Bir gün “Psikolojiye Giriş” dersinde hocamız bizden beynin bölümlerini araştırmamızı ve bir metaforla anlatmamızı istedi. Sınıfta arkadaşlarım birbirinden ilginç fikirlerle geldi: kimi beyni bir bilgisayara benzetti, kimi bir şehir planına... Ben ise ödevi düşünürken kendimi Hatay Dürüm'ün hayalini kurarken buldum. Okulumuzun çevresinde sıkça ziyaret ettiğimiz bu yer, zihnimde bir çağrışım yarattı:
"Beyin, bir yolculuğa çıksaydı ve Hatay’a gitseydi bu nasıl bir yol olurdu?"
Hatay aynı zamanda UNESCO【1】 tarafından “Gastronomi Şehri” olarak tanınan, zengin mutfağıyla ünlü bir şehir. Dürüm, burada sadece bir yemek değil; paylaşımın, misafirperverliğin ve kültürel hafızanın bir parçasıdır. Dolayısıyla bu yolculuğun sonunda ulaşılan nokta, sadece fiziksel değil, zihinsel bir tatmin de sağlıyor.
O halde gelin, birlikte beyinle Hatay’a uzanan bir yolculuğa çıkalım. Her durak, beynimizin bir bölümünü temsil etsin. Hazırsanız, yola çıkıyoruz!
Navigasyonu Aç: Frontal Lob Durağı
Her yolculuğun ilk adımı planlamadır. Navigasyon açılır, rota çizilir, trafik durumuna bakılır. Bu süreçler beynimizin frontal lobu【2】 tarafından yürütülür. Karar verme, plan yapma, problem çözme gibi yüksek düzey düşünsel beceriler frontal lobun işidir. Yolculuğa başlamadan önce bu durakta hazırlık yapar, kontrol bizde mi diye bakarız.
Yolu Kaçırdık mı? Parietal Lob Devrede
Yoldayız, ama bir anda sapaktan yanlış yere girdik. Haritaya tekrar bakmamız gerek, yönümüzü kaybettik. Burada parietal lob【3】 devreye giriyor. Mekânsal farkındalık, yön bulma, bedenin uzaydaki konumunu anlamlandırma gibi işlevleri üstleniyor.
Denge Bozulduysa: Serebellum İstasyonu
Yolculuk sırasında mola verdik. Arabadan inerken kısa süreli bir sendeleme... Bu noktada serebellum【4】 devreye giriyor. Koordinasyonu sağlar, hareketleri dengeler. Arabadan inip tekrar binmek, yolda dikkatli sürmek onun katkısıyla kolaylaşır.
Telefon Çaldı: Temporal Lob’a Uğrayalım
Bir telefon geliyor: “Hatay’a geldiğinde mutlaka uğra!” Ancak araba sürerken konuşmak tehlikelidir. Bir kenara çekip konuşmak gerek. İşte burada temporal lob【5】 devreye girer. Konuşmaları anlamak, sesleri ayırt etmek, sosyal iletişim kurmak bu lob sayesinde gerçekleşir.
Hayati Fonksiyonlar: Beyin Sapı
Yol boyunca nefes alır, kalbimiz atmaya devam eder. Bu yaşamsal işlevleri beyin sapı【6】 yönetir. Kalp ritmi, solunum ve refleks gibi temel süreçler burada kontrol altındadır. Arabamızın motoru neyse, vücudumuz için de beyin sapı odur.
Yolda Görüntü Var: Oksipital Lob Sahneye Çıkıyor
Yol kenarında bir tabela beliriyor: “Hatay’ın En Güzel Dürümü Burada!” Gözümüz tabelaya yöneliyor, anlamlandırıyoruz. Oksipital lob【7】 burada devreye girer. Görsel bilgileri işler, yön bulmamızı ve çevreyi algılamamızı sağlar.
