Arap Baba Türbesi, Elazığ il merkezine yaklaşık 5 km uzaklıkta yer alan tarihî Harput ilçesinde bulunan ve halk arasında kutsal kabul edilen bir ziyaretgâhtır. Türbe, aynı yapı kompleksinde yer alan Arap Baba Mescidinin alt katında konumlanmış olup hem mimari özellikleriyle hem de halk inanışlarındaki manevi rolüyle Elazığ’ın kültür varlıklarından biridir.
Mimari ve Tarihî Yapı
Arap Baba Türbesi, Selçuklu dönemine tarihlendirilmektedir. Türbe, Arap Baba Mescidinin kayalık bir zemin üzerine inşa edilen alt katında yer almaktadır. Mescit kare planlı ve kubbeli olup minaresi kısmen yıkılmıştır. Türbenin içinde Arap Baba’ya ait olduğu kabul edilen ahşap sanduka bulunur. Sandukanın içindeki naaşın, yüzyıllar geçmesine rağmen bozulmadan günümüze ulaştığına inanılmakta ve bu durum yörede keramet sayılmaktadır. Türbe, hem dini hem de kültürel ziyaretlerin merkezi hâline gelmiş; geleneksel halk inançlarının önemli bir parçası olmuştur.
Arap Baba Türbesi (Kültür Portalı)
Arap Baba Efsanesi
Türbeyle özdeşleşen Arap Baba Efsanesi, Harput’un halk kültüründe önemli yer tutar. Efsaneye göre, bir dönem Harput ve çevresi uzun süren bir kuraklık yaşamış, halk sıkıntı içine düşmüştür. Bu sırada Alaca Mescit yakınlarında yaşayan Selvi adlı bir kadın, gördüğü rüyada Arap Baba’nın başının kesilip bir dereye atılması hâlinde yağmurun yağacağını haber verir. Üç gece aynı rüyayı gören kadın, durumu yöre halkına anlatır ve halkın ısrarıyla Arap Baba’nın türbesi açılarak başı kesilip dereye atılır. Gerçekten de hemen ardından yağmur başlar, ancak bu sefer yağmur sele dönüşür. Yeni bir rüyayla başın yerine konması gerektiği öğrenilir ve baş tekrar gövdeyle birleştirildikten sonra sel durur. Bu olayın ardından Selvi kadının hastalanarak kısa sürede hayatını kaybettiği rivayet edilir. Bu efsane, yörede kuşaktan kuşağa aktarılan önemli bir sözlü kültür örneği olup bölge halkının manevi dünyasında kritik bir yer tutar. Ziyaret edenler Arap Baba’ya dua ederek dilekte bulunurlar ve onun manevi gücüne inanırlar.