Zeytûne Üniversitesi, Tunus’ta bulunan ve kökleri 8. yüzyıla uzanan köklü bir eğitim kurumudur. Başlangıçta bir cami olarak inşa edilen yapı, zamanla ilmi faaliyetlerin merkezi hâline gelmiş ve modern dönemde üniversite statüsü kazanmıştır.
Zeytûne Camii’nin (Câmiu’l-Kebîr) inşasına H. 80 / M. 699 yılında Hasan b. Numan tarafından başlanmış, H. 114 / M. 732’de İbnü’l-Habhab tarafından tamamlanmıştır. Cami, adını inşa edildiği yerde bulunduğu rivayet edilen bir zeytin ağacından almıştır. Kayravan’daki Ukbe b. Nâfi‘ Camii’nden (H. 50) sonra İfrîkiye’de inşa edilen ikinci büyük cami olma özelliğine sahiptir.
Kuruluşundan itibaren hem ibadet yeri hem de eğitim merkezi olarak işlev gören camide, bölge halkının İslamlaşması ve Arapça öğrenmesi amacıyla ders halkaları oluşturulmuştur. H. 120 civarında başlayan bu eğitim, hocaların etrafında halka şeklinde oturan öğrencilere ders vermesi şeklinde yürütülmüştür. Zamanla ilmi ağırlık merkezi Kayravan’dan Tunus’a kaymış; Zeytûne, Ukbe b. Nâfi‘ Camii’nin yerini alarak İfrîkiye’nin önde gelen ilim kurumu hâline gelmiştir. 13. yüzyıldan itibaren Cezayir, Fas, Sudan ve Endülüs’ten öğrenciler Zeytûne’de eğitim görmeye başlamıştır.

Zeytûne Câmi (AA)
Osmanlı ve Kolonyal Dönemlerde Eğitim Yapısı
Tunus ve Cezayir’in eğitim tarihini inceleyen çalışmalar, Zeytûne merkezli medrese sistemini bölgedeki üç ana eğitim damarından biri olarak tanımlar:
1- Fransız tipi okullar,
2- Sadikiye benzeri “Fransız-Arap” mektepler
3- Zeytûne sistemi.
Zeytûne sistemi, klasik cami-medrese örgüsü içinde, Kur’an, Arapça ve dinî ilimlere dayalı uzun süreli bir öğrenim geleneğini temsil eder.【1】
Zeytûne’nin klasik müfredatı, cami etrafındaki ilmî halkalarda yürütülen sözlü ve metin merkezli derslere dayanır. Eğitim, ezbere ve hocaların metin şerhlerine dayalıdır. 19. yüzyıl öncesinde bu yapı imamlık, kadılık ve diğer dinî - hukuki görevler için hazırlanan birkaç yüz öğrenciyi kapsar. Müfredatın temelini fıkıh, hadis, tefsir, Arap dili ve belagati oluşturur. Bu sistem hem Tunus’ta hem de Mağrib’in diğer bölgelerinde dinî otoritenin ve İslâmî ilimlerin aktarımında referans kabul edilmiştir.【2】
Fransız himaye dönemi boyunca Zeytûne, Fransız okulları ve karma eğitim kurumlarıyla birlikte üçlü bir yapı içinde “geleneksel” fakat etkili bir eğitim kanalı olarak varlığını sürdürmüştür. Fransız eğitim ağı dışında kalmasına rağmen, Zeytûne Tunuslu Müslümanlar için Arapça ve İslâmî kültürün korunmasına hizmet eden yerli bir yükseköğretim odağı olarak önemini korumuştur.【3】
Üniversiteleşme Süreci ve Modern Reformlar
Zeytûne’nin modern anlamda “üniversiteleşme” süreci, 19. ve 20. yüzyıllardaki reform hareketleriyle şekillenmiştir. 19. yüzyıl sonlarında Tunus’taki reformcu çevreler, Zeytûne’de ve ona bağlı medreselerde okutulan derslerin içerik ve yöntemini rasyonelleştirmeye yönelik düzenlemeler yapmıştır. Bu kapsamda belirli ders kitapları üzerinden yürütülen bir program, devam zorunluluğu ve sınav sistemi getirilmiş; klasik dinî ilimlerin yanına aritmetik, geometri, mimari, astronomi ve tarih-coğrafya gibi fenni dersler eklenmiştir.
