Aya Yorgi Kilisesi, İstanbul’un Adalar ilçesine bağlı Büyükada’nın en yüksek noktasında (202 m) yer almaktadır. Dinî, kültürel ve toplumsal olarak çok katmanlı bir yapıya sahip olan Rum Ortodoks manastır kompleksidir. 1906 yılında inşa edilen kilise, tarih boyunca hem Hristiyan hem de Müslüman topluluklar için önemli bir hac ve dilek yeri olmuştur. Kilise, 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde binlerce kişinin katıldığı hac ziyaretleriyle bilinir.
Tarihçe ve Efsanevi Köken
Kilise, efsaneye göre 963 yılında, Bizans İmparatoru II. Nikiforos Fokas döneminde inşa edilmiştir. 1204’teki Haçlı Seferi ya da 1302’deki Venedik saldırısı sırasında tahrip edilmiş, ikonaları gömülerek saklanmıştır. Yüzyıllar sonra bir çobanın rüyasında Aya Yorgi’yi görmesiyle kutsal ikona tekrar gün yüzüne çıkmış ve bu olay manastırın yeniden canlanmasına neden olmuştur.
Bugünkü taş kilise, 1894 İstanbul Depremi ile zarar gören eski yapının yerine, 1901 yılında Rum Patriği V. Konstantinos’un girişimiyle inşa edilmeye başlanmıştır. İnşa süreci 1906 yılında tamamlanmış, 1908’de kutsanmış ve 1909’da çan kulesi eklenmiştir. Bu yapı, tarihî eski kilise ile birlikte manastır kompleksinin bir parçasıdır.
Mimari Özellikler
Aya Yorgi Kilisesi, geleneksel Bizans etkili Ortodoks mimarisinin özelliklerini taşır.
- Kilise iç mekânı, dörder sütunla ayrılmış yan neflerden oluşur.
- Absid bölümü dıştan altıgen, içten dairesel planlıdır.
- Tavan açıklıkları çapraz tonozla örtülmüştür; absid kısmı yarım kubbe ile kapatılmıştır.
- En değerli ikonası, gümüş kaplı olduğu ve yaklaşık 1500 yıllık olduğu rivayet edilen Aya Yorgi ikonasıdır.
- Mermer ikonastasyonu ve diğer dinî süslemeleriyle dikkat çeker.
Dinî ve Kültürel Önemi
Aya Yorgi Kilisesi, Hristiyanlıkta önemli bir figür olan Aziz Georgios’a (Aya Yorgi) adanmıştır. Aziz Yorgi, özellikle ejderha ile savaşı simgeleyen anlatılarıyla hem Hristiyan hem Müslüman halk anlatılarında yer bulmuş, Cercis Nebi adıyla İslam kültürüne de girmiştir.
Her yıl 23 Nisan (Aziz Yorgi günü) ve 24 Eylül'de (Aya Thekla günü), hem yerli halk hem de turistler kiliseye dilek dilemek ve dua etmek amacıyla Aya Yorgi Yokuşu’nu tırmanır. Bu gelenek zamanla ortak hac geleneğine dönüşmüş; Rum, Ermeni, Süryani, Gürcü, Moldovalı, Iraklı göçmenlerin yanı sıra, seküler Müslüman kadınlar arasında da yaygın bir pratik hâlini almıştır.
Kilise, sadece bir ibadet alanı değil, farklı inanç gruplarının şifa, umut ve içsel huzur arayışıyla buluştuğu sembolik bir mekân hâline gelmiştir. Ziyaretçiler, ayazmasından su içerek, dilek kutusuna not bırakarak ya da sessizce dua ederek kendi inançlarına uygun biçimlerde ibadet ederler. Bu yönüyle Aya Yorgi, İstanbul’daki çok dinli ve çok kültürlü inanç yaşamının canlı bir örneğidir.
Ziyaret Ritüelleri ve İnanç Uygulamaları
- Hacı adayları yokuşu sessizlik içinde çıkar; geri dönmeden ilerlemenin dileklerin kabulü açısından önemli olduğuna inanılır.
- Yol boyunca ağaçlara ipler, bezler, saç telleri bağlanır; bunlar kaderin çözülmesine yönelik simgesel uygulamalardır.
- Kiliseye gelen Müslüman ziyaretçiler mum yakar, Kur’an’dan ayetler okur, dilek kutularına not bırakır.
NTV Haber'in Ritüel Hakkındaki Haberi
Sosyolojik ve Toplumsal Boyut
Modern dönemde Aya Yorgi, yalnızca dinî değil, aynı zamanda kültürel, toplumsal ve bireysel kimlik arayışlarının bir yansıması hâline gelmiştir. Kadınların bireysel inançlarını özgürce ifade ettiği; farklı mezheplerden Hristiyanların, Müslüman göçmenlerin ve seküler bireylerin bir arada bulunduğu ortak bir deneyim alanıdır.
Ulaşım ve Ziyaret Bilgisi
Aya Yorgi Kilisesi, Büyükada'nın en yüksek noktasında, Aya Yorgi Tepesi'nde yer alır. Ziyaretçiler, İstanbul'dan Bostancı, Kadıköy, Eminönü, Beşiktaş gibi iskelelerden hareket eden şehir hatları vapurları ya da motor seferleriyle Büyükada’ya ulaşabilirler.
İskele meydanından başlayan yürüyüş, önce adanın iç kısımlarına, ardından Lunapark Meydanı olarak bilinen noktaya kadar devam eder. Buradan itibaren başlayan yaklaşık 1 kilometrelik dik yokuş, Aya Yorgi Yokuşu olarak bilinir.
Kilise, yıl boyunca açıktır ve özellikle 23 Nisan (Aziz Georgios Günü) ve 24 Eylül (Aya Thekla Günü) tarihlerinde yoğun ziyaretçi akınına uğrar. Bu özel günlerde on binlerce hacı adayı kiliseye ulaşmak için tepeye tırmanır. Günlük ziyaretlerde ise kilise genellikle saat 16:00’a kadar açıktır ancak pazar günleri 09:00 – 12:15 arasında yapılan ayinler sebebi ile kilise dışarıdan ziyaretçilere kapatılır. Giriş ücretsizdir ancak uygun kıyafet tercih edilmesi ve sessizliğe saygı gösterilmesi beklenir.


