Açık Piyasa İşlemleri (APİ), merkez bankalarının para politikasını uygulamak amacıyla piyasadan menkul kıymet alıp satmasıdır. Bu işlemler genellikle merkez bankası ile bankalar arasında gerçekleşir ve para arzını, faiz oranlarını ve likiditeyi kontrol etmeye yardımcı olur.
Açık Piyasa İşlemlerinin Amaçları
- Likidite Yönetimi: Bankacılık sistemindeki fazla veya yetersiz likiditeyi dengelemek.
- Faiz Oranlarını Etkilemek: Kısa vadeli faiz oranlarını hedeflenen seviyelerde tutmak.
- Para Arzını Kontrol Etmek: Enflasyon ve ekonomik büyüme üzerinde etkili olmak.
- Para Politikası Sinyali Vermek: Piyasaya merkez bankasının politikası hakkında mesaj vermek.
Açık Piyasa İşlemlerinin Türleri
Doğrudan (Kesin) Satım İşlemleri
Merkez bankaları, piyasada kalıcı likidite fazlası olduğunda, söz konusu fazla likiditeyi çekmek için açık piyasa portföylerindeki kıymetleri bankalara veya aracı kurumlara satmaktadırlar. Bunun karşılığında kuruluşlar, ellerindeki likiditeyi merkez bankasına kalıcı olarak devretmektedirler. Yani merkez bankalarının doğrudan satım yapmaları durumunda bankaların ve aracı kurumların toplam rezervleri azaltılmış olmaktadır.
Ters Repo (Geri Alım vaadiyle Satım) İşlemleri
Ters repo işlemi, genellikle piyasada geçici likidite fazlası olduğu durumlarda, fazla likiditenin çekilmesi amacıyla yapılan bir işlemdir. Bu işlemde, merkez bankası portföyündeki kıymetleri, açık piyasa işlemleri yapmaya yetkili kuruluşlara, işlem tarihinde sözleşme yaparak işlem valöründe belirlenen fiyat üzerinden, ilerideki bir tarihte geri almak taahhüdüyle satmaktadır. Geri alım fiyatı, işleminin valöründe belirlenmektedir. İşleme taraf kuruluş da işlem vadesinde ters repo işlemine konu kıymeti merkez bankasına satmayı taahhüt etmektedir. Böylece işlem valöründe piyasadan çekilen likidite işlem vadesinde yeniden piyasaya dönmektedir.
Doğrudan (Kesin) Alım İşlemleri
Merkez bankaları, likiditenin kalıcı olarak istenilen düzeylerden az olması durumunda, piyasadaki likidite ihtiyacını sağlamak için bankalardan ve aracı kurumlardan kıymet almakta ve karşılığında bu kuruluşlara likidite aktarmaktadır. Doğrudan alım işlemleri kapsamında ikincil piyasada bankalardan ve aracı kurumlardan menkul kıymet satın alınabilmesine rağmen, merkez bankası bağımsızlığının bir yansıması olarak TCMB’nin de aralarında olduğu çoğu merkez bankası birincil piyasadan alım yapmamaktadır.
Repo (Geri Satım vaadiyle Alım) İşlemleri
Repo işlemi, genellikle piyasada likidite sıkışıklığının geçici olduğu durumlarda, bankacılık sistemi likiditesinin geçici süre için artırılması amacıyla kullanılmaktadır. Bu işlemde, merkez bankası açık piyasa işlemleri yapmaya yetkili kuruluşlardan, işlem tarihinde sözleşme yaparak işlem valöründe belirlenen fiyat üzerinden, ilerideki bir tarihte geri satmak taahhüdüyle kıymet satın almaktadır. Geri satım fiyatı, alış işleminin valör tarihinde belirlenmektedir. İşleme taraf kuruluş da işlem vadesinde repo işlemine konu kıymeti satın almayı taahhüt etmektedir. Böylece işlem valöründe piyasaya verilen likidite işlem vadesinde piyasadan çekilmektedir.
Depo (vadeli Mevduat) Alımı ve Satımı
Merkez bankaları para politikası uygulamasında önemli bir işleve sahip olan depo alım/satım işlemleri çerçevesinde önceden ilan ettikleri faiz oranlarından işlem yaparak gecelik vadede para piyasası faiz oranlarının belirli bir bant içinde oluşmasını hedeflemektedirler. Bu çerçevede, merkez bankaları, para piyasasında gecelik vadede faizler üst sınıra ulaştığında, açık piyasa işlemleri çerçevesinde bankalara teminat karşılığında likidite vererek, faizler çok düştüğünde ise bankalardan mevduat alarak faizlerin aşırı dalgalanmasının önüne geçmeye çalışmaktadırlar.
Likidite Senetleri İhraç/erken İtfa
Merkez bankaları para politikalarının etkinliğini artırmak amacıyla, piyasadaki fazla likiditenin çekilmesine yönelik olarak likidite senedi ihraç etmektedirler. Likidite senetleri ikincil piyasada da alınıp satılabilen bir araç olup, merkez bankaları gerekli görmeleri halinde likidite senetlerini geri satın alabilmektedirler.