Bu değişiklikler, Zeytûne’yi hem geleneksel cami-medrese kimliğini koruyan hem de modern eğitim taleplerine yanıt veren melez bir yükseköğretim kurumu hâline getirmiştir. 20. yüzyıl başlarında Zeytûne yalnızca Tunuslu öğrenciler için değil, Mağrib’in diğer bölgeleri ile Sahra altı Afrika’dan gelen öğrenciler için de önemli bir dinî eğitim merkezi olmuştur. 1942 yılı kayıtlarına göre kurumda 123 Cezayirli, bir Faslı ve yedi Libyalı öğrenci eğitim görmekteydi; bu durum, üniversitenin bölgesel çekim gücünü göstermektedir.【4】
Bağımsızlık öncesi dönemde Zeytûne, antikoloniyal mücadele içinde İslâmî kimliğin seferber edildiği başlıca alanlardan biri olarak öne çıkmıştır. 1930’lu yıllarda yetişen zeytûniyye çevreleri hem Cezayir milliyetçiliğinde hem de Tunus’taki bağımsızlık hareketinde etkin rol oynamıştır.【5】
Bağımsızlık Sonrası Dönem ve Yeniden Yapılanma
Tunus’un 1956’da bağımsızlığını kazanmasının ardından, Habib Burgiba liderliğinde yürütülen eğitim reformları Zeytûne’nin kurumsal statüsünü köklü biçimde değiştirmiştir. 1956 Nisanında alınan kararlarla Zeytûne Camii’ne bağlı bütün geleneksel medreseler ulusal ortaöğretim sistemine dâhil edilmiş; “üniversite-cami” ise tüzel kişiliğe sahip, eğitim bakanlığına bağlı bir kamu kurumu olarak yeniden tanımlanmıştır. Bu süreçte kurum, Arap dili ve edebiyatı ile hukuki - dinî ilimler olmak üzere iki ana alanda eğitim veren bir yüksekokula dönüştürülmüştür.【6】
Bu dönemde Zeytûne, artık “bir sistem olmaktan çıkarılmış” ve modern Tunus Üniversitesi içinde dönüştürülmesi hedeflenen bir fakülteye indirgenmiştir. Buna paralel olarak mezunlarının istihdam alanlarının daralması, kurumun toplumsal prestijinin azalmasına yol açmış ve nitelikli öğrenciler modern okullara yönelmiştir. 1950’lerden itibaren Zeytûne’nin geleneksel üniversite kimliği belirgin biçimde gerilemiştir.
Araştırmacı Pouessel’e göre Zeytûne, bağımsızlık sonrasında hukuken feshedilmiş; ancak 1988’de, Zeynelâbidîn Bin Ali’nin iktidara gelişinden kısa süre sonra yeniden kurulmuştur. Bu yeniden kuruluş, devletin İslâmî referanslara kontrollü biçimde yeniden yönelme politikasının bir parçası olarak değerlendirilir. 2007’de Zeytûne FM adlı dinî radyo istasyonunun açılması da aynı çerçevede yorumlanır.【7】
Dersler ve Müfredatın Tarihsel Seyri
Klasik dönemde Zeytûne’nin müfredatı, cami halkalarında yürütülen, büyük ölçüde ezbere dayalı bir öğretim düzenine dayanıyordu. Öğrenciler Kur’an, tecvid, akâid, fıkıh, Arap dili ve belagati, siyer ve ahlâk gibi metinleri hocaların şerhleri eşliğinde okurlardı. Zeytûne’ye bağlı medreseler, ortaöğretim düzeyinde bir hazırlık sunarak öğrencileri yüksek din öğretimine yönlendirirdi.
19. yüzyıl reformlarıyla birlikte müfredata yeni dersler eklenmiş; “İslâmî ilimlerin rasyonelleştirilmiş öğretimi” ile “dünyevî” sayılan bilim alanları bir araya getirilmiştir. Bu dönüşüm, Zeytûne’nin hem dinî otoriteyi besleyen hem de modernleşen Tunus toplumuna idari ve teknik kadrolar yetiştiren bir kurum hâline gelmesini amaçlamıştır.
