Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun Gazze Misyonu (2025), Freedom Flotilla Coalition (FFC) ile Thousand Madleens to Gaza (TMTG) organizasyonlarının birleşmesiyle oluşturulmuş uluslararası bir sivil deniz misyonudur. Misyonun temel amacı, Gazze Şeridi’ne yönelik yaklaşık 18 yıldır süren deniz ablukasını delmek, bölgeye doğrudan insani yardım ulaştırmak ve bu ablukayı uluslararası kamuoyunun gündemine taşımak olmuştur. Filonun amiral gemisi “Vicdan (Conscience)” olarak belirlenmiştir.

_{Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun Vicdan (Conscience) gemisi - (Freedom Flotilla Coalition)}

Oluşum Süreci ve Koalisyonun Birleşimi

Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition – FFC) ile Thousand Madleens to Gaza (TMTG) organizasyonu, 2025 yılı Eylül ayında ortak bir deniz misyonu düzenleme kararı almış ve bu kararı 16 Eylül 2025 tarihinde yayımlanan basın açıklamasıyla duyurmuştur. Bu açıklamada, birleşmenin temel amacının İsrail’in Gazze’ye yönelik “yasa dışı ve ölümcül” olarak tanımlanan ablukasını kırmak olduğu belirtilmiştir. Bildiride, “tek bir filo ve tek bir misyon” ilkesine bağlı olarak FFC ile TMTG’nin güçlerini birleştirdiği, iki girişimin ortak hareket edeceği ifade edilmiştir.

Koalisyonun ikinci açıklaması 27 Eylül 2025 tarihinde yayımlanmıştır. Bu bildiride, İtalya’nın Sicilya Adası’ndaki Catania kentinden toplam 10 geminin denize açılacağı duyurulmuştur. Filoda 20’den fazla ülkeden yaklaşık 70 kişinin yer aldığı, bu kişiler arasında Belçika, Danimarka, Avrupa Birliği, İrlanda, Fransa, İspanya ve ABD parlamentolarından seçilmiş 9 milletvekilinin bulunduğu belirtilmiştir.

Açıklamada ayrıca, misyonun Handala, Madleen ve Conscience gibi önceki Özgürlük Filosu gemilerinin devamı niteliğinde olduğu ve önceki yıllarda gerçekleştirilen deniz seferlerinin bu görev için bir temel oluşturduğu vurgulanmıştır. Koalisyonun ortak bildirisinde, “Her gemi, ablukaya doğrudan bir meydan okuma ve Filistin halkının özgür yaşama hakkını savunma beyanıdır.” ifadesine yer verilmiştir.

Katılımcılar ve Gemiler

Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun (FFC) 2025 Gazze misyonu, farklı ülkelerden gelen yaklaşık 100 sivilin katılımıyla yürütülmüştür. Filoda yer alan katılımcılar arasında doktorlar, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve sivil toplum temsilcileri bulunmuştur.

Koalisyonun açıklamasına göre filoda 11 gemi yer almıştır. Gemilerin isimleri şu şekildedir:

Abd Elkarim Eid, Al-Awda, Alaa Al-Najjar, Anas Al-Sharif, Vicdan (Conscience), Gaza Sunbird, Ghassan Kanafani, Leila Khaled, Milad, Soul of My Soul, Umm Saad.

Amiral gemi konumundaki Vicdan (Conscience), hem teknik kapasitesi hem de önceki saldırılarda (2 Mayıs 2025 Malta açıklarındaki İHA saldırısı) hasar almasının ardından yeniden göreve hazırlanması nedeniyle filonun sembolü hâline gelmiştir.

Koalisyonun açıklamalarında, bu gemilerde insani yardım ve tıbbi malzemelerin taşındığı, aynı zamanda sağlık çalışanlarının ve medya temsilcilerinin de bulunduğu belirtilmiştir. Yardımlar arasında bebek maması, ilaç, tıbbi ekipman ve temel sağlık malzemeleri yer almıştır.

Katılımcıların tümü sivil statüde olup, misyonun “askerî olmayan, insani nitelikte bir eylem” olduğu vurgulanmıştır. Filonun bu yönü, önceki Özgürlük Filosu ve Sumud Filosu operasyonlarının devamı niteliğinde olmuştur.

