1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, dünya genelinde işçilerin mücadeleleri ve emek hareketinin kazanımlarını anmak üzere her yıl 1 Mayıs’ta kutlanan uluslararası bir bayramdır. Küresel ölçekte “Uluslararası İşçi Günü” veya “İşçi Bayramı” olarak da bilinen bu gün, pek çok ülkede resmî tatil olup işçilerin birlik ve dayanışmasının simgesi haline gelmiştir. Türkiye’de de Emek ve Dayanışma Günü adıyla anılan 1 Mayıs, 2009 yılında çıkarılan bir yasayla ulusal bayram ve genel tatil günü ilan edilmiştir.
100 Yıl Arayla 1 Mayıs'ı Kutlayan Vatandaşlar (Yapay zeka tarafından oluşturulmuştur.)
Tarihçesi
19.yüzyılda Sanayi Devrimi’nin yarattığı ağır çalışma koşullarına karşı işçi sınıfının örgütlenmesiyle birlikte, günde sekiz saat çalışma talebi etrafında kitlesel eylemler ortaya çıktı. 1 Mayıs 1886’da Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzbinlerce işçinin katıldığı yaygın grev ve gösteriler düzenlenerek sekiz saatlik iş günü hakkı talep edildi.Bu eylemler sırasında Chicago şehrinde meydana gelen ve “Haymarket Olayı” 【1】 olarak bilinen çatışmada birkaç kişi hayatını kaybetti; bu olay uluslararası işçi hareketi için sembolik bir önem kazandı.
1889 yılında Paris’te toplanan uluslararası işçi örgütleri kongresi (İkinci Enternasyonal), Chicago’daki Haymarket Olayı’nın anısına 1 Mayıs gününü tüm dünyada işçilerin birlik ve mücadele günü olarak kutlama kararı aldı. Bu çağrı doğrultusunda 1 Mayıs 1890’da başta Avrupa ve Amerika olmak üzere birçok ülkede ilk kitlesel İşçi Bayramı mitingleri gerçekleştirildi ve böylece 1 Mayıs’ın her yıl düzenli olarak anılması geleneği doğmuş oldu. 1904’te Amsterdam’da toplanan Uluslararası Sosyalist Kongre, 1 Mayıs’ta tüm ülkelerde sekiz saatlik işgünü talebi ve diğer işçi sınıfı talepleri için gösteriler yapılması ve mümkün olan yerlerde iş bırakılması yönünde çağrı yayınlayarak bu günü evrensel bir dayanışma eylemi olarak pekiştirdi
Dünya Genelinde Kutlanışı
Günümüz itibarıyla 1 Mayıs, dünya genelinde 160’tan fazla ülkede işçi bayramı ya da benzer adlarla resmî tatil olarak kutlanmaktadır.Birçok ülkede 1 Mayıs günü işçiler ve sendikalar tarafından meydanlarda yürüyüşler, mitingler ve çeşitli etkinlikler düzenlenmekte; emekçiler çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve sosyal hakların genişletilmesi yönündeki taleplerini dile getirmektedir. Avrupa, Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde 1 Mayıs genel tatil olarak kabul edilirken, ABD ve Kanada gibi bazı ülkelerde işçi bayramı benzeri kutlamalar Eylül ayının ilk Pazartesi gününde yapılmakta; Birleşik Krallık ve İrlanda gibi ülkelerde ise Mayıs ayının ilk Pazartesi günü resmî tatil ilan edilmektedir. 20. yüzyıl boyunca 1 Mayıs, özellikle sosyalist ve komünist yönetim altındaki ülkelerde en önemli bayramlardan biri haline gelmiştir. Sovyetler Birliği, Çin, Küba ve Doğu Bloku ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede 1 Mayıs, devlet törenleri ve geniş katılımlı geçit törenleriyle kutlanmış; işçiler ve emekçiler kadar askerî güç gösterilerinin de yer aldığı bu resmi kutlamalar o toplumların çalışma ideallerini yansıtmıştır. Öte yandan bazı kültürlerde aynı tarihte kutlanan geleneksel Bahar Bayramı (Mayıs Yortusu) etkinlikleri de bulunmakla birlikte, modern çağda 1 Mayıs denildiğinde genel olarak işçi dayanışması odaklı kutlamalar kastedilmektedir.
