Köken
Zakir kelimesi, Arapçadaki zākir sözcüğünden Türkçeye geçmiştir ve “zikreden” yani anan, özellikle Allah’ı dil ile anan kişi anlamına gelir. Bu kelime, “hatırlamak, anmak, zikretmek” anlamındaki ḏakara fiilinden türetilmiştir. ḏākir yapısı, Arapçada etken fiil sıfatı oluşturan fāˁil veznindedir. Dolayısıyla, zakir sözcüğü hem dilsel bir eylemi gerçekleştiren kişiyi hem de tasavvufi bağlamda bu eyleme sürekli devam eden kimseyi ifade eder.
Kullanım Alanları
- Tasavvuf ve Dini Literatür: Allah’ı sürekli anan kişi anlamında, tarikat mensupları veya dervişler için kullanılır.
- İlahi ve Zikir Meclisleri: Toplu zikir etkinliklerine katılan veya bu etkinlikleri yöneten kişiler için kullanılır.
- Günlük Dindar Dil: Maneviyatla uğraşan, kalben ve dil ile anmayı sürdüren kimseleri tanımlamada yer alır.
- Edebi Metinler: Derviş, sufi ya da mürid tasvirlerinde sıkça karşımıza çıkar.