logologo
Agenda
viki star outline
Lahey Grubu’nun Bogota Bildirisi (2025)
Law+1 More
fav gif
Save
Lahey Grubu’nun Bogota Bildirisi, İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemlerine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde kolektif tedbirler içeren çok taraflı bir girişimdir. Türkiye, bildiriyi BMDHS’ye ilişkin şerhle birlikte 25 Temmuz 2025’te imzalamış, bildirinin altı maddelik önlem paketine destek vermiştir.
Lahey Grubu’nun Bogota Bildirisi (2025) image
Ai badge logo

This article was created with the support of artificial intelligence.

ArticleDiscussion

July 31, 2025

Lahey Grubu’nun Bogota Bildirisi, 15–16 Temmuz 2025 tarihlerinde Kolombiya’nın başkenti Bogota’da gerçekleştirilen bakanlar düzeyinde bir toplantı sonucunda yayımlanan ve İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki askeri faaliyetlerine karşı alınacak uluslararası önlemleri içeren çok taraflı bir ortak bildiridir. Bildiri, Lahey Grubu çatısı altında bir araya gelen devletler tarafından kaleme alınmıştır. Zirvenin düzenlenme amacı, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki eylemlerine karşı uluslararası hukukun uygulanmasını sağlamak, Gazze’de süregelen insan hakları ihlalleri ile soykırım suçlarına karşı somut adımlar atmak ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini vurgulamaktır.


Lahey Grubu’nun Bogota toplantısı, 15–16 Temmuz 2025 - (Al Jazeera)

Bildirinin Amacı

Lahey Grubu, 31 Ocak 2025 tarihinde Bolivya, Kolombiya, Küba, Honduras, Malezya, Namibya, Senegal ve Güney Afrika tarafından kurulan, uluslararası hukukun ihlal edildiği durumlarda devletlerin kolektif eylem geliştirmesini hedefleyen bir platformdur. Grubun kuruluş gerekçesi, özellikle Filistin topraklarında yaşanan ağır hak ihlallerine yönelik diplomatik ve hukuki sorumlulukların yerine getirilmesini sağlamak olarak açıklanmıştır.


Bogota Bildirisi, İsrail’in 2023 yılından bu yana Gazze Şeridi’nde yürüttüğü askeri operasyonlar sonucunda ortaya çıkan uluslararası hukuk ihlallerine karşı, devletler arası işbirliği ve sorumluluk çerçevesinde belirlenen somut önlemleri içermektedir. Bu çerçevede bildirinin temel hedefi, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında yürüttüğü faaliyetlerin engellenmesine yönelik devlet düzeyinde alınacak hukuki ve idari önlemleri ortak bir deklarasyonla kayıt altına almak olmuştur.


Bildiride, uluslararası hukukun ihlallerini sona erdirmek ve hesap verebilirliği sağlamak amacıyla taraf devletlerin atacağı altı ana adım belirtilmiş, bu adımların uygulanmasının her devletin kendi iç hukuk düzeni çerçevesinde şekilleneceği vurgulanmıştır. Bildiri, herhangi bir bağlayıcı eylem planı içermemekle birlikte, İsrail'e yönelik kolektif önlemler çerçevesinde oluşturulmuş öneri ve deklarasyon niteliği taşımaktadır.

Toplantının Düzenlenme Süreci

Lahey Grubu’nun Bogota toplantısı, 15–16 Temmuz 2025 tarihlerinde Kolombiya’nın başkenti Bogota’da gerçekleştirilmiştir. Toplantı, Güney Afrika ve Kolombiya’nın eş başkanlığında düzenlenmiş olup, toplantıya 30 ülke temsilcisi katılmıştır. Zirve, “Gazze’de Soykırımın Önlenmesi” başlığı altında acil durum toplantısı olarak ilan edilmiş ve İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında uluslararası hukuku ihlal eden eylemleri karşısında devletlerin kolektif yükümlülüklerini gündeme taşımayı hedeflemiştir.


Toplantının çağrısı, özellikle Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Temmuz 2024 tarihli danışma görüşünde yer alan ve devletlere, İsrail’in “hukuka aykırı durumunu” sürdüren eylemlerine son verme yönünde yükümlülüklerini hatırlatan hükümler temel alınarak yapılmıştır. Toplantıya katılan devletlerin, bu bağlamda, hukuki ve diplomatik araçlar aracılığıyla soykırım suçunu önleme, adaleti tesis etme ve hesap verebilirliği sağlama yükümlülüklerini yerine getirme yönünde somut adımlar atacağı ilan edilmiştir.