Dünya Genelinde 1 Mayıs Kutlamaları. (AA)
Türkiye'deki Gelişimi
Osmanlı Devleti ve Erken Cumhuriyet Dönemi
Osmanlı İmparatorluğu’nda işçi örgütlenmesinin en güçlü olduğu merkezlerden Selanik’te 1911 yılında tütün, liman ve pamuk işçilerinin katılımıyla 1 Mayıs gösterisi düzenlenmiş; ertesi yıl ilk kez İstanbul’da 1 Mayıs kutlaması gerçekleştirilmiştir. 1921 yılında İstanbul’un işgal altında olduğu koşullarda dahi işçiler 1 Mayıs’ı kutlamak üzere izinsiz gösteriler yapmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının hemen ardından, 1923 yılında 1 Mayıs günü resmen “İşçi Bayramı” ilan edilerek yasal statü kazanmıştır. Ne var ki 1924’te hükümet kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasaklamış; 1925’te çıkarılan Takrir-i Sükûn Kanunu【2】 ile her türlü grev, sendika ve gösteri faaliyetiyle birlikte 1 Mayıs etkinlikleri de tamamen engellenmiştir. İzleyen yıllarda sınırlı ve denetimli kutlamalara zaman zaman izin verilmiş, 1935 yılında ise çıkarılan Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun ile 1 Mayıs, politik içeriğinden arındırılarak “Bahar Bayramı” adıyla resmî tatil günü ilan edilmiştir.
Türkiye'de ilk 1 Mayıs Kutlamaları. 1 mayıs 1921 (AA)
1970’ler Sendikal Hareketlerin Güçlenmesi
Çok partili hayata geçiş ve sendikal hareketlerin canlanmasıyla birlikte, uzun bir aradan sonra 1976 yılında İstanbul Taksim Meydanı’nda geniş katılımlı bir 1 Mayıs mitingi düzenlendi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu 【3】 (DİSK) öncülüğünde gerçekleşen bu miting, 1930’lu yıllardan sonraki ilk kitlesel İşçi Bayramı kutlaması oldu. 1977 yılında yine Taksim Meydanı’nda toplanan yüz binlerce kişinin katıldığı miting, Türkiye tarihinin en büyük 1 Mayıs kutlaması olarak başladı; ancak etkinliğin sonuna doğru kalabalığa nereden geldiği bilinmeyen silah seslerinin açılması ve oluşan panik büyük bir izdihama yol açtı. Yaşanan olaylar sonucunda 34 kişi yaşamını yitirdi ve bu trajik hadise tarihe “Kanlı 1 Mayıs”【4】 olarak geçti. 1978’de 1 Mayıs, yine Taksim Meydanı’nda yüz binlerin katılımıyla anıldı; ancak 1979’da sıkıyönetim idaresi İstanbul’da gösteri yapılmasına izin vermeyerek sokağa çıkma yasağı ilan etti. Resmî yasağa rağmen 1979 yılında İstanbul sokaklarında küçük gruplar halinde izinsiz 1 Mayıs gösterileri yapılmaya devam etti. 1980 yılı 1 Mayıs’ı ise ancak Mersin’de sınırlı bir katılımla kutlanabildi.
12 Eylül 1980 Askeri Darbe Sonrası
Askerî darbesi sonrasında ülkedeki tüm kitlesel etkinliklerle birlikte 1 Mayıs kutlamaları da yasaklandı. Darbe yönetiminin ilk icraatlarından biri olarak, daha önce “Bahar ve Çiçek Bayramı” adıyla resmî tatil olan 1 Mayıs günü genel tatiller listesinden çıkarıldı ve bu tarihte herhangi bir kutlama yapılmasına uzun süre izin verilmedi. 1980’ler boyunca 1 Mayıs, Türkiye’de resmî ya da açık kitlesel etkinliklerle anılamadı. 1990’lı yıllarda sendikal hareketin ve demokratik ortamdaki görece iyileşmenin etkisiyle 1 Mayıs kutlamaları kademeli olarak yeniden gündeme geldi. 1996 yılında İstanbul’da, Taksim yasağı nedeniyle Kadıköy’de yapılan büyük 1 Mayıs mitingine on binlerce kişi katıldı; gösterinin ilk dakikalarında polisin ateş açması sonucu 3 işçi hayatını kaybetti ve ardından yaşanan gerginlik, döneminin önemli olaylarından biri olarak hafızalara kazındı. Bu elim olay sonrasında uzun yıllar İstanbul’da merkezi 1 Mayıs mitinglerine izin verilmezken, kutlamalar sembolik ve küçük çaplı anmalar şeklinde devam etti.
