Xhosa Sığır Kıyımı (The Xhosa Cattle-Killing), 1856-1857 yılları arasında Güney Afrika'nın Doğu Cape bölgesinde, Xhosa halkı arasında gerçekleşen ve toplumsal, ekonomik ve siyasi sonuçları bakımından belirleyici olan tarihsel bir olaydır. Olay, Nongqawuse adlı genç bir Xhosa kızının, atalarının dirileceği ve sömürgeci güçlerin bölgeden sürüleceği yönündeki kehanetlerine dayanarak, yerel halkın sığırlarını topluca itlaf etmesi ve ekinlerini yok etmesiyle gerçekleşmiştir. Hareket sonucunda on binlerce sığır öldürülmüş, kıtlık baş göstermiş ve Xhosa Krallığı'nın siyasi gücü Britanya sömürge yönetimi karşısında çözülmüştür.
Tarihsel Arka Plan ve Nedenler
Sığır Kıyımı hareketi, Xhosa halkının İngiliz sömürgeciliğiyle olan uzun süreli çatışmaları, toprak kayıpları ve ekolojik krizlerin yaşandığı bir dönemde ortaya çıkmıştır.
Sömürge Savaşları ve Toprak Kaybı
Xhosa halkı, olaydan önceki yıllarda İngilizlerle bir dizi Sınır Savaşı (Frontier Wars) yaşamıştır. Özellikle Sekizinci Sınır Savaşı (Mlanjeni Savaşı, 1850-1853) sonrasında Xhosalar askeri yenilgiye uğramış ve topraklarının önemli bir kısmını kaybetmiştir. İngiliz Kaffraria'sının (British Kaffraria) kurulmasıyla birlikte Xhosa şeflerinin yetkileri sınırlandırılmış ve sömürge idaresi tarafından atanan hakimler yargı yetkisini devralmaya başlamıştır.
Akciğer Hastalığı Salgını (1854-1855)
1854 yılında bölgeye ulaşan bulaşıcı bir sığır akciğer hastalığı (lungsickness/bovine pleuropneumonia), Xhosa ekonomisinin temelini oluşturan sığır sürülerinde büyük kayıplara yol açmıştır. 1856 yılına gelindiğinde, Xhosa sığırlarının büyük bir kısmı bu hastalık nedeniyle telef olmuştur.
Siyasi Otoritenin Zayıflaması
Geleneksel Xhosa toplumu, şeflerin sığır sahipliği üzerinden kurduğu "pastoral patronaj" sistemine dayanmaktaydı. Sığırların hastalık ve savaşlar nedeniyle azalması, şeflerin halk üzerindeki otoritesini zayıflatmış ve toplumsal bir krize yol açmıştır.
Xhosa Toplumsal Yapısı ve Sığırların Merkezi Rolü
19. yüzyıl Xhosa toplumu, sığır sahipliği ve dağıtımı üzerine kurulu hiyerarşik bir düzen sergilemekteydi. Sığırlar yalnızca bir besin kaynağı değil, toplumsal statüyü belirleyen, hukuki yaptırımları sağlayan ve atalarla spiritüel bağı kuran temel unsurdu.
Pastoral Feodalizm ve Himaye Sistemi
Sığırların mülkiyeti büyük oranda şeflerin elindeydi. "Busa" sistemiyle şefler, sığırlarını halka ödünç vererek onları kendilerine bağımlı kılmaktaydı. Bu sistem, toplumsal düzenin ve siyasi sadakatin temelini oluşturuyordu.
Sınıfsal Ayrışma ve Kriz
Kuraklık dönemlerinde şeflerin sığırları geri alması gerilimi artırıyordu. 1856'daki hastalık salgını, şeflerin bu gücünü zayıflattı ve halkın güvenini sarstı.
Dinsel ve Kozmolojik Anlam
Sığırlar, atalarla iletişim aracıydı. Hastalık nedeniyle sığırların "kirlenmiş" kabul edilmesi, onların kurban edilmesini bir "arınma ve yenilenme" ritüeli olarak meşrulaştırdı.