Zirveye katılan delegasyonlar arasında Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, Güney Afrika yetkilileri, Filistin’in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Riyad Mansur ve çok sayıda devletin dışişleri temsilcileri yer almıştır. Toplantıda sunulan konuşmalarda, Filistin’deki durumun uluslararası toplumun bilinç düzeyinde önemli bir kırılma yarattığı ve bu nedenle kolektif eylemin gerekliliği vurgulanmıştır.

Ortak Bildiri ve Alınan Tedbirler

Lahey Grubu tarafından yayımlanan Bogota Bildirisi, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki eylemlerine karşı alınması öngörülen altı maddelik bir tedbir paketini içermektedir. Bu tedbirler, devletlerin kendi ulusal mevzuatlarına ve uluslararası yükümlülüklerine uygun şekilde uygulamaya koyabilecekleri araçlar olarak tanımlanmıştır.


1. Silah Transferlerinin Engellenmesi: İsrail’e yönelik tüm askeri teçhizat, mühimmat, askeri yakıt ve çift kullanımlı malzemelerin sevkiyatının engellenmesi yönünde bağlayıcı olmayan bir taahhüt beyan edilmiştir. Devletler, yetki alanları dahilinde bu tür malzemeleri taşıyan gemi ve taşıtların geçişini engelleme hakkını saklı tutmuştur.


2. Liman ve Karasuları Denetimi: Bildirinin 2. ve 3. maddelerinde, İsrail'e silah ve askeri malzeme taşıdığına dair risk bulunan tüm gemilerin kara sularına veya limanlara girişine engel olunması gerektiği ifade edilmiştir. Bu önlemlerin uygulanmasında, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS) de dahil olmak üzere uluslararası hukuk kurallarına uygun hareket edilmesi gerektiği belirtilmiştir.


3. Kamu İhaleleri ve Firmaların Denetimi: Bildiri, işgal altındaki Filistin topraklarından doğrudan ekonomik çıkar sağlayan şirketlerle yapılan kamu ihalelerinin ve sözleşmelerin yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulunmuştur. Bu kapsamda devletlerin, İsrail işgalinden fayda sağlayan aktörlerle olan ticari bağlarını sorgulaması gerektiği vurgulanmıştır.


4. Evrensel Yargı Yetkisi Desteği: Bildiride, ciddi uluslararası suçların (soykırım, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar) işlendiği her durumda, ilgili ülke sınırları dışında da yargı yetkisi tesis edilmesini mümkün kılan “evrensel yargı yetkisi” ilkesi desteklenmiştir. Bu ilke çerçevesinde, taraf devletlerin kendi yargı sistemleri veya uluslararası adli merciler aracılığıyla bu suçları kovuşturabileceği belirtilmiştir.


5. Bayrak Taşıyan Gemiler Üzerindeki Yükümlülük: Bildiride, İsrail’e askeri sevkiyat yapan veya bu amaca hizmet eden gemilerin taraf ülkelerin bayrağını taşıması durumunda, bu gemilerin yetkili otoritelerce bayraktan çıkarılabileceği ve tam hesap verebilirliğin sağlanması gerektiği ifade edilmiştir.


6. Siyasi ve Diplomatik Eylem Çağrısı: Taraf devletlerin, uluslararası platformlarda İsrail'in askeri eylemlerine karşı siyasi baskı araçlarını kullanmaları, uluslararası hukuk ihlallerine karşı tutum almaları ve dayanışma beyanlarında bulunmaları gerektiği vurgulanmıştır.


Bildirinin imzalanma süreci kademeli olarak yürütülmektedir. 30 ülkenin hazır bulunduğu Bogota toplantısında bildiriyi başlangıçta 12 ülke imzalamış, diğer ülkelerin katılımı için 20 Eylül 2025 tarihine kadar süre tanınmıştır. Bu tarihin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun açılış gününe denk gelecek şekilde belirlendiği açıklanmıştır.

