Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) bireysel başvuru, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Ek Protokolleri ile güvence altına alınan haklarının Sözleşmeci bir Devlet tarafından ihlal edildiğini düşünen bireylerin, hükümet dışı kuruluşların veya kişi gruplarının AİHM'e başvurabilmesini sağlayan bir uluslararası hukuk yoludur. Bu başvuru, Sözleşme'nin denetim mekanizmasının temel bir unsurudur.
Başvuru Hakkı ve Koşulları
AİHM'e başvuru yapabilmek için belirli kişi, konu ve usul koşullarının karşılanması gerekmektedir. AİHM önündeki usulün temel kaynakları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Mahkeme tarafından kabul edilen Mahkeme İç Tüzüğü'dür. Mahkeme Başkanı tarafından İç Tüzük'e ek olarak usule dair açıklık getirmek amacıyla pratik direktifler de yayımlanabilir.
Kimler Başvurabilir?
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni imzalayan ülkelerden biri tarafından Sözleşme'de ve Ek Protokollerde belirlenen haklarının ihlal edildiğini düşünen her gerçek kişi, hükümet dışı kuruluş veya kişi grupları AİHM'e başvurma hakkına sahiptir. Başvurucunun, Sözleşme'nin 34. maddesi uyarınca, iddia edilen ihlalin "mağduru" olduğunu ileri sürebilmesi gerekir. Mağdur statüsü, doğrudan mağdurları, dolaylı mağdurları ve bazı durumlarda potansiyel mağdurları kapsayabilir.
Başvurunun Konusu ve Kapsamı
Başvurular, AİHS ve Türkiye'nin taraf olduğu Ek Protokollerde tanınan hakların bir kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddialarına dayanmalıdır. Mahkeme'nin yetkisi, konu (ratione materiae), kişi (ratione personae), yer (ratione loci) ve zaman (ratione temporis) bakımından Sözleşme hükümleriyle uyumlu olmalıdır.
Temel Kabul Edilebilirlik Şartları
AİHS'nin 35. maddesi ve Mahkeme İç Tüzüğü uyarınca bir başvurunun kabul edilebilir bulunması için aşağıdaki temel koşullar aranır:
- İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi: Başvuru sahibi, iddia edilen ihlale karşı ulusal hukukta mevcut, etkili ve ulaşılabilir tüm başvuru yollarını tüketmiş olmalıdır. Bu kuralın amacı, ulusal makamlara öncelikle ihlali düzeltme fırsatı vermektir.
- Dört Aylık Süre Kuralı: İç hukukta kesinleşmiş nihai kararın verildiği tarihten (veya başvurucunun bu karardan haberdar olduğu tarihten ) itibaren dört ay içinde AİHM'e başvurulmalıdır. Bu süre, Sözleşme'ye Ek 15 No'lu Protokol ile altı aydan dört aya indirilmiştir.
- İsimsiz Başvurular: Mahkeme, isimsiz başvuruları incelemez. Ancak, gerekçeli talep üzerine başvurucunun kimliğinin kamuya açıklanmamasına karar verilebilir.
- Esasen Aynı Konu: AİHM tarafından daha önce incelenmiş veya başka bir uluslararası soruşturma ya da çözüm merciine sunulmuş ve yeni bir bilgi içermeyen başvurular kabul edilmez.
- Başvuru Hakkının Kötüye Kullanılmaması: Mahkeme'ye yanıltıcı bilgi vermek, hakaret içeren bir dil kullanmak veya dostane çözüm görüşmelerinin gizliliğini ihlal etmek gibi durumlar başvuru hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir.
- Sözleşme Hükümleriyle Bağdaşmazlık: İleri sürülen hak Sözleşme veya Protokolleri kapsamında değilse (konu bakımından bağdaşmazlık), başvuru Sözleşmeci olmayan bir devlete karşı yapılmışsa veya başvuran mağdur sıfatına sahip değilse (kişi bakımından bağdaşmazlık), iddia edilen ihlal Sözleşmeci Devletin yargı yetkisi dışında gerçekleşmişse (yer bakımından bağdaşmazlık) veya ihlal iddiaları Sözleşme'nin ilgili devlet açısından yürürlüğe girmesinden önceki olaylara ilişkinse (zaman bakımından bağdaşmazlık) başvuru kabul edilemez bulunur.
- Açıkça Dayanaktan Yoksun Olma: Başvuruda, Sözleşme haklarının ihlal edildiğine dair bir görünüm yoksa, başvuru açıkça dayanaktan yoksun bulunabilir. Bu durum özellikle "dördüncü derece" şikayetler için geçerlidir; AİHM bir ulusal temyiz mercii değildir.
