Mem u Zin Türbesi
Cizre’nin tarihi dokusu içinde yer alan Mem u Zin Türbesi, sadece bir türbe değil; aynı zamanda çok ünlü bir aşk hikâyesinin de sembolüdür. Bu türbe, Cizre’nin güneyinde, Dağkapı Mahallesi’nde bulunan Abdaliye Medresesi’nin altında yer alır.
Türbenin içinde üç mezar bulunur: Mem, Zin ve Bekir’in mezarları. Bu üç kişinin hikâyesi, Kürt edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Mem u Zin Destanı ile dünyaya yayılmıştır. Hikâyeye göre, Mem ile Zin birbirini çok sever, ancak kavuşamazlar. Bekir ise bu iki sevgilinin kavuşmasını engelleyen kişidir. Bu nedenle türbede onların üçü de yan yana yatmaktadır.
(Yapay Zeka ile Oluşturuldu)
Türbenin Özellikleri
Türbeye, Abdaliye Medresesi’nin avlusundan dokuz basamakla inilir. Türbe doğu-batı yönünde uzanan dikdörtgen bir plana sahiptir. Üzeri sivri beşik tonoz denilen kemer şeklinde bir örtüyle kapatılmıştır. İçerisi kuzeydeki küçük bir pencereden ışık alır.
Medreseyi 1437 yılında Emir Abdal yaptırmıştır. Günümüze mescit, türbe ve bazı medrese bölümleri ulaşabilmiştir. Türbenin duvarlarında, ziyaretçilerin dikkatini çeken eski yazılar ve mezar taşlarında kitabeler vardır. Bunlardan birinde “ölümü 854’te (1450-1451) Allah onu ve tüm Müslümanlara rahmet etsin” yazmaktadır.
(Yapay Zeka ile Oluşturuldu)
Mem u Zin Hikâyesi
Mem u Zin, halk arasında “ilahi aşk”ın simgesi olarak bilinir. Hikâye, Cizre Beyi Emir Zeynuddin döneminde yaşanır. Mem ile Zin birbirine sevdalıdır, ama türlü engeller yüzünden kavuşamazlar. Bekir adlı kişi, onların aşkını engeller. Bu acıklı olay, halk arasında yüzyıllar boyunca anlatılmış ve bir edebi esere dönüşmüştür. Bugün türbeyi ziyaret edenler, hem tarihe tanıklık eder hem de bu ünlü aşkın izlerini görürler.
(Yapay Zeka ile Oluşturuldu)