Ankara Augustus Tapınağı, Roma Dönemi’nin Anadolu’daki en önemli yapılarından biri olup, Türkiye’nin başkenti Ankara’da, Ulus semtindeki Hacıbayram Meydanı’nda, Hacıbayram Camii’nin hemen yanında yer almaktadır. Antik dönemde Ankyra olarak bilinen kentin akropolü üzerinde bulunan bu tapınak, İmparator Augustus (MÖ 27 - MS 14) ve tanrıça Roma’ya ithaf edilerek inşa edilmiştir. Galatia bölgesinin Roma İmparatorluğu’na katılmasını kutlamak ve son Galat hükümdarı Amintos’un oğlu Pylamenes tarafından Augustus’a bağlılık nişanesi olarak MÖ 25 yılında yapıldığı kabul edilmektedir. Tapınak, hem mimari özellikleriyle hem de üzerinde bulunan “Res Gestae Divi Augusti” yazıtıyla dünya tarihi ve arkeolojisi açısından büyük bir öneme sahiptir.

Augustus Tapınağı (Kültür Portalı)
Mimari Özellikler
Augustus Tapınağı, güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda 36 x 54,82 metre ölçülerinde, Korinth düzeninde ve pseudo-dipteral planlı bir yapıdır. Yaklaşık 2 metre yüksekliğinde sekiz basamaklı bir podyum (krepidoma) üzerine oturtulmuştur. Tapınağı çevreleyen sütun dizisi (peristasis), dar kenarlarda 8, uzun kenarlarda 15 sütundan oluşmaktaydı; ancak bu sütunların büyük bir kısmı günümüze ulaşmamıştır ve bazı araştırmacılar peristasisin tamamlanmamış olabileceğini öne sürmektedir. Ön odası (pronaos) önünde 4, arka odası (opisthodomos) ise in antis tarzında 2 sütuna sahiptir. Günümüzde tapınağın güney ve güneydoğu yönündeki temellerinin büyük bölümü, platformun basamaklı kesimine ve temel duvarlarına aittir. Pronaos’un anta duvarları, cella’nın giriş kapısı ve yan duvarları ile opisthodomos’un bir kısmı korunmuş olarak günümüze ulaşmıştır. Ancak, cella’nın kuzeybatı duvarının büyük bir bölümü 1834 yılında tahrip olmuştur.
Tapınağın mimarisi zaman içinde değişikliklere uğramıştır. 6. yüzyıl başlarında Bizanslılar tarafından kiliseye çevrilmiş; bu süreçte cella’nın tabanı tesviye edilmiş, cella ile opisthodomos arasındaki duvar kaldırılarak arka kısmına apsis eklenmiş ve güneydoğu duvarına üç büyük pencere açılmıştır. 1427-1428 yıllarında ise tapınağın kuzeybatı köşesine bitişik olarak Hacı Bayram Camii inşa edilmiştir. Tapınağın opisthodomos kısmının arkasına eklenen eyvan ve duvarlardaki grafitiler, yapının bir süre medrese olarak kullanıldığını düşündürmektedir.
Res Gestae Divi Augusti Yazıtı
Augustus Tapınağı, “Yazıtlar Kraliçesi” olarak anılan “Res Gestae Divi Augusti” (Tanrılaşmış Augustus’un Yaptığı İşler) yazıtıyla ünlüdür. Augustus’un ölümünden sonra yazılan bu belge, tapınağın duvarlarına Latince ve Eski Yunanca olmak üzere iki dilde, kırmızı boyalı harflerle kazınmıştır. Latince metin, pronaos’un anta duvarlarının iç yüzeylerinde, Yunanca metin ise cella’nın güneydoğu dış duvarında yer alır. Roma’daki orijinal yazıtın kaybolması nedeniyle, Ankara’daki bu kopya, belgeyi tam metin olarak koruyan tek örnek olup Roma İmparatorluğu’nun kurumsal işleyişini ve Augustus’un icraatlarını detaylı bir şekilde aktaran en değerli kaynaklardan biridir. Ayrıca, anta duvarlarında imparator rahiplerine ait bir “Rahip Listesi” ve başka bir rahibe dair kısa bir yazıt da bulunmaktadır.
Yazıt, 1553-1555 yıllarında Augier Ghiselin de Busbeck tarafından keşfedilmiş ve 19. yüzyılda W.J. Hamilton, C. Humann, O. Puchstein ve T. Mommsen gibi araştırmacılar tarafından incelenmiştir. Tarihçi Theodor Mommsen, yazıtı “Yazıtlar Kraliçesi” olarak adlandırmıştır. Anadolu’da bulunan diğer iki kopya (Pisidia Antiocheia’da Latince, Apollonia’da Yunanca) ise eksik parçalar içerir.
Tarihsel Gelişim ve Kullanım
Tapınağın bulunduğu alan, MÖ 8. yüzyıldan itibaren kutsal bir bölge olarak kullanılmıştır. Frigler döneminde Anadolu tanrılarına (Men, Kybele) adanmış bir kült yapısının varlığı ve tapınağın girişinin batıya yönelmesi, yerel geleneklerle bağlantısını düşündürmektedir. Roma döneminde inşa edilen tapınak, Bizans döneminde kiliseye çevrilmiş, Osmanlı döneminde ise medrese ve cami ile ilişkilendirilmiştir. Hacı Bayram Camii ve türbesi, tapınağın yanı başında yer alarak bölgenin kutsal niteliğini günümüze taşımıştır.
Modern Dönem Çalışmaları ve Koruma
Tapınak, 1926-1928 yıllarında Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafından Daniel Krenker ve Martin Schede liderliğinde kazılmış, 1938-1939’da ise Türk Tarih Kurumu adına Hamit Z. Koşay tarafından çalışmalar sürdürülmüştür. Koşay, tapınağın temel duvarlarının 4 metre derinliğe indiğini ve doğusunda bir yeraltı geçidi olduğunu ortaya çıkarmıştır. 2000’li yıllarda Ankara Büyükşehir Belediyesi, eğilen duvarları çelik konstrüksiyonla güçlendirmiş ve çevre düzenlemesi yapmıştır. Ancak, yazıtın doğal etkenler nedeniyle aşınması ve tapınağın korumasız kalması, acil koruma ihtiyacı doğurmuştur. 1985’te Sencer Şahin öncülüğünde başlatılan koruma girişimleri ve 1997-2008 arasında Trieste Üniversitesi’nin “Progetto Ancyra” projesi, tapınağın belgelenmesi ve restorasyon önerileri açısından önemli adımlar olmuştur. 2016’dan beri UNESCO Türkiye Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan tapınak, şu anda ziyaretçi girişine kapalıdır.
Augustus Tapınağı, mimari özellikleri, Res Gestae yazıtı ve binlerce yıllık kutsal alan geçmişiyle Ankara’nın en önemli tarihi yapılarından biridir. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden izler taşıyan bu anıt, Türkiye’de yazıtlı tek tapınak örneği olarak eşsiz bir konuma sahiptir. Koruma çalışmaları devam etse de, yapının geleceği için daha kapsamlı önlemler alınması gerekmektedir.

