17. Yüzyıl Osmanlı Evi Müzesi, Türkiye’nin Bursa ilinde, Osmangazi ilçesi sınırları içinde yer alan ve 17. yüzyıl Osmanlı sivil mimarisini yansıtan tarihî bir konut yapısıdır. Müze; dönemin konut düzenini, mimari anlayışını ve gündelik yaşam pratiklerini özgün plan şeması ve korunmuş iç mekân düzenlemeleriyle yansıtan bir örnek olarak işlev görmektedir.
Konum ve Çevresel Bağlam
17. Yüzyıl Osmanlı Evi Müzesi, Bursa’nın Muradiye semtinde, Muradiye Külliyesi ve çevresindeki tarihî doku içerisinde yer almaktadır. Yapı, Osmanlı döneminde saray çevresi ve üst düzey yöneticilerin ikamet ettiği bir yerleşim alanı içinde konumlanmıştır. Bu çevresel bağlam, evin mimari nitelikleri ve plan düzeniyle birlikte değerlendirilmesini mümkün kılmaktadır.
İnşa Tarihi ve Tarihsel Gelişim
Yapının inşa tarihi, mimari özellikleri ve tarihî belgeler ışığında 17. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Kaynaklarda, evin bulunduğu parselde daha önce Sultan II. Murad’a ait bir köşkün yer aldığı, bu köşkün Fatih Sultan Mehmed’in doğum yeri olduğu yönünde bilgiler bulunduğu belirtilmektedir.【1】 Mevcut yapının ise bu köşkün yerine veya yakın bir konumda, 17. yüzyılda inşa edildiği kabul edilmektedir.
Cumhuriyet döneminde yapı, kültürel mirasın korunması amacıyla 1946 yılında kamulaştırılmıştır. Kamulaştırmanın ardından çeşitli dönemlerde onarım ve restorasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir. İlk kapsamlı restorasyon sonrasında yapı 1958 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. Daha sonraki yıllarda 1973, 1992 ve 2005 tarihlerinde yeni restorasyon ve teşhir-tanzim çalışmaları yapılmış, bu çalışmaların ardından müze yeniden düzenlenerek ziyarete açılmıştır.
Mimari Özellikler
Plan ve Yapım Tekniği
17. Yüzyıl Osmanlı Evi Müzesi; bodrum, zemin ve birinci kat olmak üzere üç katlı bir yapıdır. Taş temel üzerine inşa edilen yapının zemin kat duvarları ağırlıklı olarak taş malzeme ile örülmüştür. Üst katlarda ise ahşap hatıllar arasında tuğla dolgu kullanıldığı görülmektedir.
Yapı, geleneksel Osmanlı konut mimarisinde sıkça rastlanan eyvanlı sofa plan tipine sahiptir. Sofalar, odalar arasında hem dolaşım alanı hem de günlük yaşamın sürdüğü ortak mekânlar olarak tasarlanmıştır.
Cephe ve Dış Mekân Düzenlemesi
Yapının cephelerinde Bursa sivil mimarisine özgü unsurlar yer almaktadır. Ahşap çıkmalar, kemerli pencere açıklıkları ve üst katlarda dışa taşkın düzenlemeler dikkat çekmektedir. Batı cephesinde yer alan avlu, yapının ana girişine ulaşımı sağlamaktadır. Avlu içerisinde kesme taş ve mermer yalaklı bir çeşme bulunmaktadır.
İç Mekân Düzenlemesi ve Süsleme
Zemin kat, daha çok kışlık yaşam alanları ve servis mekânları olarak düzenlenmiştir. Birinci kat ise konuk kabulü ve günlük yaşamın sürdüğü ana yaşam alanlarını içermektedir. Bu katta yer alan ve “baş oda” olarak adlandırılan mekân, yapının en süslü bölümüdür.
Baş odada ahşap tavan, dolap kapakları ve duvar yüzeylerinde kalem işi bitkisel ve çiçek motifleri yer almaktadır. Bu süslemeler, 17. yüzyıl Osmanlı bezeme anlayışını yansıtan özgün örnekler arasında değerlendirilmektedir.

Müzenin İç Kısmı (Kültür Portalı)
Müze İşlevi ve Sergileme Anlayışı
17. Yüzyıl Osmanlı Evi, müze olarak düzenlenirken yapının özgün planı ve mimari kimliği korunmuştur. Müze, Osmanlı döneminde bir konutun mekânsal organizasyonunu ve yaşam biçimini yansıtacak şekilde düzenlenmiştir. Yapıda sergilenen unsurlar, dönemin konut kültürünü tanıtmayı amaçlamaktadır. Müze, Bursa’daki Osmanlı sivil mimarisinin gelişimini belgeleyen önemli örneklerden biri olarak kültürel miras kapsamında değerlendirilmektedir.