Türkiye'nin Katılım Süreci ve Hukuki Şerhleri

Türkiye, Lahey Grubu tarafından 15–16 Temmuz 2025 tarihlerinde Bogota’da düzenlenen toplantının ardından yayımlanan Ortak Bildiri’ye 25 Temmuz 2025 tarihinde şerhli şekilde katıldığını Kolombiya Dışişleri Bakanlığı’na ilettiği resmi nota ile bildirmiştir. Katılım beyanı, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı tarafından diplomatik yollarla iletilmiş olup, bildirinin 2. ve 3. maddelerinde yer alan Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne (BMDHS) yapılan atıflara ilişkin çekinceler içerdiği açıkça ifade edilmiştir.


Şerh, yalnızca bildirinin BMDHS’ye gönderme yapan bölümlerine yöneliktir. Türkiye, bu şerhle bildirideki ilgili maddelerin geri kalan kısmını geçerli kabul ettiğini, ancak deniz hukuku konularında bildirinin BMDHS referanslarının Türkiye’nin mevcut uluslararası hukuk tutumunu değiştirmeyeceğini belirtmiştir. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 25 Temmuz tarihinde NTV kanalına verdiği demeçte, Türkiye’nin bildiriyi doğrudan toplantı günü imzalamamış olmasının gerekçesini BMDHS ile ilgili çekincelere dayandırmış, bu hususta uluslararası hukukçularla yapılan danışmalar sonrasında bildirinin şerhli biçimde tanındığını açıklamıştır.


Türkiye'nin bu bildiriyi katılım rezerviyle tanıması, Kolombiya makamlarının resmi internet sitesinde yayımlanarak kamuoyuna duyurulmuştur. Dışişleri Bakanlığı tarafından 19 Temmuz 2025 tarihinde yayımlanan açıklamada, bildirinin içeriğinde yer alan bazı hususların Türkiye’nin uluslararası hukuki yükümlülükleri bakımından kurumlar arası eşgüdüm gerektirdiği ve bu nedenle katılım sürecinin belirli bir hazırlık takvimi çerçevesinde yürütüldüğü belirtilmiştir. Açıklamada ayrıca, bildiride önerilen tedbirlerin büyük çoğunluğunun Türkiye tarafından halihazırda uygulanmakta olduğu vurgulanmıştır.

Türkiye'nin BMDHS’ye İlişkin Tutumu

Türkiye, 10 Aralık 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne (BMDHS) taraf olmayan bir devlettir. Bu tutum, sözleşmenin özellikle Ege Denizi gibi yarı kapalı ve özel coğrafi koşullara sahip denizlerde doğurabileceği sonuçlara ilişkin Türkiye’nin uzun süredir devam eden çekincelerine dayanmaktadır.


Türkiye’nin BMDHS’ye yönelik temel itirazları, sözleşmenin şu üç maddesine yöneliktir:


  • Madde 3: Karasularının genişliğini 12 deniz miline kadar çıkarma yetkisini düzenlemektedir. Türkiye, bu hükmün Ege Denizi’nde uygulanması halinde, Yunanistan’ın denizin yaklaşık %70’ini kapsayacak şekilde karasularını genişletmesinden kaygı duymaktadır.


  • Madde 33: Bitişik bölgeye ilişkin düzenleme içermektedir. Türkiye, bu maddenin, kıyı devletinin yetki alanını aşırı biçimde genişlettiğini değerlendirmektedir.


  • Madde 121: Adaların rejimiyle ilgilidir. Türkiye, bu maddenin Ege Denizi’nde kıyıdaş devletler arasındaki dengeleri olumsuz etkileyeceği kanaatindedir.


Bogota Bildirisi bağlamında da Türkiye, bildiride geçen ve BMDHS’ye referans yapılan 2. ve 3. maddelere özel şerh düşmüş; bu maddelerdeki diğer kısımları ise kabul etmiştir. 

Türkiye’ye Yönelik İddialar ve Resmi Yanıtlar

Bogota Bildirisi’nin yayımlanmasının ardından kamuoyunda, Türkiye’nin bildiriyi başlangıçta imzalamadığı, gelen tepkiler üzerine bu kararını gerekçelendirdiği ve ardından bildiriyi imzaladığı yönünde çeşitli iddialar gündeme gelmiştir. Bu iddialara yönelik olarak, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) ile Dışişleri Bakanlığı tarafından resmi açıklamalar yapılmıştır.