1960 sonrasında Zeytûne, ulusal üniversite sistemine dâhil edilerek Arap dili ve edebiyatı ile hukuki-dinî ilimler olmak üzere iki ana alana ayrılmıştır. Bu durum, klasik “Zeytûne sistemi”nin sona erdiğini, cami-üniversitenin ise Tunus Üniversitesi bünyesinde modern bir İslami ilimler fakültesine dönüştüğünü göstermektedir.
1988’de yeniden kurulan Zeytûne Üniversitesi çevresinde, 1995 yılında yabancı öğrenciler için Tunus Yüksek İslam Medeniyeti Enstitüsü adlı bir ek birim oluşturulmuştur. Burada çoğunluğu Frankofon ve Anglophon Afrika’dan gelen öğrenciler, İslâm ve modern Arapça odaklı bir programa devam etmektedir. 2010–2011 öğretim yılında 137 öğrencinin kayıtlı olması, Zeytûne çevresindeki müfredatın günümüzde de yabancı öğrencilere açık ve ulus ötesi bir nitelik taşıdığını göstermektedir.【8】
Bölgesel Etki ve Günümüzdeki Durum
Zeytûne, tarihsel olarak Kuzey Afrika’daki dinî ve ilmi hayat üzerinde geniş bir etkiye sahip olmuştur. 20. yüzyılın ilk yarısında Mağrib ve Sahra altı Afrika’dan çok sayıda öğrenci çekmesi, özellikle Cezayirli öğrencilerin 1930’lu yılların milliyetçi hareketlerinde rol alması, üniversitenin bölgesel düzeydeki önemini ortaya koymaktadır.
Bağımsızlık sonrası Burgiba dönemi reformları Zeytûne’nin statüsünü zayıflatmış ve kurum bir dönem “geçmişte kalmış” bir sistem olarak tanımlanmıştır. Ancak 1988’deki yeniden kuruluş, Zeytûne’yi devlet denetiminde, İslâmî referansa dayalı bir yüksek din öğretimi kurumu olarak Tunus yükseköğretim sistemi içine yeniden dâhil etmiştir.
1990’lardan itibaren Zeytûne Üniversitesi ile Yüksek İslam Medeniyeti Enstitüsü arasındaki iş bölümü hem Tunuslu öğrencilerin klasik ilahiyat eğitimi almasına hem de Afrika, Türkiye, Endonezya ve Rusya gibi ülkelerden gelen öğrencilerin İslâm ve Arapça alanlarında lisans ve lisansüstü eğitim görmesine imkân tanımaktadır. Günümüzde Zeytûne Üniversitesi, tarihsel kökleri Zeytûne Camii’ne dayanan; modern Tunus üniversite sistemi içinde ilahiyat ve İslâmî ilimler merkezli bir yükseköğretim kurumu olarak varlığını sürdürmektedir.
Bu kurum, bir yandan cami-medrese geleneğinin sürekliliğini temsil ederken, diğer yandan ulusal üniversite ağının bir parçası olarak bölgesel ve uluslararası öğrenci hareketliliği içinde yer almakta; bu yönüyle hem Mağrib’in eğitim tarihinde hem de İslâm dünyasındaki alternatif üniversiteleşme örnekleri tartışmalarında önemli bir vaka olarak değerlendirilmektedir.
Zeytûne’den Yetişen Önemli İsimler
Kurum, tarih boyunca birçok âlim, düşünür ve devlet adamı yetiştirmiştir. Bunlar arasında tarihçi ve sosyolog İbn Haldun (ö. 1406), Hafsî dönemi âlimlerinden İbn Urfe ve İbn Usfûr el-İşbîlî, modern dönemde ise Muhammed Tâhir İbn Âşûr, Muhammed Fâzıl İbn Âşûr, tarihçi İbn Ebü’d-Dıyâf, şair Ebü’l-Kasım eş-Şâbbî ve Cezayirli ıslahatçı Abdülhamîd b. Bâdîs bulunmaktadır.【9】