Rota ve Seyir Aşamaları

Yola Çıkış

Filo 27 Eylül 2025 tarihinde İtalya’nın Sicilya Adası’ndaki Catania kentinden denize açılmıştır. FFC’nin basın açıklamasında, filonun San Giovanni Li Cuti limanından 10 gemiyle hareket ettiği, bu gemilerde 20’den fazla ülkeden 70’e yakın sivilin bulunduğu bildirilmiştir.

Ayrıca, 30 Eylül 2025 tarihinde “Conscience” adlı amiral geminin İtalya’nın Otranto limanından ayrıldığı ve Gazze’ye doğru seyre başladığı duyurulmuştur. Geminin uğurlanması sırasında çok sayıda Filistin destekçisi Otranto kıyısında toplanmış, insani yardım görevi taşıyan gemi “Filistin’e özgürlük” sloganlarıyla uğurlanmıştır.

Akdeniz Aşaması

1 Ekim 2025 itibarıyla Conscience gemisinin tamir süreci sonrası yeniden sefere çıktığı ve 2 Ekim’de Girit açıklarına ulaştığı bildirilmiştir. Girit çevresinde yapılan seyir, aynı zamanda diğer gemilerin filo düzeni oluşturması için bekleme noktası olmuştur.

3 Ekim 2025 tarihinde, Özgürlük Koalisyonu Filosu’nun toplam 11 gemiyle birleştiği açıklanmıştır. FFC’nin Anadolu Ajansı üzerinden yaptığı bilgilendirmede, bu birleşmenin ardından filonun Girit açıklarından Gazze’ye doğru ilerlemeye başladığı ve gemilerde yaklaşık 100 kişinin bulunduğu belirtilmiştir.

5 Ekim itibarıyla filo, Mısır’ın İskenderiye kenti açıklarına ulaşmıştır. Bu aşamada filonun, İsrail ordusunun müdahalesi açısından “orta riskli” olarak tanımlanan bir bölgeye ilerlediği ifade edilmiştir.

Kritik Aşama

6 Ekim 2025 tarihinde, Özgürlük Filosu Koalisyonu Sözcüsü Huwaida Arraf, filonun Gazze’ye yaklaşık 238 deniz mili (yaklaşık 440 kilometre) uzaklıkta bulunduğunu ve hedeflerinin 10 Ekim’de Gazze kıyılarına ulaşmak olduğunu açıklamıştır. Arraf, aynı zamanda İsrail müdahalesi ihtimaline karşı “yüksek alarm” durumunda olduklarını bildirmiştir.

7 Ekim akşamı itibarıyla filo, Gazze kıyılarına 150 deniz mili (yaklaşık 277 kilometre) mesafeye kadar yaklaşmıştır. FFC’nin açıklamasına göre, bu nokta geçmişteki filolara yönelik İsrail müdahalelerinin gerçekleştiği “kritik bölge” olarak tanımlanmıştır. Filonun konum bilgileri, FFC’nin resmi Telegram kanalında düzenli olarak paylaşılmış ancak ilerleyen saatlerde bu yayınlar kesilmiştir.

İsrail'in Müdahalesi ve Uluslararası Tepkiler (8 Ekim 2025)

Müdahalenin Gerçekleşmesi

8 Ekim 2025 sabahının erken saatlerinde İsrail donanması, Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun (FFC) Gazze’ye doğru ilerleyen gemilerine uluslararası sularda müdahale etmiştir. FFC ve Anadolu Ajansı kaynaklarına göre, saldırı Gazze kıyılarından yaklaşık 120 deniz mili (220 kilometre) uzaklıkta, uluslararası deniz sahasında gerçekleşmiştir.

