Zodiac Katili, 1960’ların sonlarında ve 1970’lerin başlarında ABD’nin Kaliforniya eyaletinde beş kişinin öldürülmesinden ve iki kişinin ağır yaralanmasından sorumlu olduğu teyit edilen, kimliği hâlen bilinmeyen bir faildir. Zodiac takma adını, cinayetlerin ardından çeşitli medya kuruluşlarına gönderdiği şifreli mektuplarda kendisini bu adla tanıtmasından alır. Cinayetlerin ardından gönderilen bu mektuplarda, çeşitli alfabeler ve simgelerle oluşturulmuş kriptogramlar yer almıştır. Katil, cinayetlerin sorumluluğunu üstlenmekle kalmamış, aynı zamanda emniyet güçlerini ve basını hedef alarak yeni cinayet tehditlerinde bulunmuştur.
Zodiac, mektuplarında “insanları öldürmenin bir oyun” olduğunu ifade etmiş ve kendisini “insanları öldürdükçe öbür dünyada köleye sahip olacağına” inanan biri olarak tanıtmıştır. Bu söylemler, failin yalnızca fiziksel şiddetle değil, aynı zamanda psikolojik savaş ve iletişim stratejileriyle de toplumsal gündemi manipüle ettiğini ortaya koymuştur. Gönderilen mektuplar sayesinde halk arasında korku ve spekülasyon artmış, medyanın bu olaylara gösterdiği yoğun ilgi kamuoyunun dikkatini yıllarca Zodiac olayına yönlendirmiştir.
Zodiac Katili’nin kimliğinin bugüne kadar kesin olarak tespit edilememiş olması, vakayı Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en bilinen ve gizemli faili meçhul cinayet dizilerinden biri hâline getirmiştir. Vakaya dair teoriler, kriptogram çözümleri ve şüpheli profilleri hâlen tartışılmakta; hem amatör araştırmacılar hem de profesyonel kriminalistler olaya dair yeni ipuçları ortaya koymaya çalışmaktadır.

Zodiac ve şifreli mektupları - Yapay zeka desteği ile oluşturuldu
Soruşturma Süreci
Zodiac cinayetlerinin soruşturması, birden fazla polis departmanı ve FBI tarafından yürütülmüş; ancak delil yetersizliği, yargı bölgeleri arasındaki koordinasyon sorunları ve Zodiac’ın şifreli iletişim yöntemi nedeniyle süreç zaman zaman kesintiye uğramıştır. Soruşturma ilk olarak Vallejo Polis Departmanı, ardından Napa County Şerif Ofisi ve San Francisco Polis Departmanı gibi farklı yerel birimlerin sorumluluğuna girmiştir. Cinayetlerin gerçekleştiği bölgelerin farklı adli yetki alanlarına ait olması, şüphelilerin takibinde zorluk yaratmıştır.
Failin gönderdiği mektuplar soruşturmanın yönünü belirlemede etkili olmuş, ancak bu mektupların bir kısmı doğrulanabilir bilgiler içermediği için gerçekliği tartışma konusu olmuştur. Zodiac Katili’nin 1969 yılında gönderdiği ve “Z 340” olarak bilinen karmaşık kriptogram, ancak 2020 yılında üç kişilik uluslararası bir ekip tarafından çözülebilmiştir. Bu mesajda katil şunları yazmıştır:
“Umarım beni televizyon programında yakalamaya çalışmaktan keyif almışsınızdır. O mesajda adımı vermedim.”
Kriptogramın çözülmesi, failin kimliğine dair bir ipucu içermemekteydi ancak mektupların gerçekten Zodiac’a ait olduğunu doğrulamıştır.
Soruşturma sürecinde Zodiac ile bağlantılı olabileceği düşünülen çok sayıda kişi şüpheli olarak incelenmiştir. Ancak bu kişilerin DNA örnekleri, el yazısı analizleri ve görgü tanığı ifadeleri Zodiac ile örtüşmemiştir. En dikkat çeken şüphelilerden biri Arthur Leigh Allen olmuştur. Allen hakkında Zodiac’a dair çeşitli dolaylı ipuçları bulunsa da, yapılan kriminal analizler sonucunda kesin suç bağlantısı kurulamamıştır.
