Abant Gölü, Türkiye’nin Batı Karadeniz bölgesinde, Bolu ili sınırlarında, Mudurnu ilçesinin 18 km kuzeydoğusunda yer alan doğal bir tatlı su gölüdür. 1328–1350 metre rakımda, Abant Dağları üzerinde oluşmuş tektonik ve heyelan kökenli bir göl olup yüzey alanı yaklaşık 125–127 hektar, en derin noktası ise 18 metredir.
Göl, çevresindeki dağlık arazi, orman ve su kaynaklarıyla birlikte 1988 yılında "Tabiat Parkı" ilan edilmiş; 9 Haziran 2022 tarihinde ise "Milli Park" statüsüne kavuşmuştur.
Abant Gölü (Pexels)
Jeolojik ve Hidrolojik Yapı
Abant Gölü, Abant Deresi vadisinin heyelan kütlesiyle kapanması sonucu oluşmuş doğal bir set gölüdür. Bulunduğu alan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın batısında, Gerede segmentine yakın konumlanmıştır. Yıl boyunca kar, yağmur ve küçük dereciklerle beslenen göl, fazla sularını Abant Deresi aracılığıyla Büyüksu Çayı’na boşaltır. Kış aylarında göl yüzeyi tamamen donabilmektedir.
Flora (Bitki Çeşitliliği)
Abant Gölü çevresi, Karadeniz ve İç Anadolu iklim kuşaklarının geçiş zonunda yer alması ve topografik çeşitlilik göstermesi nedeniyle zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Göl ve yakın çevresinde yaklaşık 1305 bilimsel olarak tanımlanmış bitki türü tespit edilmiştir; bunlardan 50’den fazlası endemiktir.
Orman Florası
- İğne yapraklılar: Karaçam (Pinus nigra), sarıçam (Pinus sylvestris), Uludağ göknarı (Abies bornmülleriana), doğu ladini (Picea orientalis)
- Geniş yapraklılar: Meşe (Quercus spp.), kayın (Fagus orientalis), gürgen (Carpinus betulus), kavak (Populus tremula), dişbudak (Fraxinus spp.), kestane (Castanea sativa)
Çalı ve Otsu Bitkiler
- Fındık (Corylus avellana), ardıç (Juniperus spp.), ormangülü (Rhododendron spp.), alıç (Crataegus spp.), çobanpüskülü (Ilex aquifolium), kuşburnu (Rosa canina), böğürtlen, ısırgan, sarmaşık, nane, eğrelti, papazkülahı ve atkuyruğu gibi türler göl çevresinde yayılış göstermektedir
Endemik Bitkiler
- Crocus abantensis (Abant çiğdemi): Yalnızca göl çevresindeki yüksek platolarda yetişir. Avrupa Doğal Yaşamı ve Yaşam Alanlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi) kapsamında koruma altındadır.
- Ornithogalum pascheanum, Poa asiae-minoris: Dünya üzerinde yalnızca Abant’ta yetiştiği bilinen nadir türlerdir.
Sucul Bitki Toplulukları
Göl kıyısında yer alan sucul makrofitler arasında şunlar yer alır:
- Kamış (Phragmites australis), semerotu (Schoenoplectus lacustris), sarı nilüfer (Nuphar lutea), beyaz nilüfer (Nymphaea alba), suotu (Potamogeton natans), su mercimeği (Lemna minor), camışotu (Juncus articulatus), sucivanperçemi (Myriophyllum spicatum) ve halkalı sucivanperçemi (M. verticillatum)
Fauna (Hayvan Çeşitliliği)
Abant Gölü ve çevresi, barındırdığı karasal ve sucul ekosistemlerle birçok omurgalı ve omurgasız türe ev sahipliği yapmaktadır.
Memeliler
- Endemik: Muscardinus avellanarius abanticus (Abant fındık faresi), yalnızca bu bölgede tespit edilmiştir.
- Diğer türler: Kızıl geyik, karaca, ayı, kurt, tilki, çakal, tavşan, gelincik, sincap ve su samuru. Su samurları, habitat kaybı nedeniyle nesli tehlike altında olan türler arasında sayılmaktadır
Balıklar
- Salmo trutta fario var. abanticus (Abant alası): Göl ekosistemine özgü endemik bir alabalık türüdür ve bilimsel literatürde tanımlanmıştır. Neslinin korunması için kontrollü sportif avcılığa izin verilmektedir.
Amfibiler ve Sürüngenler
- “Küçük taraklı semender” (bilimsel adı henüz sistematik literatürde netleştirilememiştir): Sadece Abant Gölü çevresinde gözlemlenmiş olup, dünya çapında başka bir lokalitede kaydedilmemiştir.