_{İsrail, Özgürlük Filosu Koalisyonu'ndaki gemileri uluslararası sularda yasa dışı şekilde ele geçiriyor, 8 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)}

İlk olarak Gaza Sunbird, Alaa Al-Najjar ve Anas Al-Sharif adlı gemilerin hedef alındığı bildirilmiştir. FFC’nin açıklamasına göre saldırı yerel saatle 04.34’te başlamış, İsrail askerleri gemilere çıkarak mürettebatı alıkoymuştur. Bu gemilerde bulunan doktorlar, gazeteciler ve sivil gönüllülerden oluşan ekiplerin akıbetine ilişkin ilk saatlerde iletişim kesilmiştir.

Koalisyon tarafından yapılan basın açıklamasında, saldırı sırasında yaklaşık 110.000 ABD doları değerinde ilaç, solunum cihazı ve beslenme ekipmanı taşıyan insani yardımın da el konulduğu bildirilmiştir. FFC, bu yardımın Gazze’deki hastanelere ulaştırılmak üzere hazırlanmış olduğunu açıklamıştır.

Saldırı sırasında filodaki diğer sekiz gemiyle bağlantı da kısa süre içinde kopmuştur. Canlı yayın yapan gemilerde, İsrail donanmasına ait hücumbotların çevrelediği görüntüler aktarılmış; kısa süre sonra yayınlar kesilmiş, gemilerle olan uydu bağlantısı devre dışı kalmıştır.

FFC’nin basın grubundan yapılan açıklamada, “Gemilerimiz yasa dışı kuşatma altında. Kameralar devre dışı kaldı ve gemilere askeri personel çıktı. Gemiyle iletişimimiz koptu.” ifadeleri kullanılmıştır. Koalisyon İsrail’in “uluslararası hukuku ihlal ettiğini” belirterek, gemilere el koymanın “keyfi gözaltı ve yasa dışı müdahale” anlamına geldiğini açıklamıştır. Kanadalı “Canadian Boat to Gaza” temsilcisi David Heap, açıklamasında şu ifadeyi kullanmıştır: “İsrail’in bu gemilerdeki uluslararası gönüllüleri alıkoyma yetkisi yoktur. Bu açıkça uluslararası hukukun ihlalidir ve Uluslararası Adalet Divanı’nın insani erişim kararına aykırıdır.”

_{İsrail, Özgürlük Filosu Koalisyonu'ndaki gemileri uluslararası sularda yasa dışı şekilde ele geçiriyor, 8 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)}

İsrail'in Açıklaması

İsrail Dışişleri Bakanlığı, aynı gün sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “deniz ablukasını yasa dışı şekilde ihlal etmeye çalışan bir filoya müdahale edildiğini” doğrulamıştır. Açıklamada, “Gemiler ve yolcular İsrail’deki bir limana transfer edilmiştir. Tüm yolcular güvende ve sağlık durumları iyidir. Kısa sürede sınır dışı edilmeleri beklenmektedir.” ifadeleri yer almıştır.

Müdahale Sonrası Diplomatik ve Hukuki Süreçler

Aşdod Limanı’na Transfer ve İlk İşlemler

İsrail ordusunun 8 Ekim 2025 sabahı uluslararası sularda gerçekleştirdiği müdahalenin ardından, Özgürlük Filosu Koalisyonu’na (FFC) ait amiral gemi Vicdan ile birlikte toplam 8 tekne, aynı gün akşam saatlerinde Aşdod (Usdud) Limanına getirilmiştir. Anadolu Ajansı’nın haberine göre, İsrail kuvvetleri tarafından sabah saatlerinde ele geçirilen gemiler ve aktivistler limana giriş yaptıktan sonra güvenlik birimleri tarafından karaya çıkarılmıştır.

Hak örgütü Adalah, AA’ya yaptığı açıklamada, avukatlarının alıkonulan aktivistlerle görüşmek üzere limana girdiğini bildirmiştir. Açıklamada, aktivistlerin Aşdod Limanı’ndaki işlemlerinin ardından Necef bölgesindeki Ketziot Hapishanesi’ne nakledilmelerinin beklendiği, işlemlerin erken tamamlanması durumunda ertesi gün itibarıyla Göç Mahkemesi’ne çıkarılabilecekleri belirtilmiştir.

