Köken
Zül kelimesi, Arapça ḏll kökünden gelen ḏull (ذُلّ) “düşkünlük, alçalma, hor ve hakir olma” anlamındaki sözcükten alıntıdır. Bu sözcük, Arapça ḏalla (ذلّ) “hor ve hakir idi” fiilinin fuˁl vezninde masdarıdır. Aynı kök, Aramice/Süryanice dll (דלל) “küçülme, azalma” köküyle etimolojik olarak eş kökenlidir. Bu köken ilişkisi, kelimenin yalnızca bireysel aşağılanma anlamını değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik anlamdaki düşüşleri de kapsayabileceğini göstermektedir. Zül, hem fiziksel bir güçsüzlük hem de itibari bir çöküş anlamını barındıran bir kavramdır.
Kullanım Alanları
- Edebiyat: Divan şiirinde, özellikle aşk karşısındaki mahviyet halini veya mecazi aşkın kul üzerindeki ezici etkisini tasvir etmekte kullanılır.
- Tarih: Osmanlı arşiv belgelerinde, düşman eline geçmiş esirlerin düştüğü durumu belirtmek amacıyla geçer.
- Tasavvuf: Kulun Allah karşısında mutlak aczini ve hiçliğini ifade eden kavramlar arasında yer alır.
- Hukuk: Kişinin toplum nezdinde itibar kaybına uğradığı durumlar için mecazi anlamda kullanılabilir.