Kuşlar
- Su kuşları: Yaban ördeği, yaban kazı, sakarmeke, karabatak, turna, balıkçıl
- Yırtıcı kuşlar: Şahin, doğan, kaya kartalı, kara akbaba, baykuş
- Diğer türler: Alakabak, toygar, puhu, karatavuk, bülbül, gökdoğan, ispinoz, saka.
Kelebekler
- Bölgede nesli tehdit altında olan Apollo kelebeği (Parnassius apollo) ve Kafkas fisto kelebeği (Zerynthia caucasica) yaşamaktadır.
Ekolojik Kalite ve Çevresel Göstergeler
Yapılan makrofit çalışmaları ve su kalitesi izleme verilerine göre Abant Gölü, orta düzeyde besin zenginleşmesi (ötröfikasyon) göstermektedir. Göldeki makrofit yoğunluğu özellikle yaz ve sonbahar dönemlerinde artmakta, bazı türlerin baskın hale geldiği gözlemlenmektedir.
Ölçülen Değerler
- Makrofit İndeksi (MI): 2,85
- Ekolojik Kalite Oranı (EKO): 0,52 (orta kalitede)
- Su sıcaklığı ortalaması: 11,5 °C
- pH: 7,5–8,2 arasında değişmekte
- Çözünmüş oksijen: 8–12 mg/L
- Elektriksel iletkenlik: ortalama 219–230 µS/cm
- Ağır metaller: Cd, Pb, Cr, Hg tespit edilmiştir (bazı dönemlerde tehlikeli sınırları zorlamaktadır).
Koruma Durumu ve Tehditler
- Abant Gölü, 1988’de tabiat parkı; 2022’de milli park ilan edilmiştir.
- Göl, ötröfikasyon açısından “Hassas Alan” olarak tanımlanmıştır
Başlıca tehditler
- Aşırı otlatma → bitki örtüsünde tahribat
- Otel ve yol inşaatları → habitat kaybı
- Günübirlik turizm → atık ve baskı artışı
- Kaçak avcılık ve balık türü dışsal müdahaleleri → biyolojik denge bozulması
Limnolojik ve Su Kalitesi Değerlendirmeleri
Abant Gölü'nün fizikokimyasal değişkenleri (sıcaklık, çözünmüş oksijen, pH, iletkenlik vb.) mevsimsel olarak farklılık göstermektedir. Ortalama sıcaklık 10–12 °C, pH 7.5–8.0 arasındadır. Yapılan çalışmalarda gölde kadmiyum, kurşun ve cıva gibi ağır metallerin varlığı saptanmıştır. Bu unsurların plankton ve su organizmalarındaki birikimi mevsimlere göre değişmektedir.
Makrofit analizlerine göre Abant Gölü’nün ekolojik kalitesi "iyi", besin zenginliği ise "orta düzeyde" olarak değerlendirilmiştir. 2015 yılında yapılan ölçümlerde Makrofit İndeksi (MI) 2,85; Ekolojik Kalite Oranı (EKO) 0,52 olarak bulunmuştur.
Koruma ve Yönetim
Göl ve çevresi, 1988’de tabiat parkı ilan edilerek koruma altına alınmış; 2022’de ise Türkiye’nin 48. milli parkı olmuştur. 2003 yılından itibaren “uzun devreli gelişme planı” kapsamında alanın korunması, turizm baskısının yönetilmesi ve sürdürülebilir kullanımı hedeflenmektedir.
Başlıca tehditler; aşırı otlatma, kaçak avcılık, sucul ortamlara dışsal tür salımı ve kontrolsüz turizm faaliyetleridir. Özellikle günübirlik turizm ve otel inşaatları bitki örtüsüne zarar vermektedir. Göl, 2015 yılında ötrofikasyon riski nedeniyle “Hassas Alan” ilan edilmiştir.
Abant Gölü (Youtube)
Turizm ve İnsan Etkisi
Abant Gölü, 1920’li yıllarda keşfedilmiş; 1930’lardan itibaren turistik bir değer olarak tanıtılmıştır. Atatürk’ün 1934 yılında Bolu ziyaretinde Abant'a ilgi göstermesi, bölgenin tanıtımında etkili olmuştur.
Günümüzde göl çevresi doğal peyzajın yanı sıra konaklama tesisleri, yürüyüş yolları, tabiat müzesi, seyir terasları, restoran ve kafeteryalar, çadırlı kamp alanı ve sportif olta balıkçılığı gibi imkânlarla zenginleştirilmiştir. Yıl boyunca ziyaretçi çeken milli park, özellikle kış ve bayram dönemlerinde yoğun talep görmektedir. 2023 yılında 571.162 kişi tarafından ziyaret edilmiştir.
Ziyaretçilerin göle girişleri, 2023 yılı itibarıyla HGS sistemi ile kontrol altına alınmıştır. Göl çevresinde mangal ve odun ateşi yakılması yasaktır; yalnızca gazlı veya elektrikli ocak kullanımına izin verilmektedir.