Adalah’ın açıklamasında ayrıca, İsrail’in Vicdan gemisi ve beraberindeki teknelere yönelik saldırısının uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulanmış; bu gemilerdeki katılımcıların çoğunun doktor, hemşire ve gazeteci olduğu, saldırının Gazze’ye yönelik yasa dışı ablukayı delmeyi amaçlayan bir insani yardım misyonuna yapıldığı ifade edilmiştir.

Türk Milletvekillerinin Durumu ve Diplomatik Girişimler

Filoda bulunan Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca ve Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, İsrail tarafından alıkonulanlar arasındadır. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Genel Kurul’da yaptığı açıklamada üç milletvekilinin derhal serbest bırakılması çağrısında bulunmuş ve “Gemide 21 Türk vatandaşımız var, 3’ü milletvekili arkadaşlarımız. En kısa zamanda Türkiye’ye getirilmeleri için her türlü girişimde bulunulmuştur.” demiştir.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Gazze’ye uygulanan hukuk ve insanlık dışı ablukayı kırmak amacıyla yola çıkan Özgürlük Filosu’na uluslararası sularda gerçekleştirilen müdahale, korsanlık eylemidir. Aralarında Türk vatandaşlarının da bulunduğu sivil aktivistlerin derhal serbest bırakılması için gerekli tüm girişimler başlatılmıştır.” ifadeleri kullanılmıştır.

9 Ekim 2025 tarihinde Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, İsrail tarafından el konulan teknelerde bulunan üç Türk milletvekilinin Türkiye’ye dönmek üzere Azerbaycan’a hareket ettiklerini açıklamıştır. Keçeli, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda “Diğer Türk vatandaşlarının da yarın özel bir uçak seferiyle Türkiye’ye gelmesi için çalışmalar sürmektedir.” ifadelerini kullanmıştır.

Diğer Ülke Vatandaşlarının Durumu

Özgürlük Filosu’nda yer alan Fransa’nın Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi milletvekilleri Alma Dufour ve Farida Amrani, 9 Ekim 2025’te serbest bırakılmıştır. Dufour, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, kendisiyle birlikte serbest kalan Amrani’nin durumunu doğrulamış; “Fransız Milletvekili Melissa Camara dahil 150 mürettebat üyesi hâlâ İsrail’in elinde.” ifadesini kullanmıştır.

Aynı dönemde İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, 10 İtalyan vatandaşının alıkonulduğunu açıklamış ve İsrail’e “vatandaşlarımızın bireysel haklarına saygı gösterme” çağrısında bulunmuştur.

Malezya Başbakanı Enver İbrahim, saldırıyı “şiddetle kınadığını” belirterek, “Gazze halkına yardım taşıyan insani yardım gemilerine el konulması insan hakları ve insan onurunun temel ilkelerine aykırıdır.” açıklamasını yapmıştır. Malezya Dışişleri Bakanlığı da aralarında 9 Malezya vatandaşının bulunduğu aktivistlerin güvenliği ve derhal serbest bırakılmaları için girişimlerin sürdüğünü bildirmiştir.

Güney Kore Dışişleri Bakanlığı da aynı gün yaptığı açıklamada, Özgürlük Filosu’na katılan Güney Kore vatandaşı Kim Ah-hyun’un serbest bırakılması için İsrailli makamlarla temasların sürdüğünü duyurmuştur.

Uluslararası Tepkiler

Hamas tarafından yapılan açıklamada, “Siyonist işgal donanmasının uluslararası sularda Özgürlük Filosu aktivistlerini alıkoyması, işgalin uluslararası dayanışmacılara yönelik kara siciline eklenen yeni bir korsanlık eylemidir.” ifadeleri yer almıştır. Açıklamada, kaçırılan aktivistlerin hayatı ve güvenliğinden tamamen İsrail’in sorumlu olduğu belirtilmiş, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum acilen harekete geçmeye çağrılmıştır.

Aynı haberde, Özgürlük Filosu Türkiye Temsilcisi Beheşti İsmail Songür, “İsrail ordusunun uluslararası sularda bir kez daha korsanlık yaptığını” belirtmiş ve Vicdan gemisinde Gazze’de en az üç hastaneyi işletebilecek sayıda doktor ve medikal malzeme bulunduğunu ifade etmiştir.