Arabayı Koruyan Dış Yapı: Serebral Korteks
Arabamızın dış kaplaması gibi, serebral korteks【8】 de beynin dış dünyayla iletişimini sağlar. Bilinçli düşünme, algılama, karar verme gibi yüksek işlevleri yürütür. Tıpkı bir hava yastığı gibi, çevreden gelen ani tehditlere karşı zihinsel reflekslerimiz burada şekillenir.Özellikle ani bir fren yapmak zorunda kaldığımızda, duygularımıza kapılmak yerine mantıklı bir şekilde hareket etmemizi sağlayan bu sistem, bizi dış çevreden gelebilecek tehlikelere karşı korur. Beynimizin bu özelliği, hem kendisi hem de bizim için hayati bir değer taşır.
Bunu, araba satın alırken gösterdiğimiz özenle kıyaslayabiliriz. Bir araç almaya karar verdiğimizde, sadece motor gücünü ya da yakıt tüketimini sormakla kalmayız; aynı zamanda güvenlik donanımlarını da detaylıca araştırırız. Özellikle hava yastığı gibi koruyucu sistemlerin olup olmadığını öğrenmek isteriz. Çünkü biliyoruz ki, beklenmedik bir anda yaşanabilecek bir kazada, bu koruma sistemleri hayatımızı kurtarabilir.
İşte beynimizin ani durumlarda devreye girip bizi koruması da tıpkı bu güvenlik donanımları gibi çalışır. Duygularımızın önüne geçen mantıklı tepkiler, tehlikeli anlarda hızlı ve doğru kararlar almamıza yardımcı olur. Bu da, hem beynimizin hem de bizim yaşam kalitemizi ve güvenliğimizi artıran çok değerli bir özelliktir.
Yolun Devamlılığı: Sağ ve Sol Loblar
Beynin sağ ve sol lobları, birlikte çalışarak bu uzun yolculuğu mümkün kılar. Sağ lob【9】 yaratıcılık, müzik ve sezgilerle ilgilenirken; sol lob【10】 mantık, dil ve analiz işlevlerini yönetir.
Araştırmalar, bu loblardan biri hasar görse bile diğerinin bazı işlevleri üstlenebildiğini gösteriyor. Tıpkı trafikte bir kaza yaşandığında yeni bir güzergâh çizmemiz gibi... Beyin de alternatif yollarla yolculuğa devam eder. Beyin bu anlamda her zaman bir çözüm üretir, bir “yol” bulur.
Hatay’a Vardık: Dürüm ve Düşünceler
Sonunda ulaşıyoruz. Hatay Dürüm karşımızda! O anda sadece lezzeti değil, beynimizin bu yolculuk boyunca nasıl bir orkestrayı yönettiğini de fark ediyoruz. Hafıza, duyum, denge, yön bulma, konuşma, planlama… Hepsi bu kısa ama anlamlı yolculukta bizimleydi.
Bu konuyu neden bir metaforla anlatmamız gerektiğini hocamıza sorduğumuzda bize şöyle demişti:
“Beyin öğrenme ve gelişim sürecindedir. Bu süreçte, sinaps dediğimiz bağlantıları güçlendirmek ve bilgilerin kalıcılığını artırmak için bu tür benzetmelerden faydalanırız.”
Bu açıklama, yalnızca kişisel olarak değil, bilimsel olarak da anlam kazandı.
Merve Yamanoğlu ve Lütfü Hanoğlu'na göre, metaforlar yalnızca dilsel süslemeler değil; sinaptik bağlantıların güçlenmesini sağlayan nörobilişsel araçlardır. Bu sayede soyut kavramlar somutlaştırılır ve öğrenme süreci daha kalıcı hale gelir (2023).
Gerçekten de o günden sonra beynin bölümleri artık sadece bir bilgi değil, benimle birlikte yolculuk eden, hayatın içinde anlam kazanan bir bütün haline geldi. Artık her yolculukta beynim de yanımda.

