iddiaları bağlamında unutulma hakkı terimine yer vermiştir, ancak genellikle ihlal iddialarını AİHS madde 8 (özel hayata saygı hakkı) ve madde 10 (ifade özgürlüğü) çerçevesinde dengeleme yaparak çözmüştür.
Türkiye'de
- 2010 Anayasa değişikliği ile Anayasa'nın 20. maddesine eklenen fıkra ile kişisel verilerin korunması hakkı anayasal güvence altına alınmıştır. Bu düzenleme, kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme gibi hakları içerir.
- 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) 7 Nisan 2016'da yürürlüğe girmiştir. KVKK'da doğrudan "unutulma hakkı" adı altında bir düzenleme bulunmamakla birlikte, 7. ve 11. maddelerinde kişisel verilerin silinmesi, yok edilmesi veya anonim hale getirilmesi düzenlenmiştir. Bu hükümlerin unutulma hakkıyla benzer sonuçlar doğurması beklenir.
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 17.06.2015 tarihli (E. 2014/4-56, K. 2015/1679) kararı, Türk hukukunda unutulma hakkının tanınması açısından bir ilk olmuştur. Bu kararda YHGK, ABAD'ın Google İspanya kararına atıfta bulunarak ve unutulma hakkını tanımlayarak, bu hakkın sadece dijital ortamdaki veriler için değil, kamunun kolayca ulaşabileceği fiziksel ortamdaki veriler için de geçerli olabileceğini belirtmiştir.
- Anayasa Mahkemesi (AYM) de 3 Mart 2016 tarihli (B. No: 2013/5653) bireysel başvuru kararında unutulma hakkına değinmiştir. AYM, internet ortamındaki haber arşivlerinin kişilerin geçmişteki hatalarının sürekli karşılarına çıkmasına neden olabildiğini, bu durumun basın özgürlüğü ile şeref ve itibarın korunması arasındaki dengeyi bozduğunu ve unutulma hakkının bu dengeyi yeniden kurabileceğini ifade etmiştir. AYM, Anayasa'da unutulma hakkını doğrudan düzenleyen bir hüküm olmasa da Devletin temel amaç ve görevleri, kişinin maddi ve manevi varlığının geliştirilmesi hakkı ve kişisel verilerin silinmesini talep hakkı gibi hükümlerin unutulma hakkını tanıma imkanı verdiğini belirtmiştir.
Eleştiriler ve Zorluklar
Unutulma hakkı çeşitli eleştirilere ve zorluklara maruz kalmaktadır:
- Tanım ve Kapsam Belirsizliği: Hakkın kapsamının ve hangi tip verilere uygulanacağının net olmaması eleştirilmektedir.
- Uygulama Zorlukları: Özellikle coğrafi sınırların belirlenmesi konusunda tartışmalar sürmektedir. Bir bilginin sadece belirli bir ülkenin alan adından kaldırılmasının yeterli olup olmadığı, küresel bir engellemenin gerekip gerekmediği önemli bir sorundur.
- Arama Motorlarının Rolü: Arama motorlarının talepleri değerlendirip karar vermesi, bu ticari şirketlere ifade özgürlüğü gibi temel hakları sınırlama konusunda bir yetki verdiği ve objektiflikleri konusunda şüpheler doğurduğu için eleştirilmektedir. Ayrıca bu süreç, arama motorları için ek maliyet ve iş yükü anlamına gelmektedir.
- Teknolojik Sınırlamalar: Bir içeriğin internetten tamamen silinmesinin teknik olarak mümkün olup olmadığı tartışmalıdır. Silinen verilerin kopyalarının farklı platformlarda varlığını sürdürmesi veya arşiv siteleri aracılığıyla erişilebilir olması, unutulma hakkının etkinliğini sorgulatmaktadır.
- Diğer Haklarla Denge: İfade özgürlüğü, basın hürriyeti ve kamunun bilgiye erişim hakkı gibi değerlerle dengelenmesi gerekliliği, uygulamasını karmaşıklaştırmaktadır.
Unutulma hakkı, bireylerin dijital çağda mahremiyetlerini ve itibarlarını korumalarına yardımcı olabilecek önemli bir araç olarak görülmekle birlikte, uygulanmasındaki zorluklar ve diğer temel haklarla olan potansiyel çatışmaları nedeniyle üzerinde tartışmalar devam etmektedir.

