Amele Taburları, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti'nin cephe gerisindeki lojistik ve altyapı ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla oluşturulan özel askeri birliklerdir. Bu taburlar, savaşın topyekûn niteliği kazanmasıyla birlikte muharip birliklere destek olmak maksadıyla kurulmuştur. Osmanlı Ordusu'nda Amele Taburları, özellikle gayrimüslimlerden ve 20-45 yaş aralığı dışındaki Müslümanlardan ile harp esirlerinden teşkil edilmiştir.
Osmanlı askerlik sisteminde bir dönüşümün parçası olarak ortaya çıkan Amele Taburları, özellikle 1909 sonrası dönemde gayrimüslimlerin askerlik hizmetine alınmasıyla gündeme gelen "gayri musallah" (silahsız) hizmet uygulamasının bir yansımasıdır. Bu taburlar, cephedeki askerlere her türlü harp malzemesinin ikmalini sağlamak, arızalı malzemenin tahliyesini gerçekleştirmek ve genel olarak geri bölgedeki tüm destek faaliyetlerini icra etmekle görevlendirilmiştir. Faaliyetleri arasında demiryolları ve karayolları ağını genişletmek, bakım ve onarımlarını yapmak, yakıt temini için odun kesmek ve taşımak, vagon ve kamyonlardan tahmil-tahliye işlemleri yapmak, erzak taşımak, çekirge ile mücadele etmek ve ziraat işleri yer almıştır. Bu birliklerin oluşturulmasıyla Osmanlı Devleti, artan askeri ihtiyaçlarını karşılamayı ve cephe gerisi hizmetleri etkin bir şekilde sürdürmeyi amaçlamıştır.
Amele Taburlarının Oluşturulması ve Hukuki Temelleri
Osmanlı Devleti'nde Amele Taburlarının oluşturulması, Birinci Dünya Savaşı'nın getirdiği olağanüstü koşullar ve artan insan gücü ihtiyacının bir sonucudur. Bu taburlar, savaş öncesinde başlayan ve savaşla birlikte hız kazanan askerlik sistemi dönüşümünün bir parçası olarak ortaya çıkmıştır.
Asker Alma Meselesi ve Gayrimüslimlerin Askerlik Hizmeti
Osmanlı İmparatorluğu'nda gayrimüslimlerin askerlik hizmetine alınması meselesi, uzun bir evrim süreci geçirmiştir. 1909 yılındaki askerlik kanunu ile gayrimüslim tebaanın da askerlik hizmetine dahil edilmesi önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu tarihten itibaren gayrimüslimler de orduya çağrılmış, ancak genellikle "gayri musallah" yani silahsız olarak geri hizmetlerde görevlendirilmişlerdir. Amele Taburları, bu uygulamanın Birinci Dünya Savaşı sırasındaki en belirgin örneklerinden biri haline gelmiştir. Savaştan önce askere alınmayan veya çeşitli sebeplerle muaf tutulan gayrimüslimler, savaşın başlamasıyla birlikte Amele Taburları bünyesinde orduya hizmet etmeye başlamışlardır. Mevlüt Karagöz'ün araştırmasına göre, savaşın başında yaklaşık 90 Amele Taburu oluşturulmuş olup, her taburda 1000-1500 kişi görevlendirilmiş ve bu taburlarda toplamda 100.000 civarında insan çalışmıştır.
Bedel-i Nakdi ve Askerlikten Muafiyet
Osmanlı askerlik sisteminde, özellikle Tanzimat dönemiyle birlikte ortaya çıkan "bedel-i nakdi" uygulaması, belirli bir ücret karşılığında askerlik hizmetinden muaf olma imkanı sunuyordu. Bu uygulama, özellikle gayrimüslimler arasında yaygındı. Ancak Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte, artan insan gücü ihtiyacı bu muafiyetlerin yeniden gözden geçirilmesine neden olmuştur. Savaşın topyekûn bir hal almasıyla, bedel ödeyerek askerlikten muaf olanların ve diğer çeşitli sebeplerle askerlik görevinden müstesna tutulan müslim-gayrimüslim 45 yaşına kadar olan tüm bireylerin askeri hizmetle mükellef tutuldukları görülmüştür.
Harbiye Nezareti tarafından 3 Ağustos 1914 tarihinde Ordu Müfettişliklerine gönderilen emirle, Askerlik Mükellefiyeti Kanun-ı Muvakkati'ne göre, 1876 ve öncesi doğumlular da dahil olmak üzere 45 yaşına kadar olan tüm mükelleflerin askeri hizmete çağrıldığı belirtilmiştir.
Birinci Dünya Savaşı'nda Amele Taburlarının Faaliyet Alanları
Ulaşım ve Altyapı Çalışmaları (Karayolları, Demiryolları)
Amele Taburlarının en temel ve stratejik faaliyet alanlarından biri, demiryolu ve karayolu inşaatı, bakımı ve onarımı olmuştur.