- Önemli Bir Zarar Bulunmaması: Başvurucunun önemli bir zarara uğramadığı durumlarda, insan haklarına saygının başvurunun esasının incelenmesini gerektirmemesi ve konunun ulusal bir mahkeme tarafından usulünce incelenmemiş olması hali dışında, başvuru kabul edilemez bulunabilir.
Başvuru Süreci
- Başvuru Formu ve İçeriği: Başvurular yazılı olarak, AİHM'nin internet sitesinden temin edilebilen resmi başvuru formu kullanılarak yapılmalıdır. Form eksiksiz doldurulmalı; başvurucunun/temsilcisinin kimlik ve iletişim bilgileri, davalı Devlet, olayların özeti, ihlal edildiği iddia edilen Sözleşme maddeleri ve ilgili açıklamalar, kabul edilebilirlik koşullarına uyulduğuna dair bilgi ve ilgili tüm belgelerin (özellikle kesinleşmiş yargı kararları) kopyaları eklenmelidir. Usule ilişkin kurallara (Mahkeme İç Tüzüğü madde 47) uyulmaması, başvurunun incelenmemesine yol açabilir.
- Başvuru Adresi: Başvurular doğrudan "Cour Européenne des Droits de L’Homme, Conseil de L’Europe, F-67075 Strasbourg-Cedex/FRANCE" adresine posta yoluyla yapılmalıdır. Faks ile başvuru, süreleri durdurmaz; orijinal imzalı formun posta ile gönderilmesi gerekir.
- Dil: İlk başvuru, Sözleşmeci Devletlerin resmi dillerinden birinde yapılabilir. Başvurunun davalı Hükümete tebliğinden sonraki aşamalarda yazışmalar genellikle Mahkeme'nin resmi dilleri olan İngilizce veya Fransızca ile yapılır.
- Temsil: Başvuru yapılırken avukatla temsil zorunlu değildir. Ancak başvurunun Hükümete tebliğinden sonra, Daire Başkanı aksine karar vermedikçe, başvurucunun bir avukat tarafından temsil edilmesi gerekir.
- Adli Yardım: Başvurunun Hükümete tebliğinden sonra, başvurucunun yeterli maddi imkanı olmaması ve davanın iyi yönetilmesi için gerekli olması halinde adli yardım talebinde bulunulabilir. Türkiye'de barolara da adli yardım için başvurulabilir.
- İhtiyati Tedbirler (İç Tüzük Madde 39): Mahkeme, başvurucunun yaşamı veya sağlığı gibi temel haklarına yönelik geri dönüşü olmayan ciddi bir risk bulunduğunda, ilgili devlete yönelik ihtiyati tedbirler belirtebilir. Bu tedbirler genellikle sınır dışı etme veya iade davalarında, Sözleşme'nin 2. ve 3. maddeleri kapsamındaki riskler söz konusu olduğunda uygulanır. İhtiyati tedbir kararları devletler için bağlayıcıdır.
- Başvuruların İncelenmesi: Başvurular kaydedildikten sonra tek hakim, komite, Daire veya Büyük Daire gibi yargısal formasyonlar tarafından incelenir. Mahkeme, taraflar arasında dostane çözüm bulunmasını teşvik eder. Davalı devlet, başvurucunun iddialarını kabul eden ve telafi öneren tek taraflı bir deklarasyonda da bulunabilir.
Kararlar ve İcrası
- Kararlar: Mahkeme, başvurunun kabul edilebilirliği ve esası hakkında kararlar verir. İhlal tespit ederse, Sözleşme'nin 41. maddesi uyarınca mağdur taraf lehine "adil tazmin" (maddi/manevi zarar ve masraflar) ödenmesine hükmedebilir. İhlal tespiti, tek başına yeterli adil tazmin olarak da görülebilir.
- Kararların Bağlayıcılığı ve İcrası: AİHM'in kesinleşmiş kararları, davalı Devlet için bağlayıcıdır ve Devletin bu kararlara uyması gerekir. Kararların icrası, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından denetlenir. İcra süreci, adil tazmin ödemesinin yanı sıra, ihlali sonlandırmak ve benzer ihlalleri önlemek için bireysel ve/veya genel tedbirlerin alınmasını içerebilir.
- Kararlara Erişim: AİHM kararları Mahkeme'nin resmi internet sitesinde (www.echr.coe.int) yayınlanır. Türkiye ile ilgili kararların Türkçe çevirilerine Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı'nın web sitesinden (www.inhak.adalet.gov.tr) ulaşılabilir.