2000’ler ve Sonrası Dönem
2007 yılında, 1977’deki olayların 30. yıl dönümünde, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları 1 Mayıs’ı yeniden Taksim Meydanı’nda anmak istediler. Ancak güvenlik güçlerinin müdahaleleri neticesinde o yıl İstanbul’da geniş çaplı çatışmalar yaşandı ve yüzlerce kişi gözaltına alındı. Bu gelişmelerin ardından hükümet, Nisan 2008’de 1 Mayıs’ın adını “Emek ve Dayanışma Günü” olarak resmi literatürde kabul ettiğini duyurdu. 22 Nisan 2009 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde alınan kararla 1 Mayıs günü, 1981’den sonra ilk kez ulusal çapta resmî tatil ilan edildi. 2009’dan itibaren Türkiye’nin pek çok ilinde 1 Mayıs yeniden açık ve kitlesel kutlamalarla anılmaya başlandı. 2010 yılında yaklaşık 140 bin kişinin katılımıyla 1 Mayıs kutlamalarının Taksim Meydanı’nda yapılması, 32 yıl aradan sonra İstanbul’da gerçekleşen en geniş katılımlı resmi İşçi Bayramı kutlaması oldu. 2011 ve 2012 yıllarında da İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelinde 1 Mayıs barışçıl gösterilerle kutlanmaya devam etti.
2013 yılına gelindiğinde, Taksim Meydanı’nda süren yayalaştırma projesi ve güvenlik endişeleri gerekçe gösterilerek meydanda 1 Mayıs kutlamalarına tekrar izin verilmedi. Bu tarihten sonra özellikle İstanbul’da 1 Mayıs kutlamaları için alternatif mekânlar kullanılmaya başlandı; bazı yıllarda gösteriler Yenikapı veya Maltepe miting alanlarında gerçekleştirilirken, Taksim’e çıkmak isteyen gruplar ile güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşandı ve çok sayıda kişi gözaltına alındı. Günümüzde 1 Mayıs, Türkiye’de sendikalar, meslek odaları ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde hemen her yıl geniş katılımlı miting ve etkinliklerle kutlanmaya devam etmekte; işçilerin talepleri kamuoyu gündemine taşınmaktadır.
Türkiye'den 1 Mayıs Manzaraları (AA)
Günümüzdeki Önemi
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, aradan geçen on yıllara rağmen hem dünya genelinde hem de Türkiye’de çalışma hayatı açısından büyük bir anlam taşımayı sürdürmektedir. Pek çok ülkenin resmi tatil takviminde yer alan bu gün, işçi haklarına dair tarihsel mücadelenin hatırlanmasının yanı sıra güncel sorunların dile getirilmesi için de önemli bir fırsat sunmaktadır. Her yıl 1 Mayıs’ta düzenlenen etkinlik ve gösteriler, işsizlik, düşük ücret, güvencesiz çalışma ve iş güvenliği gibi konulara dikkat çekerek emekçilerin taleplerini görünür kılmaktadır. Bu yönüyle Emek ve Dayanışma Günü, küreselleşen dünyada emekçiler arasında uluslararası dayanışma ruhunu canlı tutan ve sosyal adalet arayışını sembolleştiren bir gün haline gelmiştir. İşçi hareketinin geçmişte elde ettiği kazanımların anıldığı ve yeni kuşaklara aktarıldığı 1 Mayıs kutlamaları, günümüz toplumlarında çalışma hayatının ve işçi haklarının önemini vurgulamaya devam etmektedir.