DMM tarafından yapılan açıklamada, sosyal medya mecralarında yayılan bu tür iddiaların kamuoyunu yanıltmaya yönelik açık bir dezenformasyon faaliyeti olduğu belirtilmiştir. Açıklamada, Türkiye’nin Bogota Bildirisi’ne yönelik tutumunun, içeriğinde yer alan BMDHS’ye dair atıflar sebebiyle teknik ve hukuki istişare süreci gerektirdiği, bu nedenle bildirinin toplantı sırasında değil, ancak gerekli değerlendirmelerin tamamlanmasının ardından şerhli biçimde tanındığı ifade edilmiştir.


Benzer şekilde, T.C. Dışişleri Bakanlığı tarafından 19 Temmuz 2025 tarihinde yayımlanan No: 150 sayılı açıklamada, Türkiye’nin bildiriyi desteklemediği yönündeki haberlerin asılsız ve dezenformasyon içerikli olduğu vurgulanmıştır. Açıklamada, uluslararası toplantılarda bildirilerin çoğu zaman belirli bir takvim içinde imzalandığına dikkat çekilmiş; Bogota Bildirisi’ne katılımın 20 Eylül 2025 tarihine kadar açık olduğu ve henüz bildiriyi imzalamayan ülkelerin bulunduğu ifade edilmiştir.


Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında ayrıca, Türkiye’nin bildiride yer alan tedbirlerin büyük kısmını halihazırda uygulamakta olduğu belirtilmiş ve Türkiye’nin Gazze politikasının eksik bilgiyle değerlendirilmemesi gerektiği ifade edilmiştir. Türkiye’nin dış politikasında Filistin meselesinin özel bir öneme sahip olduğu, İsrail’in Gazze’deki askeri eylemlerine karşı uluslararası hukuk ve insan hakları temelinde kararlı bir duruş sergilendiği de açıklamada yer almıştır.

Katılımcı Ülkeler ve Küresel Tepkiler

Bogota Bildirisi, Lahey Grubu çatısı altında toplanan ülkeler arasında ilk aşamada sınırlı sayıda devlet tarafından imzalanmıştır. Toplantıya toplamda 30 ülke temsilcisi katılmış, bildiriyi başlangıçta imzalayan ülkeler arasında Bolivya, Kolombiya, Küba, Endonezya, Irak, Libya, Malezya, Namibya, Nikaragua, Umman, Saint Vincent ve Grenadinler ile Güney Afrika yer almıştır.


Toplantının kapanışında konuşan yetkililer, bildirinin bugüne kadar Gazze savaşı bağlamında devletler tarafından önerilen en kapsamlı çok taraflı girişimlerden biri olduğunu ifade etmiş; bildirinin yalnızca başlangıçta imzalanan 12 ülke ile sınırlı kalmayacağı duyurulmuştur.


Toplantıya katılan bazı uluslararası hukuk uzmanları ve BM yetkilileri, bildirinin insan hakları ihlallerine karşı hukuki çerçevede verilen kolektif bir yanıt niteliği taşıdığını belirtmiştir. BM İşgal Altındaki Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese, zirvede yaptığı konuşmada, Filistin meselesinin küresel düzeyde bir farkındalık yarattığını ve bunun devletlerin eylemlerine yansıdığını ifade etmiştir.

Bildirinin Uygulanma Perspektifi 

Bogota Bildirisi, taraf devletlerin yükümlülükleri doğrultusunda çeşitli önlemleri kendi egemenlik alanları içinde uygulamaya koymalarını öngören bir deklarasyon niteliği taşımaktadır. Bildiri, bağlayıcı bir eylem planı içermemektedir; her bir ülke, bildiride yer alan altı tedbiri kendi iç hukuk düzenlemeleri ve uluslararası yükümlülükleri çerçevesinde değerlendirme yetkisine sahiptir.


Bildirinin uygulanmasına ilişkin herhangi bir ortak izleme mekanizması ya da raporlama sistemi belirlenmemiştir. Bunun yerine, devletlerin liman, kara suları ve kamu ihaleleri gibi egemenlik alanlarına giren konularda nasıl hareket edecekleri tamamen kendi takdirlerine bırakılmıştır. Her ülke, bildiride belirtilen hükümleri kendi yetki alanına uygun olarak uygulamakta serbesttir. Bu yönüyle bildirinin hukuki bağlayıcılığı değil, politik ve etik çağrısı ön plandadır.

Bibliographies

Al Jazeera. "Hague Group Announces Steps to Hold Israel Accountable in Bogota Summit." 16 Temmuz 2025. Erişim 31 Temmuz 2025. https://www.aljazeera.com/news/2025/7/16/hague-group-announces-steps-to-hold-israel-accountable-in-bogota-summit.