Bu açıklamaların ardından, Adalah örgütü, İsrail makamlarından Aşdod Limanı’na getirilen yaklaşık 145 aktivistle derhal görüşme talebinde bulunmuş; ancak avukatlara limana giriş izni verilmediğini açıklamıştır.

Aktivistlerin Serbest Bırakılmala ve Dönüş Süreci

8 Ekim 2025 tarihinde İsrail donanmasının uluslararası sularda gerçekleştirdiği müdahalenin ardından alıkonulan Özgürlük Filosu Koalisyonu (FFC) üyeleri arasında bulunan üç Türk milletvekili serbest bırakılmıştır. Yeni Yol Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca ve Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, İsrail’in başkenti Tel Aviv’de bulunan Ben Gurion Havalimanı’ndan Azerbaycan Havayolları’na ait uçakla öğle saatlerinde Bakü’ye gitmiş, daha sonra Bakü’den İstanbul’a hareket ederek 22.20’de İstanbul Havalimanı’na inmişlerdir.

Milletvekilleri, İstanbul Havalimanı’nın VIP salonunda aileleri, Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, TBMM Türkiye–Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya ile partililer ve vatandaşlar tarafından karşılanmıştır.

Aynı gün, Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi milletvekilleri Alma Dufour ve Farida Amrani de İsrail tarafından serbest bırakılmıştır. Dufour, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, kendisi ve Amrani’nin serbest kaldığını bildirmiş, ayrıca “Fransız Milletvekili Melissa Camara dahil 150 mürettebat üyesi hâlâ İsrail’in elinde.” ifadesini kullanmıştır. Dufour, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron üzerindeki baskının artırılması çağrısında bulunmuş, alıkonulan diğer aktivistlerin de serbest bırakılması gerektiğini belirtmiştir.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, 10 Ekim sabahı yaptığı açıklamada, “İsrail tarafından el konulan Özgürlük Filosu’na ait teknelerde bulunan 18 vatandaşımız, düzenlenen özel bir uçak seferiyle bu öğleden sonra ülkemize geliyorlar. Söz konusu seferle 21 ülkeden toplam 94 aktivisti tahliye ediyoruz.” ifadelerini kullanmıştır. Aynı gün ilerleyen saatlerde, İsrail tarafından uluslararası sularda saldırıya uğrayıp alıkonulan Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition - FFC)’na bağlı teknelerdeki aktivistler Türkiye’ye getirilmiştir. Türk Hava Yolları (THY) tarafından tahsis edilen özel uçak, Ürdün’den havalanarak İstanbul Havalimanı’na ulaşmıştır.

Anadolu Ajansı’nın aktardığı bilgilere göre, filodaki gemilerde yer alan 18’i Türk, 76’sı yabancı uyruklu olmak üzere toplam 94 aktivist, İstanbul’a getirilmiştir. Aktivistler, İstanbul Havalimanı VIP Salonu’nda aileleri, bazı yetkililer ve vatandaşlar tarafından karşılanmıştır.

Apronda düzenlenen karşılama töreninde, TBMM Türkiye–Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir ve Türk Hava Yolları yetkilileri aktivistleri çiçeklerle karşılamıştır. Aktivistler, işlemlerinin ardından otobüslerle havalimanı önüne götürülmüştür.

_{İstanbul'a dönen aktivistler, 10 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)}

İsrail’in Özgürlük Filosu Koalisyonu’na Saldırısına Yönelik Protestolar

Türkiye’de Gerçekleştirilen Gösteriler

İsrail’in 8 Ekim 2025 sabahı Özgürlük Filosu Koalisyonu’na (Freedom Flotilla Coalition – FFC) bağlı Vicdan gemisine uluslararası sularda düzenlediği saldırı, Ankara’da protesto edilmiştir. Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) üyeleri, ABD Büyükelçiliği önünde toplanarak saldırıyı kınamıştır. Göstericiler, “Özgür Filistin için İsrail’e tam ambargo” ve “İnsanlığın umudu Özgürlük Filosu’na saldırılar kabul edilemez” yazılı pankartlar taşımıştır.

