Ad hominem (argumentum ad hominem), mantıksal olamayan bir serbest safsata türüdür. Genellikle, bir önerme ya da argümana cevap vermek yerine, önermeyi yapan kişiyi (kişiliğini, tutumlarını, geçmişte beyan ettiği fikirleri) eleştirerek konuyu saptırmak suretiyle gerçekleştirilir. Ad hominem safsatasının biçimi şu şekildedir;
- a, α argümanını sunar.
- a, kişisel olarak kötü bir insandır.
- Dolayısıyla α argümanı kabul edilmemelidir.
Bu biçimdeki bir karşı argüman, α argümanının içeriğine ilişkin bir cevap niteliği taşımamaktadır.
Tarihçe
Ad-argumentum safsatalarına, antik çağda, Aristoteles'in metinlerinde【1】 rastlanılmaktadır. Ad-argumentum'lar 17. yüzyılda John Locke【2】 tarafından yeniden tartışmaya açılmıştır. 18. Yüzyılda Locke'un sınıflandırması büyük oranda geçerliliğini korurken 19. yüzyılda Richard Whately, Arthur Schopenhauer, gibi düşünürler tarafından yeniden ele alınmıştır. Ad hominem de bu dönemlerde terimleştirilmiştir.

Filozof Büstleri (Pixabay)
Etimoloji
Latince bir terim olan argumentum ad hominem, kişiye yönelik argüman anlamına gelmektedir. Alev Alatlı tarafından adam karalama safsatası【3】 olarak adlandırılmıştır.
Ad Hominem Türleri
Ad Hominem, başlıca circumstantial ad hominem, tu quoque, abusive ad hominem, poisoning the well olmak üzere çeşitli gruplara ayrılabilir.
Nitelikli Kişi Karalama Safsatası (Circumstantial Ad Hominem)
Nitelikli kişi karalama safsatası, kişinin cevabını argüman yerine karşıdakinin argüman karşısındaki durumuna yönelttiği safsata türüdür.【4】 Aşağıdaki şema【5】 ile açıklanabilir.
- a, sonucu A önermesi olan α argümanını savunur.
- a, geçmişte A olmayan önermeye (A') bağlı olduğunu ima eden bir eylem gerçekleştirmiştir.
- Bu nedenle a, kötü bir kişidir.
- Bu nedenle a'nın α argümanı kabul edilmemelidir.
Örnek: Doktorum bana fazla kahve içmenin sağlığa zararlı olduğunu söyledi. Geçen gün kendisini kahve içerken gördüm demek ki kahve içmek sağlığa zararlı değil.
Sen de Safsatası (Ad Hominem Tu Quoque)
Sen de safsatası, kişinin argümana cevap vermek yerine, muhatabının, argümanıyla ilişkili olumsuz bir özelliğine vurgu yaparak konuyu saptırması olarak tanımlanmaktadır.
Örnek: - Beslenmek için hayvanları öldürmemeliyiz. - Tabağında biftek varken bunu nasıl söylersin!
Poisoning the Well Safsatası
Poisoning the Well, tartışmalarda taraflardan birinin, karşı tarafın argümanlarını sunmadan önce güvenilirliğini sorgulayarak onu peşinen geçersiz kılmaya çalıştığı safsata türüdür.
Özünde bu safsata, tartışmanın daha başında bir kişinin sosyal konumu, geçmişi veya grup aidiyeti gibi genel özelliklerine dayanarak onun görüş bildirme hakkını ortadan kaldırmayı amaçlar. Bu tür bir argüman, kişisel bir saldırı içermese de karşı tarafın konu hakkında konuşmaya ehil olmadığını öne sürerek onun tartışmaya katılımını gayrimeşru kılmaya çalışır ve bu yönüyle "susturma" etkisi yaratır. 【6】 Örneğin, bir kişinin yalnızca erkek olması nedeniyle kürtaj konusunda konuşamayacağını ileri sürmek ya da bir akademisyeni askerlik yapmamış olması sebebiyle askeri stratejiler hakkında yorum yapmaya ehil görmemek bu safsataya örnektir.【7】