Anadolu Ajansı. "DMM'den Türkiye'nin Lahey Grubunun Bogota Bildirisine Tepkiler Üzerine Katıldığı İddialarına İlişkin Açıklama." 31 Temmuz 2025. Erişim 31 Temmuz 2025. https://www.aa.com.tr/tr/gundem/dmmden-turkiyenin-lahey-grubunun-bogota-bildirisine-tepkiler-uzerine-katildigi-iddialarina-iliskin-aciklama/3645855.


Anadolu Ajansı. "Hague Group to Host Emergency Ministerial Meeting in Colombia on Gaza Genocide." 31 Temmuz 2025. Erişim 31 Temmuz 2025. https://www.aa.com.tr/en/americas/hague-group-to-host-emergency-ministerial-meeting-in-colombia-on-gaza-genocide/3593654.


Anadolu Ajansı. "Türkiye, Lahey Grubunun İsrail'e Karşı Alınacak Önlemlere İlişkin Bogota Bildirisine Katıldı." 31 Temmuz 2025. Erişim 31 Temmuz 2025. https://www.aa.com.tr/tr/gundem/turkiye-lahey-grubunun-israile-karsi-alinacak-onlemlere-iliskin-bogota-bildirisine-katildi/3645394.


Anadolu Ajansı. "Türkiye Joins Hague Group's Joint Statement on Palestine." 31 Temmuz 2025. Erişim 31 Temmuz 2025. https://www.aa.com.tr/en/middle-east/turkiye-joins-hague-group-s-joint-statement-on-palestine/3645453.


Daily Sabah. "Türkiye Signs Hague Group Declaration on Palestine." Erişim 31 Temmuz 2025. https://www.dailysabah.com/politics/diplomacy/turkiye-signs-hague-group-declaration-on-palestine.


T.C. Dışişleri Bakanlığı. "No: 150, Lahey Grubu'nun Bogota'daki Toplantısı Sonucunda Kabul Edilen Ortak Bildiri'ye Yönelik Tutumumuz Hk." Erişim 31 Temmuz 2025. https://www.mfa.gov.tr/no_-150_-lahey-grubu-nun-bogota-daki-toplantisi-sonucunda-kabul-edilen-ortak-bildiri-ye-yonelik-tutumumuz-hk.tr.mfa.


TRT Haber. "Türkiye'nin Lahey Grubunun Bogota Bildirisine Tepkiler Üzerine Katıldığı İddialarına İlişkin Açıklama." 31 Temmuz 2025. Erişim 31 Temmuz 2025. https://www.trthaber.com/haber/gundem/turkiyenin-lahey-grubunun-bogota-bildirisine-tepkiler-uzerine-katildigi-iddialarina-iliskin-aciklama-915369.html.

You Can Rate Too!

0 Ratings

Author Information

Avatar
Main AuthorEdanur KarakoçJuly 31, 2025 at 11:21 AM

Summary

Lahey Grubu, 15–16 Temmuz 2025 tarihlerinde Bogota’da düzenlediği toplantıda, İsrail’in Filistin’deki ihlallerine karşı altı maddelik bir önlem bildirisi kabul etti. Bildiride silah transferlerinin engellenmesi, liman ve karasularının denetlenmesi ve evrensel yargı yetkisinin desteklenmesi gibi tedbirler sıralandı. Türkiye, bildiriyi 25 Temmuz 2025’te Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne yapılan atıflara şerh düşerek imzaladı. Kamuoyundaki “tepkiler üzerine imzalandı” iddialarını resmi makamlar dezenformasyon olarak nitelendirdi.

Contents

  • July 31, 2025

    Bildirinin Amacı

  • July 31, 2025

    Toplantının Düzenlenme Süreci

  • July 31, 2025

    Ortak Bildiri ve Alınan Tedbirler

  • July 31, 2025

    Türkiye'nin Katılım Süreci ve Hukuki Şerhleri

  • July 31, 2025

    Türkiye'nin BMDHS’ye İlişkin Tutumu

  • July 31, 2025

    Türkiye’ye Yönelik İddialar ve Resmi Yanıtlar

  • July 31, 2025

    Katılımcı Ülkeler ve Küresel Tepkiler

  • July 31, 2025

    Bildirinin Uygulanma Perspektifi

Ask to Küre