Herakleia Antik Kenti
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Kapıkırı Köyü’nde, Bafa Gölü’nün kıyısında gizemli bir antik kent var: Herakleia. Bir zamanlar denizle bağlantısı olan bu şehir, Menderes Nehri’nin getirdiği alüvyonlarla körfezini kaybetmiş ve göl kıyısında kalmış. İsmini, Yunan mitolojisindeki ünlü kahraman Herakles’ten alıyor. Ama burada sadece kahramanlık hikâyeleri değil, aynı zamanda tapınaklar, tiyatrolar, kaya resimleri ve surlarla çevrili koca bir şehir seni bekliyor.
(Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)
Kentin Kısa Tarihi
Herakleia’nın geçmişi oldukça eskiye dayanıyor. M.Ö. 8. yüzyılda “Latmos” adıyla biliniyordu. Daha sonra Helenistik dönemde şehrin etrafına 65 kule ile güçlendirilmiş 6,5 km uzunluğunda surlar yapıldı. İskender İmparatorluğu, Seleukoslar ve Roma dönemlerinden geçti. Denizle bağlantısı kesilince ticaret gücünü kaybetti ama Hristiyan keşişler için gizlenme yeri oldu.
Önemli Yapılar
Athena Tapınağı: Şehre hâkim bir tepe üzerinde yer alır. M.Ö. 3. yüzyılda yapılan Dor düzenindeki bu tapınak, Tanrıça Athena’ya adanmıştır.
Agora: Şehrin ticaret merkeziydi. İki katlı yapısıyla dikkat çeker.
Bouleuterion: Şehir meclisinin toplandığı bina.
Endymion Kutsal Alanı: Mitolojiye göre Ay Tanrıçası Selene’nin âşık olduğu çoban Endymion’un hikâyesine adanmıştır.
Tiyatro: Kentin eğlence ve gösteri yeri.
Nekropol: Hellenistik dönemden kalma mezar alanı.
Kaya Resimleri: Latmos Dağları’nda 170 adet bulunmuştur. Günlük yaşamdan sahneler çizer, erkekler çıplak, kadınlar etek veya önlükle betimlenmiştir.
(Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)
Doğal ve Tarihi Özellikleri
Herakleia, kayalık ve engebeli bir arazide kurulmuştur. Hippodamos şehir planına göre yapılmış sokaklar birbirini dik keser. Bafa Gölü manzarası, tarihi dokuyla birleşerek eşsiz bir görünüm sunar.