Amele Taburları, mevcut demiryolu ağlarını genişletmek, yeni hatlar döşemek, tahrip olan kısımları onarmak ve karayollarını inşa ederek veya mevcutlarını tamir ederek cepheye malzeme ve asker sevkiyatının kesintisiz devam etmesini sağlamıştır. Örneğin, Bolu İkinci Amele Taburu'nun faaliyetleri arasında karayolu ve demiryolu yapım ve tamirindeki çalışmaları vardı.
Tarım Faaliyetleri ve Çekirge Mücadelesi
Savaş koşullarında gıda temini büyük bir sorun haline geldiğinden, Amele Taburları tarım faaliyetlerinde de aktif rol oynamıştır. Özellikle cephe gerisindeki tarım arazilerinde üretim faaliyetlerine destek vermişlerdir. Bunun yanı sıra, Osmanlı Devleti tarihinde sıkça karşılaşılan bir biyolojik afet olan çekirge istilalarıyla mücadelede Amele Taburları görevlendirilmiştir. Çekirge sürülerinin hububata verdiği zararlar kıtlığa yol açtığından, Amele Taburları bu afetle mücadelede, çekirge yumurtalarını toplama ve larvaları yok etme gibi faaliyetlerde kullanılmıştır. Bu mücadele için çıkarılan Çekirge Kanunnameleri, Amele Taburlarının bu alandaki görevlerini yasal zemine oturtmuştur.
Yakıt Temini (Odun Kesimi) ve Maden İşleri
Demiryolları ve diğer askeri tesislerin enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla Amele Taburları, özellikle odun kesimi ve taşımacılığı gibi yakıt temini faaliyetlerinde de görevlendirilmişlerdir. Ayrıca, savaş sanayisi ve genel ekonomi için kritik öneme sahip olan maden ocaklarında da işgücü olarak kullanılmışlardır.
İnşaat ve Fabrika Faaliyetleri
Amele Taburları, askeri tesislerin, binaların ve diğer stratejik yapıların inşası ve onarımında da kullanılmıştır. Ayrıca, savaş malzemesi üreten fabrikalarda ve diğer endüstriyel tesislerde işgücü olarak görev almışlardır. Bu durum, cephedeki askerlerin ihtiyaç duyduğu mühimmat ve teçhizatın üretimine katkı sağlamıştır.
Geri Hizmetlerde Esir ve Kadın İşgücünün Kullanımı
Amele Taburlarının faaliyet alanları yalnızca yerli erkek işgücüyle sınırlı kalmamıştır. Savaş esirleri de geri hizmetlerde, özellikle Amele Taburları bünyesinde çeşitli işlerde çalıştırılmıştır. Bunun yanı sıra, savaşın erkek nüfusu üzerindeki yıkıcı etkisi ve cepheye giden erkeklerin yerine işgücü ihtiyacının doğmasıyla, kadınlar da bazı geri hizmet faaliyetlerinde ve hatta "Kadın İşçi Taburları" adı altında organize edilmiş birliklerde görevlendirilmişlerdir.
Sağlık Koşulları, İaşe ve Barınma Problemleri
Amele Taburlarının karşılaştığı en temel sorunlardan biri, çalışma koşullarının ağırlığı ve beraberindeki sağlık problemleridir. Özellikle uzun süreli yürüyüşler, ağır iş yükü, yetersiz beslenme ve uygun barınma koşullarının eksikliği, tabur mensuplarının sağlığını olumsuz etkilemiştir. Salgın hastalıklar, bu birlikler arasında hızla yayılarak önemli can kayıplarına yol açmıştır. Özellikle Bolu İkinci Amele Taburu örneğinde, mensupların günlerce yol yürümek zorunda kaldıkları, salgın hastalıklarla mücadele ettikleri, yeterli konaklama ve beslenme konusunda sıkıntı yaşadıkları belirtilmiştir. Mevlüt Karagöz'ün araştırması da, Amele Taburlarının sıhhi vaziyetlerinin bozukluğuna, askerlerin yiyecek ve giyeceklerinin yetersizliğine ve kötü barınma koşullarına dikkat çekmektedir. Cengiz Mutlu'nun tezi de Amele Taburlarında yaşanan sağlık koşulları, iaşe ve barınma sorunlarına geniş yer vermektedir.
Firar, Casusluk ve Asayiş Durumu
Ağır çalışma şartları, kötü iaşe ve barınma koşulları, hastalıklar ve genel olarak savaşın getirdiği zorluklar, Amele Taburlarında firar olaylarının sıkça yaşanmasına neden olmuştur. Tabur mensupları, dayanılmaz hale gelen bu koşullardan kurtulmak amacıyla sık sık firara teşebbüs etmişlerdir. Özellikle gayrimüslim tebaanın bulunduğu taburlarda, bazı durumlarda casusluk faaliyetleri gibi asayişi bozucu olaylar da yaşanmıştır. Firar ve asayiş sorunları, taburların işleyişini olumsuz etkilemiş ve ordunun geri hizmet faaliyetlerinde aksaklıklara yol açmıştır.