Grup adına açıklama yapan Hüseyin Yavuz Öztürk, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının yanı sıra insani yardımların girişini engelleyerek “açlığı bir silah olarak kullandığını” belirtmiştir. Öztürk, Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) kararlarına rağmen İsrail’in uluslararası hukuku tanımadığını vurgulamıştır. Açıklamada, “Özgürlük Filosu’ndaki ve Sumud Filosu’ndaki kardeşlerimize yapılanlar ortadadır. Özgürlük Filosu’ndaki aktivistleri ve Sumud direnişçilerini selamlıyoruz.” ifadeleri yer almıştır.

Gösteriye katılan Küresel Sumud Filosu aktivisti Zeynel Abidin Özkan, “Dünyadaki tüm devletler siyonizme teslim oldukça, Gazze’deki kan ve gözyaşı dinmeyecektir.” demiştir. Grup, açıklamaların ardından slogan atarak alandan ayrılmıştır.

_{İsrail'in Özgürlük Filosu Koalisyonu'ndaki gemilere saldırısı İstanbul'da protesto ediliyor, 9 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)}

İstanbul'da, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı öncülüğünde Levent’teki İsrail Başkonsolosluğu önünde geniş katılımlı bir protesto düzenlenmiştir. Katılımcılar, Türk ve Filistin bayrakları taşıyarak “Katil İsrail hesap verecek”, “Filistin halkı yalnız değildir” ve “İstanbul’dan Hamas’a bin selam” sloganlarını atmıştır.

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) İstanbul İl Başkanı Mehmet Yaroğlu, yaptığı açıklamada “Vicdan Gemisi’ni bir kez daha ele geçirseler, onlarca Vicdan Gemisi ile yine geleceğiz.” demiştir. Yaroğlu, Mavi Marmara seferinde hayatını kaybeden aktivistleri anarak, İsrail hapishanelerindeki Türk vatandaşlarının durumuna dikkat çekmiştir.

Kevser Eğitim Vakfı Genel Başkanı ve Sumud Filosu aktivisti Ferhat Çalışye, Gazze’nin “zulme boyun eğmeyen bir direniş simgesi” olduğunu ifade etmiştir.

Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür, “Vicdan gemisindeki 92 kişi ile bu gemiye eşlik eden 8 gemideki 55 kişi Aşdod Limanı’na çekildi. Orada elleri kelepçelendi, üzerlerine postallarla basıldı.” demiştir. Songür, “Bu abluka denizden kırılacak.” ifadelerini kullanmıştır.

Filonun Amerikalı üyesi, emekli albay ve eski diplomat Mary Ann Wright, “Gemilerdeki herkesin amacı Gazze’deki ablukayı kırmak ve açlığı durdurmaktı.” açıklamasında bulunmuştur. Program, dua edilmesiyle sona ermiştir.

_{İsrail'in Özgürlük Filosu Koalisyonu'ndaki gemilere saldırısı İstanbul'da protesto ediliyor, 9 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)}

Bursa'da İHH Bursa Şubesi tarafından 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen gösteride, çok sayıda kişi İsrail aleyhine slogan atmıştır. Basın açıklamasını okuyan İHH Bursa Yürütme Kurulu Üyesi Enes Bayram, “Bu sabah 05.34’te İsrail donanması 8 askeri gemi ve helikopterle Vicdan gemisine saldırdı. 92 gönüllü gözaltına alındı.” demiştir.

Bayram, İsrail’in 1948’den bu yana Filistin topraklarında hukuk tanımadığını vurgulamış ve “Gazze’deki abluka kırılmalıdır.” çağrısında bulunmuştur. Etkinlik dua edilerek sona ermiştir.

Çanakkalede, Filistin’e Destek Platformu tarafından “Vicdanlar Susturulamaz” temasıyla düzenlenen yürüyüşte, yaklaşık 500 kişi Necip Paşa Camisi’nde kılınan yatsı namazının ardından Kordon Boyu’nda yürüyüş gerçekleştirmiştir. Grup adına açıklama yapan İHH Çanakkale Şube Başkanı Numan Yaşar, “Katil İsrail, yardım götürenlere dahi silah sıkmıştır.” ifadelerini kullanmıştır. Katılımcılar, yürüyüşün ardından dua edip temsili nöbet tutmuştur.