FBI, Zodiac soruşturmasını 2004 yılında resmen kapatmış, ancak halktan gelen baskı ve gelişen kriminal teknolojiler nedeniyle 2007 yılında yeniden açmıştır. Buna rağmen yeni bir delil elde edilememiştir. 2021 ve 2023 yıllarında çeşitli bağımsız araştırma grupları, Zodiac’ın kimliğine ulaştıklarını öne sürmüş; 2023’te ise Kaliforniya’nın Sierra Nevada bölgesinde faille ilişkili olabileceği düşünülen yeni mezar alanları gündeme gelmiştir. Ancak bu iddialar henüz resmî makamlar tarafından doğrulanmamıştır.
Zodiac cinayetleriyle ilgili soruşturmalar yalnızca kriminal açıdan değil, aynı zamanda kriptografi, psikoloji, medya stratejisi ve popüler kültür bağlamlarında da değerlendirilmektedir. Katilin olayları bilinçli olarak karmaşıklaştırdığı, soruşturma makamlarının dikkatini dağıtacak şekilde çeşitli yönlendirmelerde bulunduğu düşünülmektedir. Ayrıca katilin suçlarını medyatikleştirerek kendi görünmezliğini koruduğu, kamuoyunu hem bilgiyle hem de korkuyla yönettiği ileri sürülmektedir.
Cinayetler
David Faraday (17) & Betty Lou Jensen (16)
Tarih: 20 Aralık 1968
Yer: Vallejo, Kaliforniya
Faraday ve Jensen, park ettikleri araçlarında vurularak öldürüldü. Olay yerinde 10 mermi kovanı bulundu. Jensen olay yerinde öldü, Faraday hastaneye kaldırılırken hayatını kaybetti. Katil, olay sonrası herhangi bir mesaj göndermedi ancak bu saldırının Zodiac tarafından işlendiği daha sonra ortaya çıktı.
Darlene Ferrin (22) & Michael Mageau (19)
Tarih: 4 Temmuz 1969
Yer: Blue Rock Springs Park, Vallejo
Katil araca yaklaşıp beş el ateş etti. Ferrin hayatını kaybetti, Mageau ağır yaralı olarak kurtuldu. Katil daha sonra polisi arayarak hem bu saldırının hem de önceki saldırının sorumluluğunu üstlendi.
Bryan Hartnell (20) & Cecelia Shepard (22)
Tarih: 27 Eylül 1969
Yer: Lake Berryessa, Napa County
Çift göl kenarında otururken katil siyah bir başlık ve sembolle gelerek ikisini de bağladı. Sonrasında bıçakla saldırdı. Shepard daha sonra hayatını kaybetti, Hartnell ise hayatta kaldı ve katili tarif etti.
Paul Stine (29)
Tarih: 11 Ekim 1969
Yer: San Francisco
Taksi şoförü olan Stine, başından vurularak öldürüldü. Katil, olay yerinden kaçarken polisle karşılaşmasına rağmen gözaltına alınmadı. Zodiac daha sonra bu cinayeti üstlendiğini mektupla doğruladı.
Olası Kurbanlar
Cheri Jo Bates (18): 30 Ekim 1966’da Riverside City College yakınlarında öldürüldü. Bazı uzmanlar bu cinayeti Zodiac’ın ilk cinayeti olarak görür.
Ray Davis (27): San Diego’da 1962’de öldürüldü. Zodiac ile doğrudan ilişkilendirilmesi kesinlik kazanmamıştır.
Şüpheliler
Arthur Leigh Allen
En sık adı geçen şüphelidir. Hayatta olan kurban Mageau, Allen’ı teşhis edememiştir. DNA ve el yazısı örnekleri de Zodiac ile uyuşmamıştır.
Richard Gaikowski
Alternatif medya çalışanıydı. Gazetecilik geçmişi ve fiziksel tanımları şüphe doğurdu, ancak kanıtlar yetersiz kaldı.
Rick Marshall
Film projektörcüsü olan Marshall, Stine cinayetinin işlendiği bölgede yaşamıştır. Ancak onun da DNA’sı eşleşmemiştir.
Lawrence Kane
Shepard cinayetinin tanıklarından biri tarafından teşhis edilmiştir. Beyin hasarı ve davranışsal bozuklukları nedeniyle incelenmiştir, ancak kesin delil yoktur.