Kehanetin Ortaya Çıkışı ve İçeriği
Hareketin merkezinde, Nisan 1856'da Gxarha Nehri yakınlarında vizyonlar gördüğünü iddia eden Nongqawuse adlı genç bir kız yer almaktadır. Nongqawuse, amcası Mhlakaza aracılığıyla atalarının ruhlarıyla iletişim kurduğunu belirtmiştir.
Gxarha Nehri Kıyısında Nongqawuse'nin Gördüğü Kehanet Vizyonu (Yapay Zeka İle Oluşturulmuştur)
Kehanetin temel vaatleri şunlardı: Mevcut "kirli" sığırların öldürülmesi, ekinlerin yok edilmesi ve karşılığında ölülerin dirilip hastalıksız yeni sığırların geleceği, sömürgecilerin ise kovulacağıydı.
Hareketin Gelişimi ve Toplumsal Bölünme
Kehanet, Xhosa toplumu içinde derin bir bölünmeye yol açmış, halk "inananlar" (amathamba) ve "inanmayanlar" (amagogotya) olarak iki ana gruba ayrılmıştır.
Şeflerin Rolü ve Bölünme
Xhosa Kralı Sarhili'nin kehaneti desteklemesi hareketi büyütürken, Sandile gibi şefler direnmeye çalışmıştır. Bu durum toplumda onarılmaz bir çatlağa yol açmıştır.
Xhosa Toplumunda İnananlar (Amathamba) Ve İnanmayanlar (Amagogotya) Arasındaki Bölünme (Yapay Zeka İle Oluşturulmuştur)
Sığırların İtlafı
Halk, kehanetin gerçekleşmesi umuduyla veya toplumsal baskıyla sığırlarını kesmeye ve ağıllarını boşaltmaya başlamıştır. Bu süreç, sadece bir inanç meselesi değil, aynı zamanda sömürge baskısı ve hastalıklar karşısında bir çaresizlik tepkisiydi.
Sığır Kıyımı Sırasında Boşaltılan Ağıllar Ve Toplumsal Kriz (Yapay Zeka İle Oluşturulmuştur)
Sonuçlar
Hareket, kehanetlerin gerçekleşmemesi üzerine büyük bir insani ve toplumsal yıkımla sonuçlanmıştır.
Demografik Çöküş
Tahminlere göre yaklaşık 400.000 sığır öldürülmüştür. Ortaya çıkan kıtlık sonucunda yaklaşık 40.000 kişi hayatını kaybetmiştir.
Ekonomik ve Siyasi Çöküş
Hayatta kalanlar Cape Kolonisi'ne sığınmak zorunda kalmıştır. Sömürge Valisi Sir George Grey, bu durumu Xhosa topraklarına el koymak için fırsat bilmiştir.
Hukuki Sonuçlar
Birçok şef, sömürge yönetimine karşı komplo kurmak suçlamasıyla hapsedilmiştir.
Kıyım Sonrası Baş Gösteren Kıtlık Ve Sömürgeci Askerlerin Kayıtsızlığı (Yapay Zeka İle Oluşturulmuştur)
Tarihyazımı ve Yorumlar
Olayla ilgili üç temel tarihsel yaklaşım vardır:
- Şeflerin Komplosu: Sömürgecilerin, şeflerin savaş çıkarmak için bunu planladığı iddiası (günümüzde reddedilmektedir).
- Grey'in Komplosu: Vali Grey'in Xhosaları yok etmek için olayı manipüle ettiği görüşü.
- Ekolojik/Materyalist Yaklaşım: Olayın, salgın hastalık ve sömürge baskısı altındaki bir toplumun mantıksal ama trajik bir tepkisi olduğu görüşü (Jeff Peires ve Timothy Stapleton gibi tarihçiler tarafından desteklenmektedir).