Avrupa’daki Protestolar

İsrail’in Özgürlük Filosu’na yönelik saldırısı, 9 Ekim 2025 günü İtalya’nın çeşitli kentlerinde protesto edilmiştir. Başkent Roma, Milano, Napoli ve Salerno şehirlerinde binlerce kişi Filistin halkına destek gösterisinde bulunmuştur.

_{İtalya'da, İsrail'in Özgürlük Filosu Koalisyonu'na saldırısı protesto ediliyor, 9 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)}

Roma’da Kolezyum önünde toplanan kalabalık, “Her şeyi engelliyoruz” ve “Soykırım dursun” yazılı pankartlarla yürüyüş yapmıştır. Katılımcılar, “Filistin’e özgürlük”, “Nehirden denize özgür Filistin”, “Siyonist devlet İsrail” ve “Meloni istifa” sloganlarını atmıştır. Milano’daki yürüyüşe 5 binden fazla kişi katılmış, kortejin geçtiği güzergâhta trafik akışı durdurulmuştur.

_{İtalya'da, İsrail'in Özgürlük Filosu Koalisyonu'na saldırısı protesto ediliyor, 9 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)}

Paris’teki Cumhuriyet Meydanı’nda yerel saatle 18.30’da toplanan göstericiler, İsrail’in hem Küresel Sumud Filosu’na hem de Özgürlük Filosu Koalisyonu’na yönelik saldırılarını protesto etmiştir. Eylemciler, “Macron: Soykırımı durdur” ve “Özgür Filistin” yazılı pankartlar taşımış, alıkonulan tüm aktivistlerin serbest bırakılması çağrısında bulunmuştur.

Gösteride, Avrupa Parlamentosu’nun Filistin asıllı Fransız Milletvekili Rima Hassan, AP Milletvekili Emma Fourreau, LFI Milletvekili Marie Mesmeur ve doktor André Pascal gibi isimler yer almıştır. Katılımcılar, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutuklulara dikkat çekmiş ve dilek fenerleri gökyüzüne bırakılmıştır.

Londra’da Başbakanlık Ofisi önünde düzenlenen anma etkinliğinde, Gazze Şeridi’nde hayatını kaybeden Filistinliler için mumlar yakılmış ve fotoğraflar taşınmıştır. Göstericiler, ateşkes çağrısında bulunarak “Gazze’de 67 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiğini” hatırlatmıştır.

Tüm Aktivistlerin Serbest Bırakılması (12 Ekim 2025)

12 Ekim 2025 tarihinde, Özgürlük Filosu Koalisyonu ve Binlerce Madleen filosuna ait tüm katılımcıların serbest bırakıldığı açıklanmıştır. Adalah’ın duyurusuna göre, alıkonulan 145 aktivistin tamamı İsrail hapishanelerinden çıkarılarak Ürdün üzerinden ülkelerine gönderilmiştir.

İsrail vatandaşı ve aynı zamanda başka ülkelerin vatandaşlığını taşıyan iki kadın aktivist, Huvevde (Huwaida) Arraf ve Zohar Chamberlain Regev, son olarak serbest bırakılan kişiler arasında yer almıştır. Bu kişilerin İsrail polisi tarafından yargısız biçimde tutulduğu, daha sonra serbest bırakıldıkları bildirilmiştir.

Serbest bırakılma süreci sonrasında İsrailli hak örgütü Adalah, gözaltı döneminde yaşanan kötü muamelelere dair delilleri toplamaya başlamıştır. Bu süreç, uluslararası hukuk örgütleri tarafından da gözlemlenmiştir.

Filonun uluslararası sularda durdurulması ve yolcuların zorla İsrail’e götürülmesi, uluslararası deniz hukuku ve insancıl hukuk açısından ihlal niteliği taşımaktadır. İnsan hakları kuruluşları, olayın “barışçıl sivillere yönelik silahlı saldırı” ve “insani yardım taşıyan gemilere el koyma” fiilleri nedeniyle uluslararası suç teşkil ettiğini belirtmiştir.